● Bu programın bir parçası olmanız teklif edildiğinde ilk düşünceniz neydi ve o günden bu yana düşüncelerinizde neler değişti?
Aubrey St. Angelo: Kariyerim süresince bir televizyon programında yer almayı düşünmemiştim. Bu yüzden başlangıçta programda yer alma konusunda isteksizdim. Ancak bu göreve yönetimin isteği üzerine getirildim. Eğer bana bir görev verirseniz, bunun için %100 çaba gösteririm. Bu görev kameraların etrafta olmasını gerektiriyorsa, etrafta kameralar olacak demektir.
Bir dedektif, bir kamu görevlisi olarak bazı şeylerin olmasını engelleyemeyeceğimi öğrendim. Kameralar etrafındayken sadece onları görmezden gelip yoluna devam etmeli, soruşturma hakkında bilgi vermelisin. Ben sadece işimi yapmaya devam ederken onların etrafımda olmasına izin veriyorum.
İşe başladıktan sonra prodüksiyon ekibinin davayı bir araya getirme şekli, bizi ve en önemlisi kurbanı tanımlama şekilleri nedeni ile medyaya bakışım değişti. Killing Fields’in bir parçası olduktan sonra medyayı daha da takdir etmeye başladım.
● İşinizi yaparken kameraya çekilmek nasıl bir his?
AA: Beni hiç rahatsız etmiyor. Açıkçası ben sadece yapabileceğimin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Normalde de araba içindeki kameralarla birlikte çalışıyoruz. Bu görüntüler daha sonra mahkemeye taşınıyor. Bu yüzden kamera önünde olmak beni rahatsız etmedi.
● Portekiz: Davayı çözmek için yapılması gerekenlerle televizyona çekilme sırasındaki zorlukları dengelemeyi nasıl başardınız?
AA: Dediğim gibi prodüksiyon aşamaları sırasında medyayı takdir etmeye başladım. Televizyonda böyle şahane bir ürünün ortaya çıkartılabileceğini düşünmüyordum. Şimdiye kadar "Evet, bir kamera. Bununla çekim yapacaklar ve bir hikaye anlatacaklar." diye düşünüyordum. Ancak Eugenie Boisfontaine'nin arkasından ortaya şahane bir iş çıktı. Fikirlerim de böylece değişmiş oldu. Çekim bizim işimizi çok fazla etkilemiyordu. Çekim yaptıkları sırada bize haber veriyorlardı. Sadece buna ayak uydurmak yeterli oluyor.
● Arjantin: Sizin işinizi etkilemeden çekim yapmaları nasıl mümkün oldu?
AA: Ekiptekiler oldukça nazikti. İşimize normalde yaptığımız gibi devam etmemiz için bizi cesaretlendirdiler. Zamanla nelerin kamera için daha uygun olacağını da öğreniyorsunuz. Medya farklı sektörlerle yan yana çalışmaya oldukça müsait. Bu yüzden birlikte çalışmak zorlu bir iş değildi. Sadece etrafımızda kameralar vardı ve insanlar bu yüzden bize biraz farklı bakıyordu o kadar.
Angelo uzun yıllardır dedektiflik yapıyor
● Killing Fields yayınlanmaya başladıktan bu yana özel hayatınızda herhangi bir değişiklik oldu mu?
AA: Artık çok fazla insan resim çekmek için beni durduruyor.
● Yanılmıyorsam bu sizin ilk çözülmemiş vakanızdı. Uzun zamandır sonuca bağlanamamış bir davada çalışmak nasıl bir duygu?
AA: Çözülmemiş vakalarda çalışmak oldukça zordur çünkü mevcut teknolojilerin bazılarına sahip değilsinizdir. Özellikle bu vakanın yaşı göz önüne alındığında birçok yeni teknolojiye sahip değillermiş. Zaman sizin için bir canavardır çünkü her geçen gün kanıtları yavaş yavaş yok eder. Bu da size yardımcı olmaz.
● Yaş farkınız göz önüne alındığında, Dedektif Sanchez ile bir cinayet davasını çözmeye çalışmak nasıldı?
AA: Rahatsız edici değildi. Daha önce de yaşça büyük dedektiflerle ve kanun adamlarıyla iş birliği yaptım. O da çalıştığım meslektaşlarımdan biriydi. Açıkçası ikimiz insan olarak birbirimizden çok farklıyız. Onun farklı zevkleri, farklı hobileri var. Ama onun neleri sevdiğini öğrenmek her zaman ilgimi çekiyor. Bu yüzden beraber çalışmak hiç sorun olmadı. Dedektif Sanchez ile çalışmak bu dava için de oldukça önemliydi. Onun sayesinde birinci elden bilgi almak mümkündü.
● Brezilya: Sizce bu dava neden 1997 senesinde çözülemedi?
AA: Diğer dedektiflerden duyduğum kadarıyla 1997'de iş gücü konusunda sıkıntı söz konusuydu. Onlar da dava sebebiyle baskı altındaydı. İpuçları çıkmaza girince dosya çözülmemişlerin arasına kaldırıldı.
Sanchez emekli olmadan Eugenie'nin katilini bulmak istiyor
● Brezilya: Günümüz teknolojisinin davayı çözmeye yardımcı olacağını düşünüyor musunuz?
AA: Elbette. Teknoloji bu davayı şimdi çözmek için menfaatimize olacak bir faktör.
● Sizden bu davayı çözmeniz istendiğinde neler düşündünüz?
AA: Çözülmeyi bekleyen bir cinayet vakası olduğunu düşündüm ve sabırsızlıkla olayın içine atlayarak daha şey öğrenmek istedim. Taze bir bakış katmak ve vakaları çözmek için kendime has metotlarımı katmak istedim. Şu anda vaka kapanmamış olsa bile çok başarılı bir temel attığımızı düşünüyorum.
● Killing Fields’in neden bu kadar dikkat çektiğini düşünüyorsunuz?
AA: Dokuz- beş arasındaki iş saatleri dışında neler olup bittiğine dair ilginç bir bakış açısı sunmasından dolayı olduğuna inanıyorum.
● Brezilya: En başta sizi bir dedektif olmaya iten ne oldu?
AA: Aslında dedektif olmak gibi bir niyetim yoktu. Başlangıçta sadece bir devriye polisi olmak için kayıt oldum. Agresif yapım ve başardıklarım terfi almamı sağladı. Böylece bugünkü noktaya geldim.
● Portekiz: Sizce iyi bir dedektif olmak için hangi özelliklere sahip olmak gerekiyor?
AA: Keskin bir gözlemci olmak gerektiğini düşünüyorum. Bunun yanında insanlarla iletişim kurabilmek gerekiyor. Onlara empati duyabilmek, merhamet sahibi olmak ve duygularını gösterebilmek gerekiyor. Kesinlikle gerçek duygularını göstermekten korkmamak lazım. Eğer ukalalık ve kibirden uzak durursanız zorlu avukatlarla, kurbanlarla ya da tanıklarla uğraşmanıza gerek kalmaz. Tüm bunlar iyi bir dedektif olmak için şart.
● Sırbistan: Kariyeriniz boyunca size rüşvet vermek isteyen kimse oldu mu?
AA: Kimsenin bana rüşvet vermeye çalıştığı bir vaka hatırlamıyorum. İnsanların ceza kesmemek için beni ikna etmeye çalıştığı ya da hapse girmemek için yalvardığı oldu. Ama yasa yasadır. Onu uygulamak için yemin ediyoruz. Bazen birilerini ailelerinden ayırıp hapse atmak üzücü olabiliyor ancak toplum için doğru olanı yapmak gerekiyor. Bunun için şahsi hisleri bir kenara bırakmak lazım. Bunlar dışında kurtulmak için bana rüşvet vermeye çalışan olmadı.
Angelo ve Sanchez farklılıklarından güç alıyor
● Sırbistan: Siz de kusursuz suçun olmadığını düşünenlerden misiniz?
AA: Evet ancak bu tamamen kişisel bir düşünce. 19 yıllık tecrübemi baz alarak arkada kanıt bırakmadan gitmenin mümkün olmadığına inanıyorum. Kuralları çiğnerken mutlaka arkada bir iz kalır.
● Sırbistan: Peki insanlar suçlu mu doğar, yoksa suçluya mı dönüşür?
AA: İnsanlar zamanla suçluya dönüşür. Annesinin karnından suç isteğiyle çıkan insan yoktur. Bebekler dünyaya masum bir şekilde geliyor. Sonrasında çevreleri ya da yetiştirilme biçimlerinden dolayı suçluya dönüşebilirler.
● Sırbistan: Suçlarla empati kurabildiğiniz oldu mu ya da onların bir suçu neden işlediğini anlamaya çabalıyor musunuz?
AA: Elbette. Onların zihinlerinde ve hayatlarında neler olup bittiğini anlamaya çalışıyorum.
● Şili: Suçun olmadığı bir dünya hayal edebiliyor musunuz?
AA: Bu harika olurdu. Olmasını umabilirim ancak hayal edebileceğimi sanmıyorum. Kusursuz bir dünyada yaşamıyoruz. Bu yüzden kötülüğün her zaman etrafta olacağına inanıyorum.