James Van Der Beek: CBS ilginç bir şey yaptı ve elindeki her şeyi CSI: Cyber’a yatırdı

James Van Der Beek: CBS ilginç bir şey yaptı ve elindeki her şeyi CSI: Cyber’a yatırdı
CBS'in Los Angeles'da düzenlediği lansman toplantılarından biri de CSI: Cyber (Crime Scene Investigation: Cyber) 'ın yeni sezonuyla ilgiliydi. Toplantılar 3 gün içinde peş peşe organize ediliyor. Sabah 09:00'da Beverly Hills Hilton'da ayrılan özel bir salonda dünyanın her yerinden gazeteciler ile dizilerin oyuncuları bir araya geliyorlar. Her şey son derece planlı olarak gelişiyor. Stüdyo tarafından görevlendirilmiş insanlar size yabancılık çekmemeniz ve nezaketle sunulmuş kurallara intibak etmeniz için yönlendirmeler yapıyor. Önceki toplantılarda oyuncularla gazetecilerin fotoğraf çekmesi nadiren organize edilirmiş fakat bu sefer neredeyse bütün oyuncular toplantı sonunda gazetecilerle fotoğraf çektirdiler. Seri röportajları takip edenler bu hikayenin bir kısmını zaten biliyorlar. Bilmeyenler için kısaca özetlemek istedim.

CSI: Cyber yayın hayatına CSI: Crime Scene Investigation serisine kardeş bir dizi olarak başladı. 2015 senesinde ekrana gelmeye başlayan dizide Oscar ödüllü oyuncu Patricia Arquette başrolde yer alıyor. Onunla da bir toplantı düzenlendi. Bu keyifli yapımda Arquette'ye James Van Der Beek, Peter MacNicol, Shad Moss, Charley Koontz ve Hayley Kiyoko gibi isimler eşlik ediyor. İkinci sezonda diziye D.B. Russell rolünde göreceğimiz Ted Danson da dahil oluyor. Yıllar önce Dawson's Creek dizisiyle ün kazanan James Van Der Beek bu sefer karşımıza Elijah Mundo karakteriyle çıkıyor. Daha önce The Rules of Attraction, Friends with Better Lives gibi yapımlarda da izlediğimiz oyuncuyla CSI: Cyber'ı ve özel hayatını konuştuk.

1998-2003 yıllarında Dawson's Creek ile hayatımıza giren oyuncu bugün 38 yaşında

● Patricia Arquette ile çalışmak nasıl bir duygu, biraz bahseder misiniz?
Bazen, Oscar kazanmış harika bir oyuncuyla çalışmak zorunda kalırsınız. Çok can sıkıcıdır. Şaka yapıyorum tabii. O harika biri. Çok eğlenceli. Yeteneği zaten gün gibi ortada. Ne zaman bir sahne çıkarmaya başlasak karşımda gitmesi gerektiği kadar derinlere gidebilecek yetenekte biri oluyor. Asıl eğlenceli ve rahatlatıcı olan Patricia'nın ayakları yere basan biri olması. Onu sürekli "Dünya Ana" olarak tanımlıyorum. Ayakları yere sıkıca basıyor ama eğlenmeyi de çok seviyor ve yeri gelince çılgın şeyler de yapabiliyor. Bazı insanlarla çalışıyorsunuz, yaptıkları işleri veya kendilerini çok olağanüstü bir yerde görüyorlar ama aslında öyle değiller. Patricia bunun tam tersi. Tüm başarıları ve yeteneğiyle hava atmıyor. Evet, o çok iyi bir insan.
 
● Patricia’ya da bu soruyu sordum. İlk sezon bitti, siber suçlar ve onlardan korunmak konusunda çok şey öğrendiniz. Hayatınızda bir şey değişti mi? Tüm bunlar sayesinde kendinizi daha güvende hissediyor musunuz? Ayrıca, bize biraz ikinci sezondan bahsedebilir misiniz? Karakterinizi neler bekliyor?
Siber dünyanın nasıl işlediğini öğrenmek herhangi birinin daha güvende hissetmesini sağlar mı, emin değilim. Asıl öğrendiğim şey hayatımızı zaten hacklenmiş gibi yaşamamız gerektiği. Demek istediğim, eğer şirketler hacklenebiliyorsa insanlar da hacklenebilir. Onların biraz daha zorlanmasını sağlamak için yapabileceğiniz şeyler elbette ki var. İnternete bağlanan herhangi bir şeyin tamamen güvenli olduğunu söyleyebileceğimizi sanmıyorum.
 
Bu sezon karakterimi neler beklediğine gelince… Tüm karakterleri, ilk sezondan daha fazla, daha da yakından tanıma şansı yakalayacağız. İlk sezonda takımı kurmaya ve çözmeye çalışacağımız suçları seyirciye anlatmaya çalışıyorduk. İkinci sezonda bu insanların hayatlarına gerçekten gireceğiz. Onların ev hayatlarını da biraz göreceğiz. Kendim hakkında bir şeyleri ele vermeden ne söyleyebilirim, bir düşüneyim. Elijah çok yetenekli biri. Çok efektif bir adam. İşini çok seviyor ve bir o kadar da ona ihtiyacı var. Evindeki zorlukların belki de biraz iş hayatına sızışını ve onu etkilemeye başladığını göreceğiz. Onun biraz daha insancıl hallerini, zayıf noktalarının ne olduğunu ve kırılganlıklarının nerede yattığını göreceğiz. Bir oyuncu olarak böyle şeyleri oynamak her zaman çok ilginçtir. Bence seyirci için daha empati kurulabilir bir karakter haline gelecek.
 
Oyunculuğa başladığınızdan beri seyircilerin sizden beklentisi ne kadar değişti ve bu beklentiler böyle bir diziyi nasıl etkiliyor?
Bu harika bir soru. Oyunculuğa 15 yaşımda başladım ama sürekli televizyona çıkmaya başladığımda 20 olmuştum. Law & Order yayına başlayalı çok uzun zaman olmuştu. Bence o zamanlar karakterlerin günlük hayatlarını hiçbir zaman görmediğiniz diziler yeniydi ama seyirciler bunu kabullenmeyi bildiler. Artık sosyal medyanın gelişiyle insanların birbiriyle bağ kurmaları değişti ve seyircilerin beklentileri de çok fazla değişim gösterdi. Bu insanların kim olduğunu daha fazla bilmek istiyorlar. Görev başında değilken neler olduğunu, işin onları nasıl etkilediğini, birbirleriyle nasıl etkileşime geçtiklerini…
 
CSI, Law & Order kadar yayında kalmayı başarmış markalardan biri. Televizyon dünyası çok değişti. İnsanların televizyonu tüketme yöntemleri tamamen değişti. Artık yaygın olan yöntem seyircinin istediği zaman istediği içeriğe erişebilmesi. CSI ilk başladığında bir yayın saati vardı ve diziyi o saatte izlerdiniz. Eğer video kaset oynatıcınız varsa bölümü daha sonra izlemek üzere kaydedebilirdiniz, ama bu yapması biraz sıkıntılı bir işlemdi. Şimdi her şey tıkır tıkır işliyor. İnsanların içerik izleyebilecekleri çok fazla seçeneği var. Bu yüzden, evet, bence insanlar dizilerin gizeminin içinde biraz daha fazla insani yanlar bekliyor.
 
İlk sezonun ardından bir FBI ajanını canlandırmaya biraz daha alıştınız mı? Karakterlerin hikayelerine odaklanılacağını biliyoruz. Elijah’ın yaşayacakları hakkında bize biraz daha bilgi verebilir misiniz?
Tabii. FBI ajanı rolüne biraz daha alışıp alışmadığımdan başlarsak… Rozeti ilk taktığımda çok sevmiştim. Ve ona çok kolay alıştığımı hissediyorum. Ama ara verdiğimiz dönemde antrenmanlarımı kesmedim. Biraz daha atış eğitimi aldım. Dövüş eğitimime de devam ettim. Biraz daha araştırma yaptım. Ve evet, artık bir odaya dalarken kendimi çok rahat hissediyorum, elbette ki kimse bana ateş etmediği için. Ama eğleniyorum. Bu karakteri oynamayı seviyorum. Yerinde olması eğlenceli bir adam.
 
Bu sezon neler yaşayacağına gelirsek, ipucu verdiğim için CBS’i kızdırmadan neler söyleyebilirim diye düşünüyorum. Zırhında bir takım çatlaklar görmeye başlayacağınızı düşünüyorum. Demek istediğim, geçen yıl Elijah duygusal olarak epey kurşungeçirmezdi. Bu özelliğiyle gurur duyduğunu düşünüyorum. Elinden geldiğince yetenekli ve efektif olmakla gurur duyan biri. Böyle biriyle yapılabilecek en enteresan şeyin onu başarısızlık halinde görmek olduğunu düşünüyorum. Her yönden başarısız olursa ne olur? İnsanları nasıl etkiler? Bu yüzden onu bu yıl biraz daha insancıl bir halde göreceksiniz.
 
Peki ya kızı ne olacak?
Evet, bir kızı var ve onu da göreceğiz. Sezonun başında karakteri karısıyla barışmış halde bulacağız. İlişkileri üzerinde çalışıyorlar. Birlikteler, evet. Ama bu bir süreç. Mutlu evlilik bir varış noktası değil, bir yolculuktur. Onun bu seviyede nasıl etkileşim kurabildiğini göreceğiz. Biraz işkolik biri. O yüzden bana kalırsa bu konuda kesinlikle bir şeyler yapması gerek.
 
Bazı oyuncular gençliklerinde başarılı bir diziye imza atarlar ve seyirci onların büyüyüp daha derinlikli karakterler oynamasını kabullenmez. Seyircinin sizin büyümenizi kabullenmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Ayrıca, Cyber’ın CSI markasının yayında kalan tek halkası olması konusunda ne düşünüyorsunuz? Artık tek başınasınız.
Partiye gelip hala oyunlara katılabildiğim için çok mutluyum. Birkaç numara çevirmem gerekti, birkaç farklı şey yaptım ve bu çok eğlenceliydi. Birkaç defa kendimi yeniden yaratmam gerekti ve insanlara yeni bir şeyler sundum. Ama hep seyircinin yaratıcılığı ve açık görüşlülüğü sayesinde hayatta kaldım.
 
Bence seyirciler çoğunlukla kanal yöneticilerinden, bu şehirde çok yüksek maaşla çalışanlardan, daha açık görüşlüler. Bence seyirciler, insanların düşündüğünden çok daha zekiler. Bu iş benim 20 yaşımda televizyonda olduğum zamana dayanıyor. Bence Dawson’s Creek, diğer dizilere nazaran, seyircisinin zeki olduğunu daha fazla kabulleniyordu.
 
Ekrandaki tek CSI olmamıza gelince… Diğer diziler çok uzun süre yayında kaldılar. Hepsi saygı duyulacak kadar uzun sürdü. CBS ilginç bir şey yaptı ve elindeki her şeyi CSI: Cyber’a yatırdı. Bunlardan biri de Ted Danson. Kendisi CSI’daki karakteriyle dizimize dahil oluyor ve bu beni çok heyecanlandırıyor. Ben büyük bir Ted Danson hayranıyım. Uzun zamandır hem de. Onunla çalışma şansına erişeceğimi duyunca çok sevindim. İlginçtir, bence takımımıza değişik bir dinamik katıyor.
 
Sizce CSI: Cyber insanlara herhangi bir şekilde yardım ediyor ya da onları eğitiyor mu? Dizi sayesinde teknoloji konusundaki kötü huylarını değiştiren biriyle karşılaştınız mı?
Evet. Elbette ki en büyük amacımız eğlendirmek. Ama eğitime biraz olsun katkımız olursa ya da insanların teknolojiyi, teknolojiyle yapılabileceklerini, ona ne kadar güvenileceğini ve ne zaman güvenilemeyeceğini fark etmelerini sağlarsak; bilgisayar korsanlarının önlerine nasıl taş koyabilecekleri konusunda ipuçları verebilirsek harika bir iş yapmış oluruz. Bence yayında olmamızın bir sebebi de bu. Spesifik hikayelere gelirsek, bu konuda çok fazla konuşmak istemezsiniz çünkü korsanlar çok zeki insanlar. Çok zeki insanlar ve kendilerine meydan okunmasını, haklı olarak, sevmiyorlar. Ama evet, yapabileceğiniz bir takım basit şeyler var ve bölümlerde bunlardan biraz bahsediyoruz. Yeter ki korsanları biraz daha uğraştıralım.
 
Dahil olduğunuz son TV projeleri çok komik işlerdi. Hatta birinde kendinizi oynadınız. Görünüşe göre komedide başarıyı yakaladığınız bir dönemde daha karanlık bir projede yer almanızın nedeni neydi?
Ah, teşekkür ederim. Önceki iki dizim de iptal edildi (CBS’te yayınlanan Friends With Better Lives ve ABC’de yayınlanan Don’t Trust the B----- in Apartment 23), bu büyük bir işaretti. İlk ipucunu oradan aldım. Teşekkür ederim, çok memnun oldum. Komedi yapmayı çok seviyorum ve bu işin haricinde yapmaya devam edeceğim. Önce bir tek kamera, sonra da bir çoklu kamera  komedisi yaptım. İkisi de sonlandırıldı. Teklif bir önceki dizinin bitiminden hemen sonra CBS’ten geldi. Böyle bir markayı, böylesine efsanevi bir diziyi Patricia gibi biri başroldeyken önerdiklerinde teklif reddedemeyeceğim kadar iyi gözüktü.
 
Farklı olması da önemli bir etkendi. O noktada 3-4 yıldır komedi yapıyordum. Biraz işleri karıştırıp ters yöne gitmemin zamanının geldiğini düşündüm. Ve sonuç iyi olmuş gibi gözüküyor. Bir komedi dizisi yapsaydım ve dünyada başarılı olsaydık elimde silahla ciddiye alınmam zor olabilirdi. Ama şimdi tüm dünyada yayınlanan bir dizide elinde silahla etrafta koşan çok ciddi bir karakteri canlandırıyorum. Bu diziden her zaman herhangi bir komedi dizisine geçebileceğimi düşünüyorum. Doğru bir proje için harika bir sıçrama noktası olabileceğini hissediyorum. O yüzden teşekkür ederim, minnettarım. Aklımı kaçırmamak için komedi yapmak zorundayım. Şimdilik komediyi çekimlerin bitmesi ve başlaması arasında yaşıyorum.
 
Dizide oynadıktan sonra, bilgisayar korsanlığının bazen iyi bir şey olabileceğini düşünmeye başladınız mı? Örneğin Ashley Madison olayında (eşlerini aldatmak isteyen insanların buluştuğu bir platformun üyeleri ifşa edilmişti) birçok insan sosyal medyada o insanların hak ettiklerini bulduğundan bahsetti. Onlara katıldığımı söylemiyorum ama; bu konuda sizin ne düşündüğünüzü merak ediyorum.
Kesinlikle. Korsanlar harika bir dengeyi sağlıyor. Kurumların yürüttüğü birçok korkunç eylem var – korsanlar tarafından ifşa edilen korsanlar. Açıklamamız gereken asıl şey bu. Biz suçla mücadeleyi konu alan bir diziyiz, o yüzden de kötü adamlara odaklanıyoruz. Ama dizideki kimsenin işe korsanların hepsi kötüdür diyerek yaklaştığını sanmıyorum. Çünkü bence onların büyük çoğunun kendi ahlaki değerleri ve standartları var. Genel olarak dünya ve toplum için iyi şeyler yapıyorlar.
 
Bazı şeylere ışık tutuyorlar. Ve bazen güzel şeyleri ortaya çıkarıyorlar. Bazen olmaması gereken şeyleri ifşa ediyorlar. Bu yüzden korsanların büyük bir çoğunluğuna minnettarım. Dizimizin dramatik yapısı gereği kötü adamlara ihtiyacımız var. O yüzden de dizide gördüğünüz insanlar bu tarzda oluyor. Ama bence çoğunlukla dışarıda iyi korsanlar var ve onlara teşekkür ediyorum.
 
Sadece dizide değil, gerçek hayatta da bir babasınız. Tabir-i caizse, siber geleceğimiz hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu kabul ettiğiniz bir şey mi yoksa hem kendiniz, hem de çocuklarınız adına korktuğunuz bir şey mi?
Teknoloji ve siber bağlılık geleceğimiz. Hayat kesinlikle bu yöne gidiyor. Her şey küçülüyor, hızlanıyor ve herkes daha da bağlı hale geliyor. Bence her teknoloji için geçerli olan şey asıl olayın sizin onu nasıl kullandığınız olduğu. O yüzden bir baba olarak önemli bulduğum nokta bu. Çocuklarımın teknolojiyle ne yaptığı… Elimizde yeni bir teknoloji var ve sayesinde kelimeler, bilgiler yayılıyor. Her türlü bilgiye ulaşabiliyorsunuz. O klavyenin başına daha oturmadan bile aldığınız kararlar neler? Gerçekten, sorun teknolojide değil, insanda. Teknoloji bir şeyler yapmak için kullandığımız bir araç sadece.
 
Teknoloji kariyerinizi nasıl etkiledi? Örneğin, hayranlarınızla Twitter’da nasıl bir iletişim kuruyorsunuz?
Teknoloji oyunculara çok iyi geldi çünkü insanlardan geri dönüş almamıza ve hayranlarımızla bağlantı kurmamıza yarıyor. Ayrıca pek çok eğlenceli şey yapıp ücretsiz olarak sunabilmemi de sağladı. Çektiğimiz Funny or Die skeçlerinden Power Rangers kısa filmine kadar. Filmi YouTube’da ücretsiz izlemeye sunduk. 48 saat içinde 14 milyon kere izlendi. Çok komik ve saçmaydı ve kimse o projeden para kazanmadı. Haklar elimizde olmadığı için kazanamazdık da zaten. Sadece çektik. Ama gerçekten harika bir oyun alanı. Sosyal medya, YouTube ve farklı diğer tüm platformlar stüdyo sisteminin dışına çıkıp yaratıcılığınızı konuşturabilmenizi sağlıyor. Asıl güzel olan şeyse iyi bir fikri olan herkese, bir şeyler yapabilecek kapasitede olan her organizasyona aynı imkanları sunuyor. Onlara bir platform sağlıyor. Bu yüzden sanatçılar, yönetmenler ve hikayeciler için harika bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Teknolojiyle büyüyen çocuklar kendi hikayelerini anlatmaya başladığında bunu çok daha iyi görebileceğinizi düşünüyorum. Ana akım medya onlara doğru çekildikçe, onlar biraz daha para ve güce sahip olunca anlatacakları hikayeleri ve kullanacakları yöntemleri görmek çok eğlenceli olacak.
 

Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER