Bir insana ne zaman veda edilir? Onu tanırsın, ona alışırsın.
Peki ona nerde veda edersin? Dünya döner, mevsimler geçer ve sevdiğin herkese
bir gün mutlaka veda edersin. Gidecek olanın önünde dağ gibi dursan, faydası
yok. Öyleyse hızlı davran. Sarıl ona, öp dudaklarından ve geçir sırtına
hançeri. Beklenmedik bir nefret, zoraki bir vedadan daha uçucu olacaktır. Seni acısız
unutacaktır, kapat artık kapıyı.
Karagül bana anne olmayı merak ettiren ilk dizi oldu. Öyle
bir anlatımla sunuyor ki o duyguyu, insanın kendini anlayası geliyor. Ebru'nun
suçu üstüne alması en tahmin edilebilir durumdu. Çünkü o anne. Çünkü o Ebru.
Bir hayatta hem Ebru hem de anne olduysanız, demir parmaklıklara bağışıklık
kazanmanız gerekebilir. Fedakarlık hissine sözüm yok. Ama hapishane ve hastane
kasvetinden bunaldığımı söylemeliyim.
Kendal binmiş bir alamete, gidiyor kıyamete. Kenan'ın
oynadığı oyundan habersiz kapılmış kalbinin şehvetine. Güzel bir kadın
gördüğünde zihni sarhoş olmayan pek az erkek vardır. Üç eşine rağmen hâlâ gözü
dışarda olan Kendal, erkeğin doğasındaki doyumsuzluğun en hasarlı ispatıdır.
Kenan karakterindeki zayıflıklar, bu plan amacına ulaşırsa giderilebilir. Fakat
büyük bir patlama yaşanmazsa, kendi bacağına sıkmış da sayılabilir. Peki ya
kömür saçlarına kaç puan?
Kadriye'nin yüzünü son zamanlarda hiçe yakın görmelerimizin
bir amacı var mıdır bilmiyorum. Ama bilgelik pınarına alıştığımızı, o yokken
hissedebiliyorum. Gel de çağla Kadriye Hanım, maksat şanın yürüsün... Fragmana
bakılırsa gelecek bölüm de ateş olup yakacaksın ortalığı. Günahının yükünü
atmaz ama bi' kısa soluklandırır hiç değilse.
Nerdeyse ağlatacaktın beni uncle Kenan!
Şamverdi bebelerinin birlikte olduğu sahnelerin ayrı bir
tadı var. Aslına bakarsanız bu bölümü gerçekten çok sevdim. Sahnelerin dozu,
diyalogların kıvamı ve oyunculuklarla gereken tatmini sağladı bende. Ada'nın
gözünün yaşı ucuna kadar gelmişken patlatılan espriler o sıcak aile ortamına
inandırdı bizi. Tek sıkıntım Ebru'nun mektubu kaleme aldığı sahnede giren
müzikti. Sanki o duygusal atmosferi yoracak gerginlikte bir fon olmuştu. O da
nazar boncuğu olsun artık efendim.
Efendim? Narin ve Oğuz mu dediniz? Ben bu hafta onlarda da
beklediğimi buldum. Evet onların romantizmi Narin'in kafasını Oğuz'un güçlü
omuzlarıyla kavuşturmasından ibaret. Ama bi' düşününce ''Başka ne olacaktı?''
diyor insan. Konağın kalın duvarlarından kurtulan Fırat'ın serinliğine vuruyor
kendini. Narin de iki rekat nefes almış, çok mu? Şaka bir yana finalde bu
ikilinin mutluluğunu bekleyen ciddi bir kitle var, benden söylemesi.