Molenbeek Dostlar Kahvehanesi
Yhaaaaa asıl sen tatlısııııınnn
Geçen bölümden sonra hafta boyunca Asya’nın ne yapmaya çalıştığını tartıştık. Oraya kadar geldikten sonra insanların hayatlarını kurtaracağı belliydi ama bunu hem Gölge’ye hem de Polat’a nasıl izah edeceğini merak ediyorduk. Asya için bu durum alternatif bir son dahi olabilirdi. Asya bombayı engeller, Gölge Asya’nın gırtlağını deşer. The End.

Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış derler. Asya da aynen öyle yaptı. Her ikisine “ben terörist değilim!” dedi de başka bir şey demedi. Hadi bu bahaneyi Polat yer de, Gölge nasıl yedi anlamadım. Yahu beraber Suriyeliler'in organlarını çalacaktınız? Onlar masum değil miydi? Gölge bu konuyu kolay kolay hazmetmez. Zira Asya’nın bahanesi yutulacak bir yalan değil. "My Name is Khan" adlı bir film var. Orada başrol oyuncusu “i’m not a terrorist” der. O adama inanılır işte ama sana ı ıh...

-: Ooooo takım patlıyo kardeşşş

Fakat ne yalan söyleyeyim Gölge’ye soktuğu laf keyiften dört köşe yaptı. “Sen devlet mevlet kuramazsın. Devlet kuracağını söylüyorsun ama terörist gibi davranıyorsun!” Asya bu konuda haklı ve az bile söyledi. Bu işler bu kadar kolay mı? Ne güçler istedi de olmadı. Sayın Ferdinand, Ortadoğu’da devlet kurmak için lütfen sıra numarası alınız. Sıra numaranız 471.

Bütün bu gergin anlarda doğal olarak Altay hocanın verdiği değerli bilgileri pür dikkat dinleyemedik. Gönül isterdi ki tıpkı orada oturan bir dinleyici gibi biz de dinleseydik. Yine de Altay hocanın “hedefimiz 2023” lafı dikkatimi çekti. Bir süredir yazılara gelen yorumlarda bazı arkadaşlar kanalı eleştiriyor ve Kurtlar Vadisi Pusu’yu depolitize olmakla suçluyorlardı. Bu bölümde kendi kellesini koltuğunun altına almayı bırakın evladının canını feda edebilen bir adama 2023 mesajı verdirmekten daha politize bir tutum düşünemiyorum. Bu arada o eleştiriye başından beri katılmadığım şerhini de buraya iliştireyim.

Yumruğun plakasını aldınız mı!!

Ariel’in bu insanları kullanma işlerini nasıl yaptığını net olarak gördük. Çalışma tarzı Hollywood filmlerini aratmıyor fakat miktar bana az geldi. Bunlar etrafa para saçan adamlar ve tutup toplam 20 bine adam öldürtüyorlar. 20 bin lira hayatını karartmak için biraz az değil mi? Üstelik hemen hiç tecrübesi olmayan birine yaptırıyor bunu. Vallahi büyük risk. Bu arada adamın kullandığı araba kurşun geçirmez miydi bana mı öyle geldi?

Altay Hoca'nın oğlunun soru işareti olarak kalmaması iyi oldu. Polat kendi evladını nasıl koruyorsa o çocuğu da öyle koruyacak. Bu artık Elif ve Saf’iye’yi de daha sık göreceğiz anlamına geliyor. Çocuktaki ağzı sıkılığa bayıldım.  Konuşamaz ama ha onlar da gizli görevdeyse tamam. O zaman konuşabilir. Çünkü tüm gizli görevdekiler kardeştir ve aralarından su sızmamalıdır. Şahane bir mantık. Çok tatlıydı. Elif de kendi akranı bir arkadaşla çok daha iyi olacaktır. 

Adam kahraman yahu! Sevdiği kadının kaçırıldığına minimum 20 günde aydı. Üstelik telefon gelmese daha da ayacağı yoktu. Bulması da yine Mete sayesinde oldu. Seni Polat Alemdar’ın tahtına layık görürken hata mı ettik acaba? Mete arkandan havalara bakıp için için gülmesin de ne yapsın? Bu saflıkla nereye kadar Yusuf efendi? Yusuf’un bir türlü ayarının tutturulamadığını düşünüyorum. Bir nefis bir karakter olarak karşımıza çıkıyor, bir saf bir çocuk olarak. Senaryo ekibi bu konuda bir an önce bir karar vermeli.

-: Ziyaretçi koltuklarını biraz abarttığınızı düşünmüyor musunuz Karun?

Salonda Asya bombayı etkisiz hale getirirken Gölge’nin “Asya varken yapamam” repliği çok dikkat çekiciydi. O anda bana aralarında duygusal bir zaaftan çok bir vazgeçilmezlik ilişkisi olduğunu hissettirdiler. Karun ve Ariel görüşmesinde de bu konuya açıklık getirdiler. Asya meğer Karun katında dahi çok değerli biriymiş. Satın alınamadığı için paha biçilemez yakıştırması yapıldı ki bu onu oyun içinde başlı başına bir aktör yapıyor. Keza oturduğu yere mıh gibi çakılan Karun’un sadece Asya geldiğinde ayağa kalkmasından da değerini anlayabiliriz. Yanılmıyorsam sadece yeni yüce majeste geldiğinde ayağa kalkmıştı. Bir de üstüne üstlük Karun’a atarlı giderli konuşup açık çeki reddetti ya, ne yalan söyleyeyim etkilendim Asya…

Bölümün ufak bombası Gölge’nin "bir daha görürsem öldürürüm” dediği elemanı Asya’nın geri çağırmasıydı. Şimdilik uzak ve alakasız bir iş için onu kullanıyor ama tekrar döndüyse dramanın ruhuna göre mutlaka Gölge’yle karşılaşacaklar. Kopacak kıyameti şimdiden merak ediyorum. Fakat keşke onu çağırmasına sebep olan adama daha iyi bir seyahat sebebi bulsalardı. Herkesin peşinde olduğu Kore kaynaklı bir yazılımın bu ülkede ne işi var? Atlarsın ilk uçakla dooooğru San Francisco’ya, Silikon Vadi’sine gidersin. Üç birim değerindeki şeyi ortalığı kızıştırarak kolayca 7-8 birime satabilirsin. Whatsapp nasıl 19 milyar dolar etti sanıyorsunuz? Google 21’e bile çıkmıştı da kabul etmediler.

-: Ben böyleyim ama sen bi de Polat'ı görseydin. Vallahi beeeyle beeeyle yalvarıyordu beni öldürme John abi diye..

Gelelim bölümün büyük bombasına… Ekranın sağ alt köşesinde Molenbeek yazınca gözlerim fal taşı gibi açılmıştır herhalde. Yurtdışına çıkan biri değilim ama sandalyeler bile Türk’dü yahu. Molenbeek Dostlar Kahvehanesine hoş geldiniz! Bari sandalyeleri değiştirseydiniz. Neyse… Ne olacağını beklerken köşede John Smith’i görür görmez istemsizce gülmeye başladım. Karun zaten Fransa olaylarını John Smith’in yaptığını söylemişti ama Molenbeek’de kahvede çay içmek de işi artık kara mizaha çeviriyor.

Sahnenin içeriği elbette vurucuydu. Bugüne kadar hep duyuyorduk ama John Smith, IŞİD’e adam toplarken tanık olduğumuz şey gerçekten çok ilginçti. Özellikle islamofobia savunmasına dikkat etmek gerekir. Bugün bizim ülkemizde de bu bahaneyi kullanan ağızlar var. Bu bakımdan bence güzel bir eleştiriydi. Adam kısa sürede bütün kahveyi IŞİD’ci yaptı çıktı. Bunu bir kenara koyalım...

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER