Samimiyet nedir konulu sahne
Dizideki tüm kadınlar sorunlu. Begüm de
onların bayrak taşıyanı. ‘Kör ölür badem gözlü olur’ ikiyüzlülüğümüzü yerin
dibine batırdığı cenaze evi tiradıyla kendisini ve tabii Şebnem
Hassanisoughi’yi tekrar tebrik ettim. Kadını klinik diye 19. Yüzyıl
Asylum’larından birine yatırmış olmalarına ise ne desem bilemedim. O psikoloğun
keline tüküreyim diyebilirim en azından.

Benimle delirir misin?
Sinan niye sormuyor anneannesiyle dedesini?
Geçen bölümün sonunda Begüm onları almaya gideceğiz diyordu. Çocuktan
ölümlerini gizleyip sonra cennet güzellemesi yapan Ayşegül ve Poyraz, deli
misiniz? Zaten Poyraz’ı kanepeden kurtaralım ayağına çocuğu atmışsınız tek
kişilik yatağın ucuna. Cinsel geriliminizi yiyeyim sizin. Poyraz yine Hikmet
Benolleşirken Ayşegül ‘sevişelim mi?’ diye soracak sandıydım, olmadı. Yemek
demişken, şu çocuğa bir çorba içirin Allah rızası için. Pizza-menemen yemekten
içi kurudu yavrunun.

Songül Allah belanı versin Songüüül!
Sadreddin yine Bahri’nin arkasından iş
çevirmeye başladı. Biz bu filmi geçen sezon görmüştük? Babasından babalığı
devralamasa da aforizmalarını devralmış gibi görünen Sado Baba (“Söz konusu evlilikse doğru insan yoktur.”) yine
bir kadının peşinden kendini heder edecek gibi duruyor. Lakin gecenin en büyük
‘oha’larından birini pure evil, Skyler White’ın Türkiye şubesi Songül Umman’ın
planını öğrendiğimiz zaman icra ettim. Bir de saf saf hemen fark etti kıskandı
filan bak çakal diyorum, kadın neler düşünmüş ya, vay anasını. İyilerin başına
gelmeyen kalmazken kötüler sürekli kazanıyor ya. Zalımsın dünya.

Bi' sizin üçgeniniz eksikti.
Mete’ye her ağzını açtığında ‘ya bi siktir
git’ demekten ben sıkıldım, o sıkıcılığından sıkılmadı. Ama son sahnede bunu
gerçekten hak etti. O ne uzun uzun sarılmak ya? Sema’nın da zaten Sefer dışında
kimsesi yokmuş onu anladık. Ayşegül’e anlatır en azından dediğimiz şeyi gitti
ne ara o kadar güvendiğini anlamadığımız Mete’ye anlattı. Hadi Ayşegül neyse
de, Sadreddin hiç merak etmedi galiba Sema’yı. Ne güzel kardeşlik, oh. Söylicem
söylicem söyleyemedim, Sema’nın evdeki dana gibi kadın büstü nedir ayol? Bir de
yalnız yaşıyor, insan gece görüp korkar valla.
Konudan uzaklaştım yine, hah
Mete’ye küfrediyordum. Mete inşallah bir işe yararsın da en azından Sefer
ağzını burnunu kırarken ötersin. Sefer onca yaşanana rağmen yine kendine gelir
gelmez Sema’nın yanına gitti ya içim sevgiyle doldu lan. Ama işte yine bir Türk
filmi klasiği olan yanlış anlama sahnesini de hep beraber tecrübe ettik çok
şükür. Velhasılıkelam bu kadar acı
çektikten sonra bizim güzel çiftimiz Vodafone Arena’da evlenmeyi hak etti
bence. Tabii stad o zamana biter mi bilmiyorum, gerçi Sefer-Sema ne zaman
eskisi gibi olur onu da bilmiyorum ya. Göreceğiz.

Paranormal Activity: Yeldeğirmeni
Gelelim son sahneye. Dram, komedi, aksiyon,
polisiye derken sanırım tek eksiğimiz korku/gerilim idi, şimdi tam oldu. Yanıp
sönen lamba mı dersin, Hattori Hanzo/Azrail karışımı Begüm mü? O bıçak neydi
lan öyle? Asadhşdskl. Begüm’ün günah keçisi ilan ettiği Ayşegül’e ya da
diğerlerine bir zarar verebileceğini sanmıyorum ama Ayşegül-Poyraz çifti Begüm
olayının vahametini anlayacaklardır artık diye umuyorum.
Klişelerden uzak, Semaların, Seferlerin,
Zülfikârların, Poyrazların, Ayşegüllerin, Sinanların ve hatta Begümlerin
ağlamadıkları, şeker de yiyebildikleri bölümlerde buluşmak dileğiyle.
Sevgiler.