"Zamanında Cahit meselesini kökten çözdüğün gibi mi!"Meryem'in katil olduğunu herkesin bilmesine rağmen kimsenin bu konuda tek kelime bile etmemesinin garibime gittiğini belirtmiştim daha önce, sanırım erken konuşmuşum.. Önce Şevket kurcaladı mevzuyu şimdi ise Zeynep. Gerçi Zeynep babası gibi yapmadı, direk lafı soktu. Zaten ondan da o beklenirdi. Gerçi Meryem yine inkar etti, ama bence bu iş burada kapanmadı..
"Önce kuzuyu yer, kurdun postunu ottan döşeğimin üstüne serer.."
Vahit'e her hafta daha da hayran oluyorum. Arkadaş kırk yıl düşünsem o soruyu öyle cevaplamak aklıma gelmez, adam bildiğin oportünizmin en önde bayrak taşıyıcısı. Ha tabii bu ağır karakterin üstüne muhteşem bir oyunculuk da eklenince, Vahit sahneleri benim için iyice tadından yenmez bir hale geliyor, bilmem siz ne düşünüyorsunuz.. Bu arada beklediğimiz gerçek de ortaya çıktı, Vahit ile Ertan ortak planlamışlar Zeynep meselesini. Bu durumda Ertan'a ne demeliyiz.. Pragmatist?
"Oğlumun ruh sağlığını bir çırpıda iyileştirdim, şimdi de beden sağlığıyla.."
Bilen bilir Mukaddes'den hiç haz etmem, ama arkadaş onca yıl Dj'lik yaptım, vip bölümüne yatak koyan gece kulübü dahi gördüm, gel gör ki böyle House Party'e denk gelmedim. Öyle anaya can kur.. öhhm neyse! Bu arada Fatih, ya geç bu ayakları! Yok annem çakmasın, yok bilmem ne.. Bildiğin kendinden geçtin resmen. Allah'tan Şevket'ler geldi, yoksa o gecenin sonu hiç hayra bir yere çıkmıyordu ben sana söyleyeyim. Gerçi senin için bir bakıma hayırlı da sayılabilirdi ama.. Neyse yahu ben bu konuyu burada keseyim en iyisi, konu çok acayip yerlere gidiyor gibi yoksa.. Zeynep bu ve benzeri olayları bakalım ne zaman tam olarak öğrenecek, o günler de baya şenlikli geçecek şimdiden belli..
"Bize geldiğin günkü gibi çulsuz çaputsuz defolup gideceksin!"
Meryem işini kazıdıkça yeni bombalar ve yeni soru işaretleri ortaya çıkıyor. Zaten hep aklımda olan bir soru bu hafta Vahit sayesinde artık iyice açığa çıktı.. Yahu bu Meryem madem Cahit ile bu kadar mutsuzdu, yıllarca kan kusmuştu, Cahit de bunu biliyor ve Meryem'i sürekli dövüyordu falan filan. İyi de o zaman neden Cahit ölürken varını yoğunu gidip Meryem'e bıraktı ki? Hem de kendisini bu kadar seven Vahit gibi bir kardeşi de varken. Sizce bu mantıklı mı? Meryem hikayesi sonunda nereye bağlanacak acaba, inanın hikayedeki en merak ettiğim husus bu.. Umarım sonunda yine kazanan o olmaz..
"Hem sen kardeşimin karısısın, nereye gidiyormuşsun acaba.."
Bu Fatih ile Zeynep arasındaki oyunda en fazla yara alacak olan kişi Selin. Herkes kendi köşesinde esip gürlerken, iki ailenin arasında kalan kişi o olacak çünkü. Ve şahsi kanaatim bu "oyunun" patlama noktalarından biri de Selin kaynaklı olacaktır. Oyundan habersiz kalmaya devam ederse de günün birinde Zeynep ile arası illaki bozulacaktır..
"Her şey oyunla başlamıştı, şimdi de oyunla devam ediyor, çok eğlenceli!"
Bence zerre kadar bile eğlenceli değil Zeynep.. Başında da her şey oyunla başlamıştı evet, oyunu oynarken de zaman zaman insanların üzülmesine sebep olmuştunuz, ama kimseyi bilerek ve isteyerek kırmamıştınız. Yani, durup dururken zorlama bir şekilde kaşındığınız bir olay yoktu ortada, şartlar öyle gerektirmişti.. Şimdi ise bile isteye insanları zor durumda bırakıyorsunuz, gözlerinin içine baka baka mecbur olmadığınız halde yalan söylüyorsunuz. En basitinden Selin'i düşün azıcık, kız daha evleneli iki gün oldu, ama gelin geldiği evde 7-24 abisine sövülüyor şu anda. Ne hakkın var onu böyle bir muameleye maruz bırakmaya?
Bitirirken..
Bu saatten sonra daha fazla ne denir bilemiyorum, zaten olan oldu. Başta da belirttiğim gibi, Aşk Yeniden'in hikayesi bir "sır" üzerine kurulu olarak başlamıştı yolculuğuna. Lâkin bu sırdan yine dışarıdan bir etki olmadan vazgeçilmişti, şimdi ise yeni bir "sır" yaratıldı. Yani bir nevi ilk sezon hikayesinin bir başka versiyonunu izleyeceğiz, buna gerek var mıydı? Emin değilim.. Ve bence asıl önemlisi, bu sırrın yaratılış şekli hiç de sağlam temellere oturmuyor ne yazık ki..
Sırf Mukaddes, Ertan ile görüşmesin diye birbirini tokatlamanın, boşanma kağıtları imzalamanın, iki aileyi birbirine yine düşman etmenin ve en olmayacak şekilde Fatih'i, Taşkınlar'ın gözünden düşürmenin ne anlamı var? Hadi Mukaddes'i bu şekilde bertaraf ettiniz, peki ya Ertan? Fatih'in artık olmadığını öğrenince, Ertan daha fazla umutlanmayacak mı? Zeynep için daha fazla mücadele etmeye karar vermeyecek mi? Her şeyi geç, yarın öbür gün Ertan gidip çaktırmadan Selim'den bir saç teli araklarsa ne yapacaksınız? Demem o ki; herkesin ilk aklına gelen ihtimali hayata geçirmek çok kötü bir karar olmayabilir, ancak en iyi seçenek olmadığı da bir gerçek. Ve biraz da attığın taş, ürküttüğün kurbağaya değmeli değil mi..
Valandil..