Dikkat: Bu
yorum ürün yerleştirme içermektedir.
Bu hafta
canım dizim İlişki Durumu: Karışık’ı
vaktinden biraz sonra izleyebildim. Canımın cananı, ruhumun ışığı, hayata
tutunduğun sayılı yerlerden Ankara Sanat Tiyatrosu’da Azizname oyununun ilk temsili vardı. Avuçlarım patlayıncaya kadar
alkışladım, geldim. Keyfim yerindeydi, bu motivasyonla da yüzümü güldüren bir
diğer sevdiceğim İlişki Durumu: Karışık’ımı
açtım. (Tiyatroya da gidin!)
Can Tekin’i bitirme planı!
Herhalde
motivasyonum bu kadar yüksek olmasaydı geçen hafta Ayşegül’ü nikâh masasında
bir başına bırakan Can’a bir güzel yüklenirdim ama yüklenmeyeceğim. Her şeye
rağmen Can ile evlenmeye koşa koşa giden Ayşegül’e bir şey demeyeceğim. Çünkü
kadın dayanışması böyle zamanlar içindir. Bu bölüm de Ayşegül kaçtı, Can ve Murat kovaladı; Can kaçtı, Mediha Hanım Teyze ile Elif kovaladı.
Biz Ayşegül
ile yine dayanışırız ama on dokuzuncu bölümü her zamankinden farklı olarak
işbirliklerine göre yorumlamaya karar verdim. Bayıldığım işbirlikleri sıralı tam listesini aşağıda veriyorum:
1) İsmail
Dede – Ayşegül
2) Ece –
Murat
3) Mediha
Hanım Teyze –Elif (Sadece kötü olmak yetmez. Bu işin organize bir şekilde
yapmak gerek. Mediha Hanım Teyze iyi de Elif’in çalışması lazım.)
4) Can –
Efe
Bir insanın İsmail Dede gibi dedesi varsa sırtı sittin sene yere gelmez. O kadar!
İsmail Dede
ile Ayşegül’ün “Can Tekin’i bitirme planı”na bayıldım. Ama keşke elbiseleri
atmakla bitse o iş dedeciğim. Yoksa bitiyor mu? Hayır, öyleyse ben bir yerde çok büyük
bir yanlış yapıyorum da o yüzden sordum. Ama genel bir “yapamama, becerememe” durumu
var sanırım. Gidiş yolu doğru, sonuç yanlış. Oradan puan vermiyor mu hocalar? Can’ın kıyafetleri atıldı, kararlar verildi, sözler verildi. Bir an Ajda
Pekkan “
Seveceğim, gezeceğim, görürsün
sana neler edeceğim, Bir yerine bin cezayla hakkından geleceğim senin” diyerek
ekranda belirecek sanmıştım. Şarkılar, şakalar bir yana, neden olmuyor? Hani
gözden uzak olan gönülden de uzak oluyordu. Yoksa o söz “Göz görmeyince gönül
(mecbur) katlanıyor” muydu? Hadi, tamam, uyanık olduğunda bir şekilde kendini
oyalayacak bir şey bulursunuz da o rüya işi sakat be Ayşegülcüğüm.
Ayşegül korkma, Can o Can!:)
Sıradaki
rüya başta canımız, mıncırığımız Ayşegül olmak üzere tüm sevip de
kavuşamayanlara gelsin: Allah’ım elletmeyeceksen, gösterme. Aklımız kalıyor. : (
MuratMan ve asistanı Eceşi!
Hoşuma giden
bir diğer işbirliği ise tabi ki Ece ve Murat arasındaki iletişimdi. Helal sana
Ece, adamsın, adamın dibisin, adamın hammaddesisin. İşte gerçek Muratçı! Murat,
taa İtalyalardan kalktı geldi (Büyüksün!), Ayşegül kayboldu karanlık ormanın
içinde aramaya koyuldu, yetmedi kafasına odun yedi. Tüm bunlara rağmen Ayşegül’den
“çok güzel” vazgeçmedi. Şimdi “çok güzel vazgeçmemek” ile ne demek istedin
diyebilirsiniz. Şunu demek istedim: Yani hala naif, benimle gel diyor, İtalya’da
herkesten uzak, huzurlu, mutlu mesut yaşayalım diyor. Hala naif, hala centilmen,
hala zarif (ve tüm güzel sıfatlar).
Murat konusunda Ece ile hemfikirim, adamın bir pelerini eksik. Birkaç hafta önce bir bölüm
yorumunda daha Murat o kadar düzgün ki insan inceden bir şüphelenmiyor değil,
demiştim. Bu hafta Efe ortaya bir laf attı ama direkt ölü taklidi yapıyorum ve
Murat’a bayıldığımı yeniden belirtmek istiyorum. Murat aşağı, Murat yukarı: Murat’ı da bize inandıran Pamir Pekin! Yeri gelmişken Pamir Pekin’e de kocaman
teşekkürler. İyi ki Muratsın Pamir Pekin! ^.^
Elif'in sesini duyar gibiyim: Beni burdan alın, lın, lın, ın, ın, n...
Mediha Hanım
Teyze ile Elif’in işbirliği fena sayılmaz ama daha tam olmamış. Mediha Hanım Teyze çok
profesyonel. Sanırsınız senelerdir ekranlarda evlendirme programları sunmuş. Olaya
bakış açısı, taktikleri… Bir komutan, bir orkestra şefi gibi adeta. Elbette
Mediha Hanım Teyze’ye yakışan bu. Çünkü entrika, alavere dalavere gömleği
giyiyorsan öyle yarım yamalak değil; tam giyeceksin. Elif, tam da bu noktada
kaybediyor sanırım. Elif’i izlediğimiz on dokuz bölümde hep ufak hesaplar
peşindeydi. Hani “Ateş olsun cürmün kadar yer yakarsın.” derler ya Elif’in cürmü
küçücüktü. Hamilelik yalanı Elif’in boyunu misliyle aştı. Mediha-Elif ikilisinden bahsetmişken geçen
hafta yaptığımız anketten bahsetmeden olmaz. Bölüm sonunda yaptığımız bir ankette
“Elif bu yalana ne kadar dayanır?” diye sormuştuk. Sonuçlar %62 “Gittiği yere
kadar.” %38 “Zaten yaptığı yanlıştı. Çok uzatmaz.” çıktı. Hımmm… Ben de “Çok
uzatmaz.”çıyım. Mediha Hanım Teyze tam sana press, darlamaya devam ederse Elif’in
kendi söylediği yalanı kendi bozacağını düşünüyorum. Bekleyip, izleyip,
göreceğiz.
Bir de yepyeni bir sayfa açan Efe ve Can ikilisi var ki onlar için hep beraber ikinci sayfaya ->>>