Hale, canım ya. Nasıl özlemişim. Baktı bu kadar adam bir aksiyon çeviremediler, hemen atıldı ortaya. Gerçi iş birlikçi olarak Mine'yi seçmen kendi kalene gol atmaktan başka bir şey değil ama neyse.
Mine, kusura bakma ama motivasyonuna tüküreyim harbiden! Babaannen pazardan artık topluyor, yiyecek yemeğiniz yok, sende 5 kuruş para yok ve çözümü ablanı satmakta buldun. İşe girmek falan ne gerek var böyle şeylere?! Bir de babaannesine atarlanıyor. Halbuki kadın; 'Kızım sen son zamanlarda çok atarlanıyon hayırdır?' dedi gayet tontiş tontiş. 'Torunun eskisi kadar mahsum değil babaanne.' demesini bekledim ama demedi. Olsundu, ben kendi kendime replikler yazarımdı. Neyse atanamayan ergen Mine'den bahsettiğime göre kaldığım yerden devam edebilirim. Ne diyorduk, Hale. O aslında kötü biri değil tek derdi Taylan! Ah bir elde edebilse bir halvet olsalar ne kriz kalacak ne dert! (Halvet tabii ne sandın!) Histeri krizlerinden ona buna saldırıyor. Dedektifçiliğe kaldığı yerden devam edince nasıl mutlu oldum anlatamam. Olayları nihayet çözebildi. Kadın canla başla çalışıyor ya resmen. O yıkık dökük evde kahve bile içti. Bunlar Hale Belenoğlu için büyük fedakarlıklar. Yalnız pasta sürprizi için tebrikler, iyi işti Hale! Ama iş ne ara karakolun önünden adam kaldırmaya geldi bak onun için bir yorumum yok. Boşlukları siz doldurun artık. Gerçi en azından önümüzdeki birkaç bölüm farklı bir şeyler izleyeceğiz diye umuyorum kısmet. Hale, canım o bağlanma şekliyle ellerini de ayaklarını da çok güzel çözerdin ama çözmedin. Neden? Çünkü çatışma bunu gerektirir. Gerçi senin daha çok işine yaradı bu kaçırılma muhabbeti.
Ya yazarken bile krize giriyorum ama bizim terelelli Semra için zamanında düellolar yapılmış. Meğer zamanında sadece iki repliği olan Ahmet Amca perde arkasında ne canlar yakıyormuş. Tabii biz bunu henüz öğreniyoruz çünkü yeni hikaye şart. Mantığa değmesine gerek yok! Yeni adamımız (pek bi cılız ama) söylediklerinin ne kadarını yapabilir bilmiyorum ama Semra'nın şimdiki halini gördüğünde de hala aynı motivasyonla intikam almaya mı çalışır yoksa 'Ben bunun bu kadar buruşacağını tahmin etmiyordum' deyip tasını tarağını toplayıp tekrar Limonlu köyüne mi yerleşir hep birlikte göreceğiz. Semra demişken olayı anlayan var mı aranızda? Kadın resmen yarım harakiri yaptı. 'Aman nasıl olsa sol tarafım bir işe yaramıyor yalı için feda olsun.' dedi herhalde. Ya bu dizide herşey evlere şenlik!!!
Sona yaklaşırken aslında hiç girmek istemediğim ama boynuma borç olan Salim konusu var. Mapusta ne yaptılar bu adama? Hayır biyolojik olarak mümkün olsa hamile diyeceğim. Olur olmadık duygusal triplere girmesine anlam veremiyorum da ben. Adam bulduğu her boşlukta Asiye' nin küçüklüğünü hatırlayıp göz yaşı döküyor. Git sarılsana kızına be adam! Teneke'den başka kurtuluş yolu yok size. Mahalle de Lut kavmine döndü zaten. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Ama söylemeden geçemeyeceğim, Pervin'in telefonuna gelen randevu mesajı 'tükkana gel' olmamalıydı ya. Gerçekten olmamalıydı. Biri mahallenin üstüne beton dökse de kurtulsak topyekün. Pervin ve marangozu (adının bir önemi yok) yakıştırmak nedir ya?! Benim yazmaya tahammülüm kalmadı. Buradan nasıl bir hikaye çıkaracaksınız da satacaksınız? Neyse ne demiştik? Sinirlenmek yok.
Kara Ekmek'le klişe tadında hayatlar kaldığı yerden devam edecek efenimm. Şimdilik bu kadar. Buraya kadar okuyan gözlerinize sağlık.