“Sağ olasın delikanlı, kızımın hayatını sana borçluyum..”
Ertan işi beklediğimiz gibi karşılık buldu Şevket yakasında ve en azından o cephedeki giriş biletini şu anda cebe koydu. Ama asıl önemli olan Zeynep tarafının neler getireceği.. Bu arada Ertan ile Vahit ortak mı çalışıyordu tam emin olamadım. Vahit ile Ertan’ın uzaktan da olsa son derece "iyi” selamlaşması bende bu yönde bir şüphe uyandırmadı değil.. Bu ortaklık neye mi yarar? Vahit istediği delile kavuşur, Ertan da hep aradığı kahramanlık fırsatına. Ve bu iki durum da gerçekleşti, win-win!
“Cahit’i ben öldürmedim diyorum Şevket..”
Şevket’in dediği gibi, yeminle ben de artık Meryem’in ne dediğini anlamıyorum.. Bir öyle bir böyle, gözü kapalı kırk ayrı yalan söylüyor, asla elini açık etmiyor. Bir bakıyorsun yaralı, zavallı bir kadın, bir bakıyorsun gözlerinden ateş çıkan bir cani. Sözün özü, politikaya girse en azından bakanlığı garanti.. Vahit hala hayatımızda olduğuna göre, henüz o defter kapanmadı demektir. Bakalım gerçek Meryem kim çıkacak..
"Beni ortadan kaldırmak için ihtiyacın olan çağrı geldi!"
Daha önce demiştim ya, Birol her ne yaşamış olursa olsun, babasını zevk duyarak öldürmüş bir kadının yanında nasıl kalabilir diye. İşte şimdi taşlar yerine oturdu. Bence Meryem tıpkı Şevket'e anlattığı gibi, Birol'a da katil olmadığı hikayesini anlatmıştı geçmişte. O yüzden Birol kasetteki itirafı gördüğünde o kadar etkilendi, çünkü ilk kez amcasının iddialarında haklı olduğunu anlamış oldu. Her ne kadar Vahit'in karşısında renk vermemeye çalışsa da bu ilerde Birol tarafında da bir kırılmaya yol açabilir..
“Sen söz hakkını, bir insanın hayatını hiçe saydığın gün kaybettin Mukaddes!”
Geçen hafta yazdıklarımın birebir aynısını Gülsüm Hanım’ın ağzından duyunca içim biraz soğumadı değil. Gerçi ben hala Mukaddes’in çok daha ağır tepkiler alması gerektiği taraftarıyım, ama hiç yoktan iyidir..
Bu arada zaman zaman bu tarz anında alınan geri dönüşlerin olması, bir takım yanlış anlaşılmalara yol açabiliyor. Yapılan yorumlarda da bunlara denk geliyorum arkadaşlar. Bölümlerin en azından birkaç hafta önceden, hatta hikayenin genel akışlarının da birkaç ay önceden yazıldığını göz önüne almamız gerekiyor, yani “Ben yazdığım için öyle oldu..” diye bir durum yok. Farkında olmadan senaristlere saygısızlık ediyor gibi bir duruma düşmeyelim lütfen. Ben sadece ip uçlarını yakalıyorum..
“Aşkım, et benin varmış burada?”
Aşk Yeniden; en azından bana göre, Türk dizi tarihindeki en komik cinsel göndermeler içeren sahneleri bizlere izletiyor. Özellikle bu bölümdeki anlar yine birbirinden vurucuydu. Fatih’in boynundaki kemer olsun, Fatih’in yanlışlıkla Darbeli’yi “yoklaması” olsun.. Resmen gözlerimden yaş geldi gülmekten.. Ayrıca Fatih'in, Meryem ve Şevket için yaptığı yorum ve ardından Zeynep'in aldığı şekil de efsaneviydi; "Ya neyini istemem.. Habire basıyorum ben bunları!"
“Ayıptır söylemesi benim de çok meşhur özelliklerim vardır.. Çok güzel darbe emerim!”
Ayfer’i ben böyle seviyorum.. Farkında olmadan pot kıran, azıcık görgüsüzlük yaparak zaman zaman yerli yersiz konuşan ve bu sayede küçük ama kaliteli espriler yapan bir tip olarak.. Ve biliyorum ki birçok kişi de benim gibi düşünüyor, hep böyle devam etmesini dilerim. Özellikle bu bölüm Şevket ve Meryem’in evliliği üstüne yaptığı yorumları olsun, Darbeli ile olan cinsel çekimi olsun, her biri ayrı bombaydı.. Belli ki bu Ayfer-Darbeli aşkı daha çok su kaldıracak..
Bitirirken..
Şaziment için ne desem nerelere gitsem, bildiğin evlerden ırak.. Gerçi Cevat sen sen ol, yok yakınken vazgeç derim ben. Şaziment’in o dansı çok şeye gebe, yarın öbür gün Allah muhafaza sırtında kırbaç izleri falan, öhhhm neyse!
Bu arada, bu bölümdeki aşk sahnelerinde giren müzik, bana sanki Ghost izliyormuşum gibi hissettirdi. Melodi çok benziyordu değil mi.. Beğendim ama, çünkü daha tınıyı duyduğum an ister istemez bir romantizm havasına giriyor insan. Toplumsal hafızaya hitap etmenin faydaları işte..
Kısacası, bugüne kadar izlediğimiz belki de en komik bölümün ardından hiç de beklemediğim bir anda büyük bir kırılma yaşadık Fatih ve Zeynep arasında. Bakalım gelecek bize neler gösterecek.. Umarım en kısa zamanda bu "kavganın" sebebini net olarak öğrenebiliriz..
Bonus: Bahsettiğim müziği merak edenler için..
Valandil..