Bir insan nefret ettiği birine niye bu kadar benzer? En büyük korkum huylarını sevmediğim bir insana akrabam olduğu için yani genlerini taşıdığım için benzemek. Gökhan bu yönden bana benziyor. Onun en büyük korkusu babasına benzemek. Benim de benzemekten korktuğum ve benzetildiğim biri var. Evet, benzeyen huylarım var. Çoğu zaman o kişiyi andıran davranışlarım da. Ama çok önemli bir farkım da var. Ben insanları sadece insan oldukları için sevmeyi biliyorum. Farklılıklar yüzünden kimseyi dışlamıyorum. İnsanları incitmekten çekiniyorum. Kötü olduğunu düşündüğüm davranışlarımı düzeltmeye çalışıyorum. Sırf bu yüzden ben o kişiye benzemiyorum aslında. Ben o değilim! Gökhan da babası değil. Evet, çok benziyor. Ama babasının aksine Gökhan’da adına merhamet denen bir duygu var. İnsanların hayatını mahvedip, yıllar sonra ortaya çıkıp, "ne yaptım ben size?" diyecek yüzsüz biri değil o. Daha da önemlisi sevmeyi biliyor sadece öfkesinden kurtulması gerek. Benim gibi…

Gökhan demişken babası (adı Yavuz mu? Necmi mi? Sanki bir yerde Yavuz diye bir şey duydum emin değilim.) hasta mı emin değilim. Şuraya yazıyorum bu işin altından çıkacak bir şeyler. Hasta bir adam niye evlenmek istesin tekrar? Zaten ölmeyecek mi? Bir de samimiyetsiz hareketleri var. Bence başka bir derdi var. Gökhan ile Emine'nin hayatına musallat oluyor yine. Allah'tan Emine Mesude gibi gurursuz değil. Balıkçıda ağzının payını nasıl verdi ama. Lanet herif kadının kafasında rakı şişesi kırmış ya! Bir de utanmadan "oğluma hiç vurmadım" diyor. Sanki şiddet bir tek fiziksel olarak uygulanıyor. Çocuğun psikolojisini mahvetmişsin daha ne yapacaktın acaba? Kemal ile Mesude Eminelerin evine gittiğinde baba olacak olan adamda posta koydu ama ister misiniz iki pislik bir olsun ortalığı karıştırsın? Ben ikisini aynı sahnede görmekten hiç hoşlanmadım ya, hayırlısı.


Heyytt ulan var mı yan bakan?

Burak geri döndü. Hikayesi ne olacak merak ediyordum ama bu kadar sert döneceğini düşünmemiştim. İnsanlar hata yapar. Ne demiş Orhan Baba, hatasız kul olmaz. Burak da bir hata yaptı. Sonuçları çok ağır olabilecek bir hata yaptı. Ama cezasını çekti. Bir insanı hata yaptı diye dışlarsanız, canını sürekli yakmaya çalışırsanız o insanın hatasından dönmesine de engel olursunuz. Elbette ki kimse Burak ile arkadaşlık yapmak, eskisi gibi aralarına almak zorunda değil. Ama aleni bir şekilde düşmanlık taslamak olmadı. Hadi Güney’i ve Serkan'ı anladım diyelim, Cemre arkadaşları sonuçta. Ama diğerlerine ne oluyor? Yangında kalan Cemre affetmiş, kardeşlerini az daha kaybeden kızlar affetmiş. Diğerleri sanki Cemre’yi çok sever gibi Burak'a cephe aldılar. Hele ki tüm bu olaylara bir nevi sebep olan Defne'nin yaptıkları… Bence çok ileri gittiler. Burak ile bu kadar uğraşmayıp kendi haline bıraksalar daha iyi bir ders olur, Burak kendi yaptıklarının ağırlığı altında ezilir kalırdı.

Burak'a yapmadıklarını bırakmadılar. Sonuç ne oldu? Burak yine delirdi ve herkesi suçlamaya başladı. Yaptıklarında haksızdı. Hiçbir dışlanmışlık kişiye arkadaşlarını öldürme hakkı vermez ama çocukların Burak'ı dışlaması da etkili oldu bu işte, kabul etmek lazım. Haftaya yine bol bol hastane sahnesi var gibi. Neyse ki normalde ağlamasam da dizi izlerken ağlayabiliyorum. Stres atıyorum resmen. Evet, var bende bir tuhaflık :) Haftaya görüşmek üzere. Anket ve fragman için son sayfaya bakın lütfen ve yorum yaparsanız sevinirim. Siz benim düşüncelerimi okuyorsunuz ben de sizin ne düşündüğünüzü merak ediyorum.

Sevgiler…
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER