Orijinal Dark One Nimue’ymiş. Bu teorinin üzerinde çok durulmuştu zaten. O yüzden çok şaşırtıcı değildi. Nimue ve Merlin’in hikâyesi bilindik aslında ama her seferinde işe yarıyor, Once Upon a Time’da da bu kural değişmemiş. Ölümsüzlüğünden memnun olmayan bir adam ve bu gücün kendisinde de olmasını isteyen bir kadın. İkisi de hem haklı hem haksız. İkisi de bir diğerinin ne yaşadığını, ne hissettiğini bilmiyor. Nimue de intikam diye çıktığı yoldan gücün tadını alınca geri dönemiyor ve ilk Dark One oluşuyor. Zihin okuyabiliyorken zihnini okuyamadığın; geleceği görebiliyorken onun hakkında hiçbir şey göremediğin kızdan uzak dur. Bölümün Merlin için kıssadan hissesi buydu.
‘İlk Dark One, Merlin’in sevdiği kadını öldürdü yani aslında Nimue eskiden olduğu kadını öldürüp Dark One oldu’ bilmecesi çözülmeden önce Nimue’nin düşmanı Vortigan’ı Dark One sanmıştım. Ama maske takan, zalim toprak ağası gibi biri çıktı. Nimue’nin maskeyle ortada dolaşmasını da bildiği tek kötü böyle giyindiği için ondan örnek almasına bağlıyorum. Sonuçta kendisi karanlığı başlatan kişi, önünde başka rol model yok.
Bölümün en can alıcı noktası Emma ve Merlin’in Prometheus’un Alevi’ne yaptıkları küçük yolculuktu. Bu yolculuk sonunda Merlin ölürse, Emma karanlıkla olan savaşını kaybetmiş demekti. Merlin ölmedi. Üstelik Emma karanlığı iyilik için, insanlara yardım etmek için kullanabilme ihtimalinin olduğunu öğrendi. Emma’nın Nimue ile olan savaşını kazanmasını sağlayan an çok önemli. Emma’nın yumuşak karnı önemsiz biri olmak, ‘kayıp kız’ olmak. Ancak Henry ve ailesiyle, Hook’la hatta Regina’yla yaşadıklarından sonra; Savior olduktan sonra kendisini tanıyor artık. O yüzden bütün bunların Emma’nın ailesini ve kasabayı korumak için kurduğu büyük planının bir parçası olma olasılığı yüksek. Merlin’in dediği gibi bu kadar büyük bir güce sahip olup, bu gücün ruhunu karartmasına izin vermeyen biri çıkabilir. Bu neden bir sezonu onu peri masallarına inandırmaya çalışarak geçirdiğimiz, Pamuk Prenses ve Charming’in biricik kızı Emma Swan olmasın. Emma’nın teninin diğer Dark One’lar gibi değişmediğini de görüyoruz. Merlin’in uyarısına rağmen Excalibur’u eline alsa da hâlâ bu işte bir bit yeniği olduğunu düşünüyorum, umuyorum.
Arthur'u gördükçe ben
Yaratılan King Arthur’u hayretle izlemeye devam ediyorum. Çocukluk kahramanlarımızı bildiğimiz hallerinden ayrı görmeye alıştık ama Arthur yepyeni bir boyut oldu. Kendisine ‘yarım adam’ diyen, muhtemel iktidarsızlığını Excalibur’la kapatmaya çalışan, aşağılık kompleksli, asitle insan öldürmeye kalkışan, çok ciddi ruhsal problemleri olan biri çıktı ortaya. En sinir bozucu karakterler listemde Peter Pan’i bir numaradan indirerek zirvenin yeni sahibi oldu. Orada olmak da hoşuna gider şimdi bu ruh hastasının.
Bitirmeden buradan yazarlara yalvarıyorum. Regina; bu karmaşık yapının içinde sağlam giden tek şey. Lütfen Snow ve Charming gibi etkisiz elemana dönüşmesin. Tünel konusunda Zelena ile anlaştı diyelim, niye gitmeden Zelena’yı susturan büyüsünü tekrar yapmıyor. Acemi hataları bunlar ve bize tanıttığınız Regina acemilikten çok uzak. Merlin-Çırak diyaloguna süpürgeleri yerleştirip ince ince selam yollamaya devam eden kalemler nasıl tek bir karakteri karakterde tutamıyor ben anlamadım.
Bu nasıl anlatılır bilmiyorum ama Regina<3 ^.^
