Ahmet Kayakesen’in canlandırdığı Fatih Saraçlı karakterine değinmek istiyorum. Değişen ofisi, oturmuş iş adamı ile kimliği ile sanki bambaşka oyuncuyu ekranda gördüm. Kendisini geliştirmesi, işine ne kadar özen gösterdiğinin kanıtıdır. İlk kez diziyi açıp, ofis içerisinde Fatih Saraçlı’ya denk gelen bir izleyici :
“Gerçek hayatta da iş adamıdır”, “Aaaa kesin bu bölümde biri lazımdı, adam hem
ofisini açmış, hem de rolü canlandırmış. O yüzden doğal” der. Kendisine
başarılar dilerken, bundan sonraki işinde başrolü canlandıracağını
düşünüyorum.(Hayır, bu diziden çıkmak yok. Sonra, çok daha sonra)
Kına, düğün diyorsam var bildiğim. Saçın ak mı kara mı, önüne düşünce görürsün
Hiko’nun, Gazanfer’i gidince, Dilaver yeğeni ve yeni torunu
Rıza geldi. Baş belası bir iken iki oldu. Rıza’yı korkutmasa, büyük kayınvalide
olarak Güneş’in çok üstüne gitmese iyi olacak da… Huy işte, can çıkıyor huy
çıkmıyor. Kadının yaşı da var, bu saatten sonra değişemez. Güneş de iyi sabırlı
… Tüüü tüüü tüü maşallah … Dilaver’in üzerine çok gitmese, daha iyi olacak.
Astroloji, kanlı ay tutulması vb.. Adamın ilgi alanını hayata geçirmesine karşı
çıkıp, Merkür’ün üzerimizden gitmesine neden oluyorsun Hiko… Önümüzdeki
haftalarda akrep burcundan da biraz bir şeyler atarsanız pek çok sevinirim.. Peşin
peşin mersi ^.^
Ayı dayı Rıza anılır da Pelin bahsedilmez mi? Durmadan rüya
görüyor. Melek kızın rüyası, yine annesi ile Cüneyt’i evlendiriyor. Babasını da
ölü gördü. Şimdi uzar da uzar ömrü. Kızını alma planlarını tanımadığı adamların
yanında yapmasını yakıştıramadım. Ya o adam, kızı bulsa da kaçırsa. O zaman
elimizden kim alacak seni. Yok, diğer kötüler iyi olma yolunda yol katederken
sen kal.
Rüyada düğün derken, sırada bekleyenler varken, bir de
sahici gelin & damat var ki evlere şenlik…
Gençler bir kenara, Zuhal
& Dilaver, Tülay & Cüneyt çiftlerini düşünürken aklıma şu şarkı geldi.
Sizlerle de paylaşmak istiyorum…