Kendi günümüzde, kendi saatimizde ekran başına kurulduk. Aksiyon dolu bir bölüm bekliyordum ama şaşırtıcı ve içerik olarak dolu bir bölümle karşılaştım. Şikayetçi miyim? Asla! Öyleyse başlayalım... Fragmandan Zeynep’in kurtulduğunu biliyordum ama hani Polat’la iki kelime olsun muhabbet ederler diyordum. Tam bir zengin kalkışı oldu.
Polat’a silah çekme konusunda başarılı olmasını o an için çok istedim. Zira sıkmaya cesaret eder mi görmek istiyordum. Belki bu sahneleri göremedim ama cevabımı farklı bir yolla aldım. Zeynep önceden neydi, nasıl biriydi, hayat ona neler yaptı bilemem ama açıkça Gölge’nin adamı olduğunu bildiği birine sıkması hiç ama hiç hoşuma gitmedi. Belli ki Zeynep beklediğimiz gibi biri çıkmayacak.
Çaresiz kaldığınız anda gözlerinizi kapatıp 5 kere Polat Alemdar derseniz kapıdan pencereden ortama giriyormuş.
Cahit’i pusuda bırakmıştık. Keşke biraz daha orada kalsaymış. Attığını vurma konusunda çığır açtı ama ben onda değilim. Zaten takip edenler bilir çatışma sahnelerine pek takılmam ama saklandığın yerden bir metre ayağa kalkıp ateş etmek de biraz fazla yani. Üstelik çatışmanın ilk sahnelerinde de bir süre açık hedef kaldı. Seyirci bu sahnelerin çıtasının daha üste çekilmesini isterken eskiyi aramayız inşallah.
Neyse ki Polat yine hızırlığını konuşturdu da Cahit’i ellerinden aldı. Üstüne bonus olarak Marcus’u da aldı. Marcus’a daha çoook kinleniriz diyordum ama Vadi bileti erken kesti. Hem Leyla’yı uçuran adama hem Marcus’a önce Cahit çalıştı ki özellikle Marcus’un kaburgalarına çalıştığı esnada hazdan sırıtmadım desem yalan olur.
Geçen sezon ara ara Polat’daki değişimi ve katılaşmaya değinmiştik. Bu bölüm de yerdeki adama hırsla sıkmasına tanık olmuştuk ama o zaman değinme gereği duymamıştım. Bu bölümle beraber bir senelik o değişim tamamlandı. Pompalıyı eline aldığındaki Polat’ı daha önce hiç görmemiştik. Bu başka bir Polat...
İlk adamı yüzünden vurmasına da takılmadım ama Marcus’u resmen parçalara bölmesinde müthiş bir vahşet vardı. Daha önce de vahşice adam öldürmeleri olmuştu ama Marcus seviyesindeki bir adamla bu kadar ilgilenmezdi. Bilen bilir, şiddetten hiç hoşlanmayan bir insanım ama zevk almadım desem yalan olur. Bakalım yeni Polat bize daha neler gösterecek. Bu konuda heyecanlıyım!
Burası Irak merkez, patlıyo herkes...
Gölge enteresan adam. Sanırım bu cümleyi bu sezon çok kuracağım. Hep ölümlerden sonra mekana gidiyor. Aslında başta Irak’ın ortasında hiç destek olmadan yolculuk yapmasından etkilenmiştim. Mekandaki adamlarını görünce yolda da bir şekilde kollandığını anladım. Bir lahitten bir kitap çıkarttı. Savaş Sanatı… Sun Tzu’nun da bir Savaş Sanatı kitabı var ama bu daha farklı. Umarım içeriği hakkında bilgi verirler zira çok etkileyici bir fikir. Doğu’nun Savaş Sanatı’nı biliyorduk. Şimdi Batı’nın Savaş Sanatı’nı öğreneceğiz galiba...
Anladık, adam Martin’in ikizi. Zaten geçen haftanın yazısına gelen yorumlarda herkes tahmin etmişti. Fakat bu böyle soğuk nevale gibi bir şey. Herif de öyle bir kibir var ki kokusu buralara kadar geldi. Eli de acayip ağır izlerken sıkıldım resmen. Yine de Rose ablaya gönderdiği notalı mesaj çok ama çok enteresan.
Vakti olanlar izlesin. Bayılacağınıza eminim.
İzlemiş olanlar var mıdır bilmem ama Battlestar Galactica adlı bir Amerikan bilim kurgu dizisi vardır. Orada da henüz cylon yani robot olduğunun farkında olmayan kadim robotlar (kadim robotlar diyorum konuyu siz düşünün) bir müzik notasıyla her şeyi hatırlamaya başlıyordu. Müziği insanlar duyamıyordu. Sadece onlar duyuyordu. Tabii böylesi bilim kurgu tabanlı bir şey beklemiyorum ama oradan da çok enteresan şeyler çıkacağı belli. İki haftadır Kurtlar Vadisi Pusu’da bilim kurgu izleri arıyorum istemsizce. Haydi hayırlısı…
Zenginler hep böyle mesafeli mi? Aranızda zengin olanlar varsa soruya cevap versin ve Facebook’dan eklesin. Yıllar sonra öldü sandığın oğluna kavuşuyorsun ve 4 metre mesafeden kahvaltı ediyorsun. Vallahi ben.....