Geçen yazımda da demiştim; bu dizi kurgudan çok daha fazlasını içeriyor. Ne dedi Doktor? Gördüğümüz, duyduğumuz şeylerin bir parçası oluyoruz. Onlar bizi ve algımızı şekillendiriyor. Kafamızın bir köşesinde kalıyor. Tıpkı sabah radyoda dinlediğimiz bir parçanın gün boyu zihnimizde tekrarlanması gibi. Misal sabahtan beri zihnimde The Soul Kitchen Soundtrack- Manolis çalıyor.

 Eveeet, şimdi çarpım tablosuna geçebiliriz.

Doktor’un bu anlattıkları nasıl da günümüz Türkiye’sini anlatıyor. Öyle bir zamandayız ki her söylenen şey olanları anlamlandırmamızı etkiliyor. Bu dizide uzaylılara karşı algılar, günümüzde bizden farklılara karşı tutumlarımızı hatırlatmadı mı size de? 

Doktor’un yaptığı gibi olan her şeyi ve kendi attığımız her adımı sorgulamamız lazım. Bize verilen koordinatların bizi nereye götürdüklerini bulmaktan çok o koordinatların en başından neden o duvara kazındığını anlamamız lazım. Yoksa bu bölümde de olduğu gibi durmadan aynı şeyleri tekrar eden hayaletlerden farkımız olmaz. Hem de yaşarken.

Şimdi size soruyorum: Sizce Doktor öldü mü?



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER