Anladım
ki Gülru içindeki masumiyeti hâlâ yitirmemiş. Bunu görmek çok kolaydı. Ömer’i
karşısında gördüğündeki bakışı ve hiçbir şey yaşanmamış gibi umudunu kaybetmeyişi
Gülru’nun masumiyetini yitirmediğinin en iyi göstergesiydi. Benim anlamadığım ise
insanların zekâsıyla dalga geçebilmeyi hangi cesaretle yapmış olduğudur. Bu ne
yüreksizlik? Bu ne acımasızlık? Gözünün önündeki enkazı görebildiği hâlde bu ne
pişkinlik? Kimden alıyor bu cesareti? İnsanları yıkmaktan bu kadar mı zevk alır
oldu?
O intikam dolu geceden senden bana kalan tek güzel şey!
Ömer,
o itirafı birkaç saniye geç söyleseydi şimdiye bebeği öğrenmişti. Hangi
şuursuzlukla kendini hayat dersi veren öğretmen yerine koyar? Ders veriyormuş! Arkanda
o enkazı bırakmak eğer ders vermekse çok iyi başardın Ömer! Hem de çok iyi.
Yalnız yanıldığı nokta şu ki; Gülru o gün sayesinde hayatının en güzel
dersinden AA ile geçecek. Ömer de ardına nefretini aldığı o gün, o dersten FF
ile kaldı. Belki zaman içinde ne olduğunu öğrenecek ama geç kalacak. Gülru
haklı. Ömer ruhunu öfkesine sattı. Ömer ders verdiğini zannededursun, hayatının
en masum dersini Gülru ona verecek zaten.
Gülfem'in çocukluğuna inmek istiyorum Doktor Bey.Gülfem
cephesinde ise işler epey karışık. Biliyorsunuz Buzlar Kraliçesi’nden sonraki
diğer bir lakabı da Skandallar Kraliçesi’dir. E, hâliyle Gülfem Sipahi
markasının geleceği sallanmaya başladı. O kadar uzun süredir moda ve atölyeden
uzak kaldı ki, bir ân Gülfem’in ne iş yaptığını unuttum. Neyse ki
senaristlerimiz bu ayrıntıyı gözlerinden kaçırmamış. Ha, bir de Cücü’müz mantar
gibi bitti. Sahi, neden şimdi geldi? Bunca skandallar olurken Gülfem Sipahi
markasının geleceği önemli değil miydi? Batmaya bir kala gelmesi epey manidar
olmuş. Gülfem’ciğim sana bir dost tavsiyesi vereyim. Hemen o basın danışmanının
işine son ver – ki bunu zaten dile getirdin. Bir de uygulasaydın iyi olurdu. Bu
gidişle seni ilk batıracak olan O olacak. Cücü Bey’imizin dâhiyane fikri ise
takdire şayan. Skandaldan kurtulabilmek, Sipahi markasını ayakta tutabilmek
için Ömer’e boyun eğmek! Peki, ne kadar doğru?
Kim oluyorsun da benim skandallarla dolu hayatıma müdahale ediyorsun?
Ay valla bunun skandallarıyla uğraşmaktan yaşlandım. Kim verecek benim botox paramı?
Cücü’nün
gelmesi bir bakıma da iyi oldu. Gülfem’in geçmişte nasıl ayakta kaldığına
böylece daha iyi şahit olduk. Zamanında Enver Sipahi’ye bile boyun eğmeden
çıkıp gitmesi, kimsenin kuralına ve kanununa aldırış etmeden kendi kanunlarını
yürürlüğe sokması tam Gülfem Sipahi kişiliğine uygun davranışlardı. Kaldı ki
bundan sonra Ömer’e boyun mu eğecek? Eski Gülfem Sipahi olsaydı burnundan kıl
aldırmazdı. Cücü’nün de dediği gibi “Yere çakıldığında bile ağaçta olan kı*ını
toplamak zorunda kalacak.” Pekâlâ, şimdi Gülfem ne yapacak? Gülfem Sipahi’yi
biraz olsun tanıyorsam Cücü’nün dediğini dinlemek zorunda kalacak. Gülfem
Sipahi ancak çaresizlik ânında derdest oluyor. Belki Ömer’le tekrardan iş
birliği zaman alacak, fakat boyun eğecek.
Aslan'ınız geldi kızlar.
Bir de Aslan Kral’ımız çıktı. Tesadüfe bakın
ki Mesude Aslan Kral’ın evini temizliyor. Tesadüfe bakın ki Mert de Aslan
Kral’ın yüzü olmak istiyor. Ve yine tesadüfe bakın ki Aslan Kral’ın Türkiye’de
çalışacağı marka Gülfem Sipahi olacak. Bu kadar tesadüfe benim bile kalbim
dayanmıyor. Bakalım Tibet Yalçın, yani nam-ı değer Aslan Kral’ımız hangi
Gül’ümüze göz kırpacak? Tahminimce bu şanslı Gül, Gülru olacak. Desenize aşk
üçgeninden dörtgene ve/ya beşgene geçmemiz yakın olacak. Buralar iyice Yalan Rüzgarı’na dönecek.