Tatlı Küçük Yalancılar,
bugüne dek yayınlananlar arasında "en iyi" diyebileceğimiz gerilimi, aşkı yüksek bir bölüm yani 5.
bölümüyle geride kaldı. Hemen ardından gelen fragmanın aklımızı tamamen
karıştırıp "bir hafta nasıl geçecek" duygusu uyandırması artık alışkanlık oldu.
Sahi nasıl geçecek yahu bir hafta, Eren’in olayının ne olduğunu, A’nın neyin
peşinde olduğunu ve tabii ki Barış’ın tatlılık çıtasını her hafta nasıl bu
denli yükselttiğini ne zaman anlayacağız?
Janset'in görüyor olduğuna dair sizin de şüpheleriniz var mı? Mesela bu karede de bildiğin Toprak'tan yana bakmış yani...
Öncelikle Toprak’ın sonunda aklanmış olmasıyla derin bir oh
çektik. Suçsuz yere yine iki ay tutuklu kaldı çocuk ama sonunda çıktı ya.
Selin’in annesinin Toprak’ın avukatlığını üstlenmesi, Selin’in Toprak’la
yakınlaşmasını daha kolay hale getirecek ileride. Zira başından beri tüm oklar
Toprak’ı gösterse de hepimiz onun masumiyetine inanıyor, sempati duyuyorduk. O
son kanıt gelmemiş olsaydı da, bence aynı etki anne üzerinde de oluşmuştu. Tabii
baba sert tavrını koruyacak orası kesin, ama Selin bir şekilde bunun da
üstesinden gelecektir. Güven’in ağzının payını vermeyi bile başardı Selin’ciğim.
Sahi, karakol yolunda kendisini sorgulamaya, ağzından laf almaya çalışan
Güven’i ne güzel alt etti, aslansın Selin. Ebru’yu ikna edişi ise ayrı bir
güzeldi. Herkese Selin gibi “best friend” lazım.
Bence Eren artık kariyer tercihini yapmalı! Hayır sonra "niye bizim hocalar böyle değil" diye isyan çıkıyor.
Eren’in durumu her bölüm daha da karışıklaşıyor. Telefonda
kime rapor veriyor, neyin peşinde kafalar karışık. Aslı’ya duygularının
samimiyetine inanıyorum aslında ama, Aslı arkasını döndüğünde yüzünden sildiği
gülümsemesi akıl karıştırıcı. Üstelik kendi aklı da bir hayli karışık. Hani
A’ya tuzak kurmayı, kafasına darbe yemesine rağmen ondan bilgi çalmayı
başarıyor. Ama sonra, çok basit bir yerde çuvallıyor Eren. Mesela Aslı’nın
babasına yaptığı “ben söylemesem daha kötü olacaktı” açıklaması neydi? Adamın
ihanetini Aslı’ya anlatmaya kimin mecbur bıraktığını söylemeyeceksen, böyle bir
cümleyi niye kuruyorsun? İnkar et, ben söylemedim, kendisi öğrenmiştir de, çık
işin içinden. Adamın seni çiğ çiğ yemek istediği bakışlarından belli zaten.
Neyse, her şeye rağmen bu bölüm Eren’in Toprak’ı kurtarması sayesinde kendisine
sempatim büyük, o yüzden çok söylenmeyeyim.
Atlet üstü bere de taksa, şiddet eğilimi de gösterse Barış bizim bebeğimiz:D
Hande-Barış cephesi ise, baştan beri ısınmakta zorlandığım
Hande’yi gittikçe sevmemi sağlıyor. Ondan beklentim büyük. Hande kötü niyetli
ya da Açelya gibi ayarsız değil ama Hande’de beni rahatsız eden fazla çocuksu
olması. Bir çabuk olgunlaşmasını ümit ediyorum. “Bırak kızı uleyyynn” çıkışıyla
karanlık odaya dalıp güldürdü. Barış’ı eve davet etmesiyle aralarındaki bağ
daha da kuvvetlendi. Haftaya Pretty
Little Liars’da da olan duş sahnesiyle bayağı eğleneceğiz, kesin bilgi.
Eren’in A’nın karavanından yürüttüğü görüntüde gördük ki;
Açelya’nın Toprak’la buluşması planlıydı. Ama hangi sebeple bu buluşma
kaydedilmiş, orası meçhul. Daha önceki görüntülerde Açelya’nın karşısında Güven
vardı, gizli sevgili de Güven. Herhalde bu kaydı da Güven yapmış olmalı. Güven
ve Ilgaz’ın yüzük muhabbetinden anladığımıza göre de, o gece Açelya’nın otelde birlikte
olduğu gittiği kişi, Selin’in düşündüğü gibi Ilgaz değil yüzüğün asıl sahibi
olan Güven. Ilgaz’la Güven’in çevirdiği ve Açelya’nın da dâhil olduğu işlerse
hala bir muamma.
Bu gıcıklık genlerden mi geliyor yoksa sonradan mı kazanılma?
Bu arada Açelya’nın Cesur’la olan flashback’inde, Açelya Cesur’a
öyle üzerine basa basa “abicim” dedi ki, öz kardeş olup olmadıkları konusunda
şüpheye düştüm. Zaten birbirlerinden bu kadar nefret ediyor olmaları hep ilginç
gelmişti. Cesur’un Ebru’ya geçen hafta yaptığı densizliği sonrası, Ebru’nun onu
çok kolay affettiğini düşünsem de, yakınlaşmaları sayesinde kızlar bazı ipuçları
toplayacak gibi görünüyor, eh kar kardır. Bu arada, olgunlaşmasını ümit ettiğim
bir karakter de Ebru. Şu an ben kızlar arasında en çok Selin ve Aslı’yı
seviyorum.
Aslı’cığımın bu bölüm de gözünden yaş dinmedi. Babasının
ihanetine tanık olmak, durumu annesine söyleyip söylememek konusundaki
kararsızlığını düşünürsek, o yaşlar dinmeyecek gibi. Bari şu Eren kızı üzmese.
Çünkü böyle aileden uzaklaşma durumlarında sığınılan diğer yer önemlidir. Aslı
için de bu sığınak Eren tabii ki. Bu arada Aslı’yla Eren’in yakınlaşma
sahneleri son zamanlarda izlediğim en cesur sahnelerdi. Gerçi Eren’in kendini
kontrol etme çabası sırasındaki hali, bir tecavüzcü seri katili çağrıştırdı
bana ama neyse…
Gitti güzelim beyaz elbise
Aslı’cığım Eren’e artık o kadar koşulsuz güveniyor ki, ne böyle
bir durum hissetti, ne de Eren’den aldığı mesajla ıssız karanlık depo gibi o yere
gitmekte tereddüt etti. Mesela beni çağır öyle bir yere, değil içeri girip
kapıları yoklamak, daha binayı görür görmez telefona sarılıp “sen beni nasıl
bir yere getirdin” diye yarım saat adama carlıyorum, gör. Aslı da benim kafada
olsaydı işte, hiç A’nın bu tuzağına düşmeyecekti. Hep derim; bazen dırdır etmek
en iyi çözümü getirir. A’nın intikamı Aslı’ya neye mal olacak, Eren’in gücü Aslı’yı
kurtarmaya yetecek mi, bunlar hep gelecek bölümde cevaplanacak sorular.
Bölüm öncesi ‘sürpriz’ şeklinde lanse edilen Eren’in Bir de Bana Sor performansına pek tav
olmasam da, gerilim sahneleriyle gerçekten sağlam bir gerilim yaratan Tatlı Küçük Yalancılar’ın 5.bölümünü, bir
an bile kopmadan, soluksuz keyifle izledim, emeği geçen herkesin eline sağlık.
Bölümden kısa notlar:
*Güven'in ağır sayko çıkacağını tahmin ediyorduk da Müge de öyle çıktı ya! Carcar bağırıyor, Hande için "bi huzur ver kızım" is loading.
*Standart bir TKY izleyicisi her şeyden, herkesten şüphe duyar.
*Komiseri siz de benim kadar seviyor musunuz? Çok tatlı:D
*Annelerin hepsini seviyorum ama babalar ı-ıh!
*Toprak-Selin yakınlaşmaları için sabırsızlanıyorum.
*"Selin neden bu kadar kötü giyiniyor" diyorum her defasında.
*Melisa hep sevimsizsin.
*Bence A şu sıcaklarda o eldivenler ve giysilerle kesin isilik oldu.