Güllerin Savaşı'nın sezon finalinde ben de
naçizane yorumlarımla aranızdayım. Öncelikle, Mortissa'ya
yapmış olduğu davet ve bana bahşettiği bu onur
için teşekkürlerimi sunuyorum.
"Seni hiç uyanamadığın kabustan uyandıracağım..."
İlk olarak bardağın dolu tarafından başlamak isterim…
Bence Cihan, Güllerin Savaşı hikâyesinin en başarılı karakteridir. Gerek
karaktere çizilen hikâyenin devamlılığı ve gelişimi, gerekse de
oyunculuğun başarısı neredeyse kusursuz. Bu yüzden final sahnesinin de Cihan
üzerinden kurgulanması beni son derece memnun etti.
Cihan nasıl biri? Artık hepimiz onu yakından
tanıyoruz. Cihan için gri yok… Cihan için hayat siyah ve beyazlardan oluşuyor.
O hayatı boyunca tek bir soruyla yaşamıştı "Neden?" ve sonunda o
sorunun cevabını çok acı bir şekilde öğrendi. Gerçeklerin altında daha
fazla ezilmek yerine de onlardan kaçmayı seçti… Cihan için çözüm basitti; 'Ben
olmazsam hem ablam beni sürekli görüp vicdan azabı çekmez,
hem de ben onunla yüzleşmek zorunda kalmam.' Cihan gibi
kendini kontrol etmekte zorlanan ve duygularını uçlarda yaşanan biri için son
derece tercih edilebilir bir seçenektir intihar etmek, kısacası Cihan tam da
ondan beklenildiği gibi davrandı.
Aslında geçmişi şöyle bir gözümüzün önüne
getirince bugüne kadar kaçımız artık gücümüzün kalmadığını düşünerek
bu yola girmeyi aklımızdan geçirmedik ki? Peki, bizi ne durdurdu? Hamlet'ten gelsin;
Kim ister bütün bunlara katlanmak
Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek
Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa,
O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
Ürkütmese yüreğini?
Bilmediğimiz belalara atılmaktansa
Çektiklerine razı etmese insanı?
Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi!
"Gözlerine baktığımda artık hiçbir şey görmüyorum
Gülru!"
Geldik Ay'ın karanlık yüzüne.. Bilenler bilir bu
hikâyede hiçbir zaman Gülru'nun tarafında olmadım, hatta yaklaşık altı ay
önce yazdığım Güllerin Savaşı Senaristleri Nasıl İntihar Etti? Başlıklı
değerlendirmemde, o sıralar binbir türlü yanlış anlaşılmalarla Ömer ve
Gülru'nun arası sürekli bozulurken şunu dile getirmiştim; "Ömer'i
Gülru'dan uzaklaştıracak olan, yine Gülru'nun kendisi olmalıydı. Onun bitmeyen
ihtirasları, hırsı, kıskançlığı, kaybetmeye tahammülü olmaması..."
Kısacası hikâyenin üçüncü çeyreğinden itibaren
Ömer'in Gülru'nun gerçek yüzünü görmeye başlamasından memnundum.
Hatta sezon finalinde aşkından ölse bile Ömer'in muhakkak Gülru'dan
intikam alması gerektiğini de düşünüyordum. Neden mi? Çünkü gerçek hayat
zaten yeterince adaletsiz! Bir de üstüne kurgusal hayatta bile yapılan
kötülüklerin, ihanetlerin, bunları yapanların yanlarına
kâr kalmasına katlanamıyorum… Riyakarlık dört bir yanımızı sarmışken, bunu
yaşam felsefesi edinmiş dizi karakterlerinin 'işini bilir' olarak gözümüze
sokulmasından hicap duyuyorum.. Tamam belki bu hikayenin salt kötüsü Gülru
değil ama iyisi olmadığı da bir gerçek…
Ancak alınacak intikamın yolu bu mu olmalıydı?
Ömer her kavga ettiklerinde Gülru'yu ne ile itham
ediyordu? Sipahi olmayı kendisine tercih etmekle ki bence sonuna kadar
haklı! Sözün özü Gülru'nun daha küçücük bir kızken başlayan
hayranlık kisvesi altındaki kıskançlıkları, kompleksleri hep aynı yere
çıkıyordu, Sipahi olmaya.. Ve bunun için gözünü bile kırpmadan ilk fırsatta en
yakın arkadaşım dediği, hasta Cihan'ı dahi kullanmaktan çekinmedi. Ne
demişti Ömer? "Ben senin yanında olurdum, bu savaşı seninle birlikte
verirdim ama seni Gülru Sipahi yapamazdım!"
Kısacası Ömer'in intikamının bence tek bir amacı
olmalıydı, Gülru'nun elinden yaşam amacını almak yani soyadını. Ömer'in
haftalarca "Ne zaman boşanıyorsun?" diye Gülru'yu
sıkıştırmasından sonra ben zaten böyle bir sonuç çıkacağından %100 emin
olmuştum. Ancak ne oldu bilmiyorum, neden fikir değiştirdiler anlayamıyorum.
Duruyorum düşünüyorum lâkin bir sezon boyunca aynı doğrultuda
ilerlettikleri; naif, asil, beyefendi, düşünceli, kısacası
Aristokrat bir karaktere nasıl oldu da böyle 'çiğ'
bir hareket yaptırdıklarına hala inanamıyorum…
Ömer'in Gülru'nun bekâretine oynamasının altındaki tek
sebep bence 'senarist kararıdır.' Yani gelecek sezon kuracakları
hikâye için altyapı oluşturmaktır. Yüksek ihtimal Gülru bu ilişkiden
hamile kalacak gibi geliyor bana, çünkü kendi yarattıkları karaktere
bu kadar ters bir hareket yaptırmak için başka hiçbir mantıklı açıklama
bulamıyorum.. Ancak yine de umarım ben yanılırım ve böyle tahmin edilebilir bir
senaryoyla karşılaşmayız gelecek sezon…
Ah be Cihan...
Cihan…
Daha önce de dediğim gibi, Cihan bence bu hikâyedeki
en önemli odak noktası. Yani bence bu hikâyeden Ömer bile çıkabilir ama
Cihan çıkamaz. O yüzden umarım gelecek sezon da kendisini izlemeye devam ederiz…
Tek korkum gireceği beyin ameliyatı sayesinde mucizevî bir şekilde mevcut
hastalığının bile iyileşmesi ve hikâyedeki gerçekçiliğin kırılması. Ben
Cihan'ın yavaş yavaş ve doğal yollardan 'olabildiği kadar' iyileştiğini
görmeyi tercih ederim, bugüne kadar izlediğimiz gibi…
Her ne kadar ara ara dalgalanmalar olsa da genel
itibariyle hep belirli bir standarttın üzerinde bir hikâye izledik koca bir
sezon boyunca. Gelecek sezon bu yılki başarının da üstüne çıkabileceklerine
eminim. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık…
Valandil…