Altınkoy’la
TozluDere sadece Yaman’la Mira’nın düğününde değil, artık günlük hayatta da
elele. Sadece düğünde değil, günlük hayatta da birbirlerine büyük ihtiyaç
duyuyor şehrin iki farklı yakasının sakinleri… TozluDere’den Altınkoy’a esen
rüzgârlar yalnızca harika bir aşka sebep olmadı, büyük ittifaklar da yarattı.
Biri daha gitti ve kaldı son 1 bölüm! Sondan bir önce,
MedCezir’in 76. bölümü heyecanı,
aksiyonu, eğlencesi ile harika, dolu dolu bir bölümdü. Şu son bölümler, herhalde
tadı iyice damağımızda kalsın diye, o kadar güzel yazılmış, oynanmış, çekilmiş
ki emeği geçen herkesin eline sağlık.
Gönlünce dans edebilmek için eğlence kısmında gelinliğini değiştiren Mira ile Yaman elbette sahneye de çıkacaklardı.
Mira ile Yaman’ın düğününe Kenan Doğulu’nun şarkıları çok
yakışmış. Mira'cım öyle güzel bir gelindi ki, Gelinim şarkısını sadece Yaman değil, izleyen herkes ona ithaf etti
sanırım. Düğün sonrası sırtına yumruklarla odaya gönderilen damat klişesi
gülümsetse de, Mert’in balayına dâhil olma çabaları gerçekten olaydı. Selim
“iki dakika huzur ver” cümlesini Mert’e hayat boyu kaç kere söyledi, insan
merak ediyor gerçekten…
"douuuzbindoooouzyüzdoksan"
Ufak balayı rüya gibiydi. Gördük ki; Mira Beylice de olsan düğün
sabahı altınları sayarmışsın. Gelinlik giymekse gerçekten tadı damakta kalan
bir şey… Kahvaltı sofrasındaki gelinlikli Mira, şortunun üstüne damatlık ceketini
giyen Yaman çocuklar gibi şendiler, ne mutlu. Aşkın en mutlu hallerinin
vıcıklaştırmadan yazılması her zaman çok zordur. Mutlu anları ne güzel
yazılmıştı, Yaman tatlım Mira’ya özel güzel takıldı ki gözlerimi ekrandan
alamadım.
Hayat bazen bir evcilik oyunu
Balayında basın tarafından görüntülendiklerini anlayan
Yaman’ın, karşıdaki adamın yanına yüzerek geçmesi ise harikaydı. Yalnız
Yaman’ın “o görüntüleri yayınlamayacaksın” tehdidini oldukça yavan bulduğumu
itiraf etmeliyim. Benim tanıdığım Yaman, o telefonu da adamı da havuza atmadan
bırakmazdı. “Evlenince durulmak” dedikleri bu olsa gerek.
Toygar Işıklı’nın sondan bir önce Yaman’ın romantik akşam
yemeği sürprizine dâhil olup, şarkı söylemesi çok tatlış olmuş. O da harika
müzikleriyle MedCezir’in MedCezir olmasını sağlayan önemli bir
isim. Yalnız Yaman’ın “çok teşekkürler abi” demesiyle, müzik dünyasıyla artık
bayağı bir yakınlık içinde olduğunu anlıyoruz.
Hep böyle mutlu mu kalacaklar, yoksa...
Balayı ufak ve çok güzeldi ama ameliyata dair sadece bir
cümle edildi bölüm boyunca yanılmıyorsam. Açıkçası bu bölüm ameliyata hazırlık
evresine tanık olacağımızı tahmin etmiştim. Her şey son bölüme kaldı.
Yayınlanan yeni veda fragmanı yine oldukça merak
uyandırıcıydı. Yaman ve Mira’nın birbirlerine hüzünlü bakışlarla şarkı
söylemeleri, Selim’in gömleğine kan bulaşmış halde, polisler tarafından
uzaklaştırılması yine panik yarattı. Açıkçası benim beklentim, finalin
tamamında olmasa da son kısmında bir zaman atlaması olması… Yaman’la Mira’nın söylediği şarkının
da bu zaman atlamasıyla gelecekte olduğunu düşünüyorum.
O kadar acınacak haldeyim ki Yaman bile benimle kafa buluyor.
Gelelim, bölümün en eğlendiren ismi Orkun’a. Sinirden
saçlarını yolan, arabasını dişleyen Orkun’u izlemek gerçekten çok keyifliydi.
Yaman’ın onunla dalga geçmesine ise ayrıca bayıldım. Yalnız ikisini bir barış
içinde göremedik ya, hevesim kursağımda kaldı.
Leyla’nın Orkun’u bu hale getirmesi gerçekten takdirlik.
Birkaç bölüm önce, Sude olmak için daha çok fırın ekmek yemesi gerektiğini
düşündüğüm Leyla DEV ilerleme kaydetti. Zaten Sude de hakkını verdi Leyla’nın.
Altınkoy bu ittifaktan korksun.
Orkun sonunda panikten sağa sola saldırmak yerine kafayı
çalıştırdı ve Leyla’nın annesine misafir olup, Leyla’yla Ayşe’yi tenhada
kıstırmayı başardı ya, artık ona da hakkımızı helal edebiliriz. Her ne kadar
Selim’e “pis Yaman” deyip geçiştirmiş olsa da, bunu Yaman’ın yanına
bırakmayacağına dair panik olmaya başlayabiliriz.
Bölümün eğlendirenlerinden bir diğeri ise Giray’dı kuşkusuz.
Turunç Nadir’in videolarından nasibini o da aldı. Yalnız cinayet işlemediğine
dair ikna etmek için, bıçak çekip “ikinizi de öldürürüm” demesi çok ironikti.
Mert Eylül diye Suzi'yi öpse efsane olmaz mıydı ama:)
Mert’le Eylül, Batman
öpücüğüyle barışarak kavuşan bir çiftimiz olurken, Selim-Sedef çifti için de
tüm adımlar atıldı, geriye son bir hamle kaldı. Yalnız Kaan Mavideniz’i Hale’ye
veren Sedef’in, Kaan için “benim için fazla normal” deyip, sonra aksiyon olarak
Selim’le tavla oynamayı tercih etmesini ne yapacağız? Sedef’ciğim itiraf et
artık, eski kopuk uçurtma Sedef tarihe karışalı çok oldu, Selim’le yaşlanmanın
hayallerini sen de kuruyorsun.
Eda kendisinden başka kimsenin mutlu olmasına katlanamzken...
Altınkoy’da müzmin yalnızların başı bir bir bağlanıyor. Hale
Kaan’la, Tuğçe Aras’la sonsuza dek mutlu yaşayacaklar. Eda ile Doruk zaten
belli, peki ya Burak’ın suçu ne? Uzay’ın sonu belli zaten, onun da içinden bir
Orkun çıkacak galiba…
Horoz ölür gözü çöplükte kalır'ı burada mı söylüyorduk?
Gelelim ne zaman ne zaman diye beklenen imparator Bay Aşk’ın
hazin sonuna… Asım Şekip Kaya’nın havuz başında belirmesiyle The O.C. izleyenler, Bay AŞK için ecelin
geldiğini hemen anladı. Orijinalinde olduğu gibi Sude’nin Bay Aşk’ı
zehirlemesine gerek kalmadan Bay Aşk’ın yorgun kalbi artık daha fazlasını
kaldıramadı. Sude’ye ettiği o sözlerse aslında yalan değil, Asım Şekip Kaya’nın
Sude için gerçek duygularıydı kesin.
Tozludereden bir rüzgâr esti hayatıma altın tozu serpti
Tozludereden bir rüzgâr esti Altınkoy’un denizi dalgalandı
suyu bulandı.
Bir rüzgâr esti Altınkoy’daki bütün sisi dağıttı, pırıl
pırıl güneş açtı.
Bir rüzgâr esti, saçlarının kokusu beni sarhoş etti.
Bir rüzgâr esti, tekrar nefes almaya başladım.
TozluDere’den Altınkoy’a esen o rüzgârla bizi de savuran MedCezir’in gelişli gidişli dünyasında
izlenecek yalnız bir bölümümüz var artık. Hepimizin tahminleri, korkuları,
paranoyaları ve galiba en çok da merakları var. Son bölümde görüşmek üzere…