Biliyoruz ki
geçen sezon finalinde gösterilen mahkeme sahnesine az bir zaman kaldı. Yani birkaç
bölüm sonra Mahir kafayı iyice yakmış olarak hâkim karşısına çıkacak. Nasıl
olacak bilemiyoruz. Evet, herhangi bir suçu üzerine atmak zor değil, kaldı ki
elleri de temiz değil artık Mahir’in biliyoruz ama yine de ne olacak da o hale
gelecek diye merak ediyoruz. Mahir’in en kıymet verdiği insan babası. Bu bölümde
de Nazif Baba kaçırılınca “acaba Nazif Baba’ya bir şey mi olacak? Yoksa ölecek
mi?” diye düşünmekten bütün bir bölümü başka hiçbir şeye yoğunlaşamadan
izledim. Nazif Baba yaşlı, kalbi de hasta, üstelik canı namlunun ucunda bir de
üstüne gerçek dünyada yaşadığımız günlerin hassasiyeti eklenince; ben de
gözyaşım gözümün ucunda, elim kalbimde, nefesimi tutup öyle izledim bu bölümü.
Dünyanın yükü senin omuzlarında.
Nazif Baba
benim de en kıymet verdiğim karakterlerden. Son zamanlarda bazı davranışlarıyla
beni hayal kırıklığına da uğratsa; o Nazif Baba. Yani Feride gibi baba sözü
ağzımdan düşmüyor ondan bahsederken. Eline kalbine her götürüşünde benim de
nefesim kesildi. Hele sırtına o ipi bağlayıp da koca arabayı çekmesini söyleyince
o marangoz kabadayı; hah dedim şimdi gidiyor galiba Nazif Baba. Neyse ki
yüreğinin büyüklüğü kadar gücü kuvveti de yerindeydi Nazif Babamın maşallah!
"Evin kızları aşk meşk derdine düştü, savsakladı. Bari evi ben temizleyeyim." Feride
Yüksek
gerilimli bir bölüm de olsa uzun zaman üzerine ilk defa Mahir ve Feride’li
sıcak sahneler izleyebilmenin güzelliği de vardı neyse ki. Ne yalan söyleyeyim bana
göre uzun zamandır Feride pasife çekilmişti ama bu bölüm üzerindeki ölü
toprağını atmış, silkelenmiş, kendine gelmiş gibiydi. Turgut’a ve babasına
gayet yerinde tepkiler verdi. Babasından yeni yeni şüphelenmeye başlamasına
kızmıyorum tabi. Sonuçta adam babası, Mahir dünyayı yakıyor babası için Feride
nasıl şüphelensin? Yine de yavaş yavaş anlamaya başlaması iyi oldu. Ya da kötü
mü demeliyim? Sanırım şu mahkeme sahnesi aradan çıkmadan sağlıklı bir tahmin
yapmamız imkânsız.
Feride'nin söylediklerinin tersi çıksın diye fotoğraf aynadan.
Yalnız bu
aşka en çok güvenen, en çok kendini adayan Feride’yken aynı zamanda aşkın
ömrünün uzun olmayacağını düşünmesi şaşırttı beni. Elbette ki aşkın ömründen
değil birlikteliklerinin ömründen bahsetti. Yine de Feride’den bu lafı duymak şaşırttı
açıkçası. Tabi, biz bu lafı Feride’nin endişesinden çok senarist hanımların
bize bir mesajı olarak algıladığımız için asıl korkumuz ve şaşkınlığımız.
Varsın öyle olsun; bir dakika da sürse, bir ömür boyu da sürse biz razıyız
onları izlemeye.
Hep birlikte
100’üncü bölüme son bir diyor muyuz arkadaşlar?