Şakayı abartmasa mıydık Bayram Bey?
Nikah masasına oturacaklar listesinde de sadece Hüseyin ve Zeynep yok. Haydi gelin hep beraber Bayram Bey ve Hatice Hala’nın saçma düşünceleri üzerine söylenerek stres atalım. Öncelikle ‘dini nikah’ kafan estiğinde başvurabileceğin bir can simidi değildir Bayram Bey. O kadar niyetliysen boşandıktan sonra resmi nikahını kıydırır üzerine dini nikahını da yaparsın. Orası seni ilgilendirir. Fakat resmi nikah olmadan dini nikaha başvuramazsın.

Goncagül Sunar ve Mine Teber de hoş geldi hikayemize. :)

Süheyla’yı eve döndürmek için bir kadını da kullanamazsın. Her ne kadar bu kadın, durumdan haberdar olmasına rağmen evlenmek için koşa koşa senin ayağına gelen biri olsa da.

Hatice Hala, neden bu kadar kötü niyetlisin? Bir insanın bu kadar kötü niyetli olması için bir sebebi olmalı. Senin derdin sadece yalnızlık mı? “Ben yalnızım, çoluğum çocuğum yok; kimse mutlu olmasın.” gibi bir sebep mi? Eğer öyleyse Bayram Bey’e değil kendine birilerini daha bulmaya ne dersin? Ama yaşı, kültür seviyesi, huyu, suyu sana uygun birilerini. Ben anlamıyorum ortamı bu kadar gererek elinize ne geçti?

Kadınlarla olan ilişkilerine ne kadar kızsam da Bayram Bey'in Bade'yle olan ilişkisini ayrı seviyorum.

Bir taraftan dini nikahın peşinde koşan iki kardeş, öbür taraftan “O senin evreninde halacım.” diyen yeni nesil. Umut işte… Bade Cevher çok büyük umut. Zıtlıkların peşinde oradan oraya sürüklendiğimiz Hayat Şarkısı evreninde asla elini bırakmak istemeyeceğim kadar özel bir karakter Bade. Tabii anlayana…

O baretle orada oturmak bile yollardan ötürü.

Hayat Şarkısı, iki yol gösteriyor seyirciye. Dikte etmiyor, sunuyor sadece. Seç diyor, hangisi senin sapacağın sapak? Bazı karakterlere öfkeli gözlerle bakarken, bazılarını pamuklara sarıp sarmalamak istemem hep bundan.

Şu dizide Nilay'a bile üzülmeme neden oldunuz ya.

Bu iki yol gösterme durumu sadece bu gibi durumlarda da baş göstermiyor işin güzel tarafı. Hülya ve Kerim’in doyasıya öpüştüğünü gösterirken, yeni evlendiği kadından sokak ortasında kaçan Atıf’ı da gösteriyor. Diyor ki; “Atıf olmak da senin elinde, Kerim olmak da.” Ya da “Atıf’ı sevmek de senin elinde, Kerim’i sevmek de.” Doğrular, yanlışlar tartışılır; tartışılmayacak bir şey var ki hayat Atıf’ı da, Kerim’i de barındırıyor içinde.

Yalnız hareketi unutmuyoruz. ^_^

Hayat, dostlukları barındırıyor içinde bir de. Mahir gibi, Hülya gibi dostları. Hülya’nın Mahir için tehlikeye atılmasını, Mahir’in öğrenince kahkahayı basmasını ve elbette ki barışmalarını ne kadar sevdiysem Mahir’in o muazzam sahne sonunda karşısına çıkan karıncalı görüntüye o kadar üzüldüm. Bu yolun sonu acı çekmek be Mahir… Dokunduğun her kadında Hülya’dan bir şeyler aradığını, hele hele İpek’te Hülya’yı bulmak istediğini İpek’le tanıştığımız an anlasak da bu yolun sonu acı çekmek.

Sızılarınıza sarıldım sayın... 

Mahir ve Kaya’nın geçmişe uzandığı, dertleştiği, Kaya’nın “Sevmek” denilince çekicin iz bıraktığı parmağına dokunduğu ve nihayetinde birbirlerine sarılarak yarım kalmışlıklarını, tam olamamışlıklarını düşündükleri sahneye bayıldım. Öyle ince, öyle çarpıcı. Olgun Toker ve Deniz Hamzaoğlu’nun gönlüne sağlık; bu ikili kalbimin bir köşesinde daimi misafirim. Uzun uzun dertleşmek istediğim…

Mahir’in Hülya’ya olan hassasiyeti ise çok ince. Gönül ikisinin de mutsuz olmasına razı gelmiyor.

Kerimcim, bir bebek haberi de sizden alacağım diye korkmuyor değilim. 

Hülya ve Kerim… Biri dalgalı bir deniz, diğeri denizin dibinde saklanan inci. Dalgalanıp durularak, hayatına devam edecek iki aşık HülKer. Sokak ortasında öpüşecek, telefonda cilveleşecek, yatakta sarılacak, yemekte birbirlerine girecekler ama hep birbirlerini sevecekler. HülKer, umudun ta kendisi çünkü. 8 yaşındaki bir kız çocuğun dünyanın en güzel gözlü çocuğunun gözlerine vurularak hayatta kalma mücadelesi. Evet Hülya sevmeseydi, kaybolurdu bu sarmalın içinde. Hülya sevdi ve mücadele etti. Ama doğru, ama yanlış. Zaten ne doğrudur ki bu hayatta.

Telefonda cilveleşmeyi sizden öğrenecek değiliz!

Geldik son 3 bölüme. Bir dizinin 57 bölüm boyunca yayında kalması, -hatta gününü geri alması- tartışmasız bir başarıdır. Bu başarıda emeği geçen herkesin emeklerine sağlık… İnsan vedalaşacağı için üzülüyor ama ne zaman isterse sıkı sıkı sarılabileceği 57 bölüm olacağı için de mutlu oluyor. Keyifli bir bölüm izledik yine, nicelerine.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER