Bodrum Masalı’nın 32. bölümü itibariyle altmış dakikalık
senaryo göreceğiz diye ummuştum ama anladığım kadarıyla bu da bir bölümün ikiye
bölünmesiydi. Neyse ki bu sefer ilk kısımda da doyuma ulaştıracak sahneler
vardı da boş bir hafta geçirmiş olmadık.
Gözümüzü elbette evlenme teklifi ile açtık, Aslı ne diyecek
diye Kelebek ve Su kadar karasız kaldık. Bir yanımız ‘ha şimdi kabul etti’
derken, diğer yanımız ‘Aslı mantıklı kızdır’ dedi.
Bir umudum Aslı’nın cevabındaydı, güzel kızım beni yine
üzmedi.
“Bir gün, evet.” dedi.
Çok, çok çok sevdiğim bir dizi karakteri olan Peyton Sawyer
(One Tree Hill) gibi onun da bir gün demesi beni birazdan daha fazla memnun
etti.
Aslı’dan ilk aşkına, portakal ağacından kucağına düştüğü adama
hayır demesini zaten beklemiyordum ama evet deseydi de gerçekten Aslı, Aslı
olmazdı gözümde. Neyse ki tüm naifliği ve içtenliği ile cevap verdi.
“Bana mutlu bir sebep ver.” tüm bu kargaşa içindeki en haklı
yakarıştı. O kadar haklısın ki Aslı, o kadar olur.
Ateş, eline bir yüzük kutusu alıp kapıya dayanmak ile olsaydı bu
işler, Faryalı annene yirmi yıl hasret çekmezdi.
Neyse ki Ateş parçası da biraz yola geldi, biraz anladı.
Umarım o mutlu sebebi de vermekte gecikmez. Önce yaralara üflemeyi öğrenecek,
sonra sarmayı, en son o yaranın izini silmeyi. Aşk ve emek birbirinden ayrı
düşünülemez Ateş parçası, daha toysun büyüğünce öğreneceksin.
Yüzük bir süre, umarım uzun bir süre, kolyede kalsın çünkü gerçekten artık eğitimlerine devam etmelerini istiyorum. Lütfen.
Yoksa gidip Bodrum’a ailelerinin evlerinin kapısından not
atacağım, çocuklarınızı okula gönderin, diye.
Kelebek ve Su bu aralar biraz daha fazla mı kenara itildi?
Kelebek kim hiç bilmiyoruz buna çok üzülüyorum, keşke birbirleriyle başkaları
hakkında değil de kendileri hakkında konuştukları anları da görsek. Ne zaman
yan yana gelseler başka insanların sorunları çerçevesinde konuşuyorlar, iyice
emekli çift moduna girdi ilişkileri.
Ve lütfen Su keman çalsın, lütfen.
Geçen sefer de yazmıştım ama bundan bıkmayacağım, Kelebek
artık abisini toplamak zorunda değil abisi bunu tek başına yapıyor. Kendi
hayatına baksın artık.
Yazı devam ediyor...