Sadece fotoğrafa bak ve hissettirdiklerini düşün!
Faruk’la olan derdim birinci bölümden bu yana sürmekte. Böyle giderse devam da edecek. Astığım astık, kestiğim kestik tavırlarından sıkılmaya başladım. Özen içerisinde Süreyya’ya çaktırmadan hazırladığı geceyi, sevdiği kadının burnundan getirdi. Bu yetmiyor, herkesin içinde karım dediği kadını küçük düşürücü tavırlarla ezdi. Adama sormazlar mı? Kahve dükkânında göstermiş olduğu zarifliğinden etkilendiğin kadının sesini sahnede duyunca büyülenmedin mi diye? Bu kadını daha önce sahnede izlemedin mi diye? Sahnede izlediğin kadına âşık olmadın mı? Şimdi ne değişti? Şarkı söylemek demek her manada şehvet anlamına mı geliyor? Şarkı söyleyen, işini yapmaya çalışan ve evine yaptığı iş sayesinde ekmek götüren birine bu gözle bakmak kalıbına yakıştı mı, Faruk?


Veda gecesi sahneleri boyunca odak noktam; Aslı Enver'in falso vermeden üzerindeki kostümü taşıması oldu 
 
Demek ki Süreyya’ya gelene kadar (Süreyya da dâhil olmak üzere) gece kulüplerinde sahneye çıkan her kadın, Faruk için aynı anlamı teşkil ediyor. “Bu derece sığ beyinli misin Faruk?” diye de sorarlar adama! Süreyya’ya o gece sarkıntılık eden adamdan ne farkı kaldı? O zaman iyi ki nikâhının altına aldı mı demeliyiz? Tüm bu olanlardan annesiyle aynı sonuçlara varamadıkları için kaçmıyor muydu? Sığ beyinli Anadolu Ağa’larından ne farkı kaldı? Bu organizasyonun mimarlarından biri de Faruk değil miydi? Mademki o geceyi plânladı, o zaman Süreyya’nın da şarkı söyleyebileceği ilgili detayı aklından çıkarmayacaktı. Kocası dahi olsa bu şekilde ahkâm kesmeye hakkının olduğunu düşünmüyorum.
 

Ne demek karımsın? NE DEMEK KARIMSIN!

Faruk; “Çünkü benim karımsın!” demekle işin içinden çıkamaz. Evliliklerinin haftası dolmadan yastığını, pikesini alıp başka bir odaya geçmek de ne oluyor? Birbirlerini tanımadan evlenmeleri ilişkilerinin temeli açısından büyük sıkıntıları beraberinde getirmeye başladı. İlk günlerden bu derece sorun yaşamalarını, gelecek günlerdeki ayrılığın habercisi olarak adlandırırım. Kıskançlık tehlikeli bir iksirdir. Azı karar olduğu gibi, çoğu da can yakar. Faruk’un kıskançlık damarının en üst basamağa ulaşması demek Süreyya’ya hissettiği güven duygusunun yerle bir olması anlamına geliyor.
 

Aynı Faruk'tan mı söz ediyoruz? Şu tipe bakar mısınız? Yaptığınız tanımlamalar harfi harfine uymuyor

Faruk’un aynı baskıyı Fikret üzerinde uygulaması da hoşuma gitmiyor. Ailenin en büyük erkek çocuğu olmak demek, baskı kurarak her dediğini uygulaması anlamına gelmiyor. Size de, Esma Hanım’ın gölgesi altında kök salmaya çalışan ağaç gibi gelmiyor mu? Tıpkı Esma Boran gibi emri ve yörüngesindeki herkes O'nların kuklasıymış gibi yönetiyorlar. Kendinden başka kimsenin başarılı olmasına tahammülü olmayan; ama iş lafa, söze gelince “ağamsın, paşamsın, bu koltuk senin rahat bir şekilde otur” demekle de bitmiyor. Öncelikle Faruk’un kendi içindeki çıkmazları sorunsuz bir şekilde hâlletmesi gerekiyor. Olmuyor mu? O zaman belirli bir süre tedavi almalı. Tedavi olmadığı sürece çevresindeki herkesi yok ederek, yalnız adam olma yolunda ilerleyecek. 
 

Dön bakayım bi'... En çok hangi profilinden Faruk'a benziyorsun?


Kıymet'in küflü sandığından kim bilir daha neler çıkacak? 

Bize hâlâ Adem için geçerli bir sebep vermiyorlar. Bu bölüm annesinin Kıymet’in karşısına geçip, geçmişin hesabını sormasıyla Adem ve intikam plânı düğümünü çözer gibi olduk. Ama ne yazık ki bu bulgular yeterli değil. Bize Adem'in haklı davası için sıkı nedenler gerekiyor. Tahmin ederek sahneleri izlemek istemiyorum. İzlemeye değebilecek sahneleri görmeliyim. Baba Boran’ın geçmişteki hatası, Adem sonucunu bize verebilir. Hattâ Esma Hanım’ın İstanbul korkusunun sebebini de açıklar. Yine de bütün veriler izleyiciyi tatmin etmiyor.  Adem’in tüm hırsları ve Boran’lara rakip olmasının nedeni de Baba Boran’ın O'na veremedikleridir. 
 

Tüm o makas almaların meyvesi bu geceymiş demek ki

Murat’ın böyle bir şımarıklık yapacağı ilk iki bölümdeki davranışlarından belli olan bir durumdu. Bize niye bu klişeyi izlettiler anlamıyorum? İllâ varlıklı ailelerin, züppe çocukları evlerindeki yanaşmayı hunharca harcamak zorunda mı? Sonrasında ne olacak? Bade hamile mi kalacak? Peki, bunun Esma Hanım’ın şanına ne gibi engel teşkil edecek? Rezaletlerine bir yenisi mi ekleyecekler? Amaç Esma Hanım’ın yüreğine indirmek mi? Bu kadar mı? Bence ellerine daha iyi bir koz vermeleri gerekiyordu. Murat’ı bu şekilde harcamaları canımı sıktı. Yanaşmayı yatağına alınca Murat'ın hikâyesi oluşmaya mı başladı? Esma Hanım'ın kahve falında çıkan yılanlardan biri de Bade mi? Evet, tüm bu sorularıma gelecek bölümlerde cevap arayacağım. 


Hâlbuki Ömer'in birkaç bölümlük gideri daha vardı


Sizce de resimde güzel çıkmamışlar mı?
 
Saplantılı duygulardan her zaman korkmuşumdur. İnsana ne sunacağı hiç belli olmaz. Ömer’inki de böyle. Yine tam olarak bize göstermedikleri ve geçmişten gelen takıntılar Süreyya’nın konak hayatını derinden etkiliyor. Daha tam olarak Esma Hanım’ın gözünde yer edinememişken, Ömer olayının sır perdesi açığa çıktığında konakta esecek rüzgârların ne derece kuvvetli olduğunu kestiremiyorum. Senem’in âniden gelişi Esma Hanım’ın hey heylerini oynatmışken, Ömer’in Bursa’daki ense takibi İpek’in radarına girmeyi başardı. İpek'in eline arayıp da bulamadığı fırsat geçmişken Esma Sultan’ın kulağına neden kar suyu kaçırmasın? Ömer’den beklediğimiz hamle çok mu erken geldi? Ömer dosyası bu kadar çabuk mu kapanacak?

Bölüm sonlarındaki kim vuruldu sorusundan bıkmadık mı? Kim vurdu ya da kim vuruldu soruları artık bayağılaşan bir sorun hâline gelmedi mi? Rakip kanallara karşı acil plân çözümlerine gitmeleri gerekmiyor mu? Tüm bu sorularıma en kısa sürede yanıt bulacağıma inanıyorum. Senarist hanımların bir şekilde virajı iyi kıvıracaklarını düşünüyorum. Bölümde emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ederim. Berfu Ergenekon ve Elif Asılkefeli Yeter İstanbullu Gelin ailesine tekrardan hoş geldi. Şansları bol olsun.


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER