HülKer’in her anını dolu dolu izledik bu hafta. Haftalardır
beklediğimiz vuslat da gerçekleşti. Zeki ve naif insanları hiçbir yasak
yıldıramaz, bunu gördük. Uykuda öpüşen, sevişen bir çift izledik ya hani bu
durum neden Hayat Şarkısı’nı bu denli sevdiğimi bir kez daha hatırlattı bana.
Sayenizde bunu da gördük sevgili Hayat Şarkısı ekibi. Yazan, çeken elleriniz
dert görmesin. Naifliği de cesareti de yanı başımda hissettim…
Hülya'nın eski günlere özlemini de yanı başımda hissettim bu hafta. Herkesten uzakta, kamuflaj hayali kurarken parlayan gözlerinden bahsediyorum elbette. Şef, biz de seni özledik. Fakat bence şefe bir yardımcı daha gerekli. Kerim'i de bu konularda eğitmeyi düşünmez misin?
Ve gelelim son ölümsülerden Cem'e... Cem'in neredeyse herkesi etkileyen hikayesi şahane bir şekilde toparlandı. Açıkçası hikaye çok açılmıştı ve ne şekilde toparlanacağını merakla bekliyordum. Filiz'in dönüşü, Nurgül'ün ölümü, Melek'in hastanedeki günleri, Hüseyin'in vurulması, Hülya'nın durumu, Mahir'in bıçaklanması derken beni bir korku aldı. Neden mi? Çünkü mevcut durumda Cem'in en büyük düşmanı Kerim. Ve Cem vedalaştığımızda bu kadar zeki bir adam değildi. Arkasından başkalarının çıkmasından ve Kerim'e büyük bir zarar vermesinden korkuyorum.
Ailesine bir şey olacak korkusuyla "Yeter!" deyip Hülya’nın inadını kırarak evine, yuvasına geri götüren Bayram
Bey’in babalığını, Cevher Malikanesi’nin telaşesini ne kadar özlediğimi bir kez
daha anladım. O mutlu yuvanın dağılmamasını diledim.
Yürü be Melek!
Hüseyin ve Melek’in hayatına baktığımda ise aşkın kalpleri
darmadağın edebildiğini gördüm. Melek’in “Kusura bakma da üzül Hüseyin.” sözüne
hak verip Melek’in ardından iki damla yaş döktüm. Hüseyin’e bir şey olmadığı
için sevinip, gamımı Mahir’in evinin önüne yığdım.
Mahircim...
Lütfen Mahir’e bir şey olmasın. Lütfen… Herkesin hayatına
uzanan, her derde derman olan Mahir daha nice güzellikler getirecek hayatımıza.
Hem Filiz’in de ona ihtiyacı var. Filiz’in iyileşip dönmesine çok sevindim,
açıkçası ablasının ölmesine de.
Hazer benden duymuş olma ama Kerim ve Hülya o gece sevişti.
Ve gelelim Hazer’e… Hazer’le tanıştığımızdan beri onun
zaaflarıyla da tanışacak olduğumuzu biliyordum ki bu hafta tanıştık. İpek’in
kocasına kendi bildiği yöntemlerle müdahale eden, Mahir’e terslenen adamları
sadece adıyla sus pus eden, Hülya’yı uzun zamandır tanıyan Hazer’in bembeyaz
bir insan olduğuna ikna olmayacağım elbet. Şu anda en büyük korkum, Hülya’ya
‘aşkının’ da yalan olması, yani sadece bir oyundan ibaret olması. Çünkü böyle bir oyun, beklediğimden daha gri bir adamı getirir bana. Bu da Hülya'ya, Kerim'e ve Cevherler'e daha büyük zarar demektir. O kadar da olmasın, aman.
Hazer’in Hülya’ya her şeyi, açık yüreklilikle anlatmasını
ise sevdim. Ne olursa olsun net bir şekilde derdini anlattı. Evet, Hülya’nın
peşinde dolaşması beni de huzursuz ediyor ama en azından Hülya durumdan haberdar
ve gereken cevabı da verdi. “Ben Kerim’den sonra kimsenin elini tutamam.” diyen
Hülya… Beni bir kez daha yanıltmadın. Hülya, kalbinde Kerim’in sevgisi varken
ne kendine, ne Kerim’e ihanet edecek bir kadın değil… Bunu Hazer Bey'in de öğrenmesi iyi oldu. Ceylan'ın konuşmaları dinlemesinin altından ne çıkacak, göreceğiz.
İpekcim sevgine sahip çık, tut Hazer'in elinden hadi canım.
Peki İpek, bu noktada hikayede nasıl konumlanacak?
Açıkçası İpek’in an itibariyle mağdur olmasını beklemiyordum, tamamen ‘kötücül’
bir sebeple hikayeye dahil olacağını düşünüyordum. Şimdi iş biraz daha değişti,
hatta keyiflendi. Melisa Sözen’i çok severim. Pamir Pekin’le yan yana duruşları
pek hoşuma gitmese de Melisa Sözen’i bol bol izlemek isterim. Hoş geldi,
sefalar getirdi hikayemize. Hazer Bey'i gönderip İpek Hanım'la da devam edebiliriz ilerleyen zamanlarda. Çünkü Melisa Sözen <3
Hülyam yapma canım, yapma... Öleceksin aşkından, yapma.
43. bölüm en sevdiğim bölümler listeme eklenecek kadar güzel
bir bölümdü. Naif, aşkla ve endişeyle dolu… Hülya haftaya hayatına 'Çamoğlu
Cevher' olarak mı yoksa sadece 'Çamoğlu' olarak mı devam edecek merakla
bekliyorum. Fakat kalplerinden aşkı atamayacaklarını bildiğim için de rahatım.
Boşanmış olsalar da birbirlerinin yüzlerini özleyecek kadar ayrı kalamayacaklar
zira. Yeniden aşktan duvarlar örecekler…
Ayrı kapılardan ayrı hayatlara doğru atılan adımlar...
Ve böylece 43. haftayı da devirdik bu keyifli yolculukta.
Emeği geçen tüm Hayat Şarkısı ekibinin emeklerine sağlık, nicelerine…