Hülya’nın hamileliğinin mutlu ya da mutsuz sonlanmasıyla
birlikte duygularının da değişeceği aşikar. Hamilelikten gelen hormonlar bir
dış etken olarak karakterini dürtüyordu. Dördüncü 13’lüğe girerken Hülya’nın
karakterinde ince değişimler de olacaktır. Tek korkum onun da Kerim gibi
çocukluğuna kulağını tıkaması. Küçük Hülya’yı balkona kapattığında kalbinden de
atamazsın Hülyacım. Öyle olmaz, olmasın.
Hülyalar savaşı vol.23535
Sibel Melek Arat, her hafta ortalama 5 dakika görünüyor ve o
5 dakikada Hülya’nın kalbindeki kilitlerden birini daha açıp gidiyor. Hülya,
Süheyla Hanım’ın da vurguladığı gibi gururlu davransa da içten içe aç
kalmaktan, çocuklarını aç bırakmaktan da korkuyor. Üzerine Kerim’in ‘kendi
imkanlarını’ seferber edeceğini vurgulaması da kırıyor onu. Hülya, isterse
çocuklarına çok güzel bakar. Ama bu saatten sonra bir boşanma yaşanmayacaktır
diye düşünüyorum. Tabii Zeynep her şeyi
anlatmadıysa durum başka olabilir.
Şekil A'da görüldüğü üzere fesatlık
Hatice Hala’nın bölüm boyunca herkese sataşıp en sonunda
bombayı patlatması tam ona yakışan bir hareketti. Ama Hülya’ya karşı ağzından
çıkan o kelimeyi ona bir yediren bulunur, hiç merak etmesin. Umarım Zeynep her
şeyi anlatmıştır. Anlatmış gibi görünüyor ama...
Bu hafta da ‘kadın olmak’ üzerine çeşitli sahneler izledik.
Hepsinden çıkarılabilecek türlü türlü ders var. Senaryonun bu meselelere yaklaşımını çok seviyorum. Hoca hanım gerçekleri mi anlatıyor, Cevherler’i mi
kandırıyor bilmiyorum. Bildiğim tek şey bu meselede Arda’nın iyi niyeti.
Şiddete şiddetle karşılık vermek hoş olmasa da yapabileceği başka hiçbir şey
olmayan Arda’nın yaptığına kızamıyorum.
Bir diğer mesele Bayram Bey’in Ceylan’la konuşması. Zaten
benim bildiğim Bayram Bey, bu meseleyi bu kadar çabuk kapatmazdı.
"Kerim'in böreklerini de mi yesem? O tok galiba." Hülya
Ve en önemli mesele Hülya… Hülya’nın tecavüze uğradığı
öğrenildiğinde Hatice Hala’dan densizce bir laf bekliyorum yalan değil. Orada
benim için kilit kişi Süheyla Cevher. Gelinini ne de güzel anlamış Süliş,
umarım bu meselede de olgun bir tavır gösterir.
Cevher sakinleri gelenekçi insanlar olsa da Bade’nin her
konudaki sözleri pırlanta değerinde. Bade’yi pamuklara sarıp sarmalayasım var!
Onu bir gün uzun uzun yazacağım.
Ve Zeynep golleri ardı arkasına sıralıyordu
Zeynep’e geri dönelim… Zeynep’in karakterindeki dönüşüm o
kadar oturdu ki, aman bozulmasın. Yeri geldiğinde eski Zeynep, yeri geldiğinde
bambaşka şeyler düşleyen Zeynep. Mahir’e olan ilgisi Hüseyin’e olan ilgisinden
farksız aslında. Fakat üzgünüm ama bu saatten sonra Mahir’le olacaklarını
düşünmüyorum. Yan yana çok yakışsalar da travmasını usul usul anlatan Mahir’e,
zenginliği vurgulayan Zeynep çift olamaz. Bu ilişki de bir yerden patlak verir.
Ağlamasan mı?
Mahir… Bambaşka bir insansın sen. Çocukken içine akıttığın
gözyaşları usul usul kalbinden taşarken, insanlığı bir kez daha hatırlattığın
için sağ ol. Olgun Toker’e söylenebilecek söz yok. Bir insan her seferinde
nasıl kendine hayran bırakır, nasıl güzel oynar…
Su faturası ne kadar gelecek acaba?
Gelelim Melek’e. Haftalardır bu kadının neden travmasını
izlemiyoruz diye düşünen bana cevap gibi cevap oldu bu bölüm. Melek, Hülya’dan
çok da farklı değil aslında. O da aynı ailede büyüdü, Hülya’ya annelik yaptı,
Hülya’yı kaybedince Bahar’ı evlat bildi, şimdi ise
Bahar’ı kaybetme ihtimali suyun üzerine çıkmışken travmasıyla baş başa kaldı.
Hepsi bu. Bakalım girdiği bu yolda başına neler gelecek?
Korku :))
Ve Bayram Bey… Ne yaparsa yapsın kızamıyorum yahu. Kerim ve
Hülya’yı aynı eve kapatıp konuşmalarını sağlamak kağıt üzerinde güzel fikirdi
kabul ama pratikte olmadı işte. Yine de iyi niyeti, Kerim’in öğrenmesinden
korkması, Hüseyin’den yardım istemesi, en olmadı devrilip uyuması öyle güzeldi
ki. İlla ki Bayram Bey işte.
Düğme?
Usul usul ilerleyen bölümün finalinde yine hop oturup hop
kalktık. Haftaya hastane koridorlarında, kalbimiz Hülya ve Düğme için atacak.
Umarım Kerim de bir an evvel kendine gelir zira bu hali oldukça can sıkıcı. Üstelik
Hazer de hikayede yerini almışken.
Emeği
geçen tüm Hayat Şarkısı ekibinin emeklerine sağlık… Gelecek haftayı iple çekiyorum.