Yeni antagonistimize merhaba deyin. 

Deniz Celiloğlu’nun canım Zafer Biryol’un abisi (kardeşi mi?) olarak ortaya çıkışı ise senaryoda çokça eksikliğini hissettiğimiz kötü karakter açığını doldurdu neyse ki. Sarkazmı bir kenara bırakacak olursak, Savaş Biryol endişe ettiğim gibi pasif bir karakter olarak kalmayacak gibi görünüyor. İlk kurbanıyla Bahrilerin akıllarını karıştırmayı başardı. Bakalım sayıca çoğalan kötülerimiz, iyi niyetli mafya amcalarımıza karşı ne derece başarılı olabilecek? Seni seviyor ve çok özlüyoruz Zafercim Biryol. Keşke Seda’yı da görsek. ^^

Mümtaz ve Poyraz sahnesi, hapisten kaçırılan adamın yanlışlıkla öldürülmesi filan, bunlar bölümün eğlence katsayısını artıran noktalardı. Yalnız arabada çıkan hengâme sonucu silahın patlamasıyla bir adamın istenmeden öldürülmesi daha önce yapılmıştı. ^^ Nevra aşk mektuplarının sahibi olduğunu düşündüğüm Osman’ın ölümüne pek üzülmediğine göre, Çınar’ın babası olarak başka bir O.S. aramak durumundayız. E o halde hapisten kaçırılan ve ölmesi dert edilmeyecek kadar değersiz olan o adam kimdi? Neden hapisten kaçırıldı? Savaş’ın kaçırılması göze batmasın ve Mümtaz duruma uyanmasın diye mi, neden? Ya da Nevra’nın gizli aşkı kim? Taşkafa’nın Oğuz isimli bir babası çıkmasın sakın? Bunlar hep güzel sorular. 

Bu savaş demektir!

Bölümün süre bazında oldukça büyük kısmını kaplayıp aksiyon anlamında pek de bir gelişme izleyemediğimiz Ayşegül-Poyraz-Eda safında olaylar biraz karışıktı. Öncelikle Nevra’nın kötülüğünü takdir ediyorum, unutmadan söyleyeyim. Eda’nın da zaafını bildiğimiz için yaptıklarını mantıksız bulmuyorum. Ama Çınar’ın Ayşegül’ü arayıp Poyraz ve Eda’yı naklen izletmesi çok saçma değil miydi? Hadi Çınar heyecanına yenildi diyelim, Ayşegül’ün hayal kırıklığını ve acısını vakit kaybetmeden görmek istiyor. Peki Nevra neden hiçbir şey söylemiyor oğluna? Neden “Çınarcığım bak, şimdi Ayşegül’ü çağırırsak ve Poyraz’ın evine yerleştirdiğimiz gizli kamerayla canlı yayın yaparak Eda ve Poyraz’ın sevişmeye giden yolunu izletirsek, Ayşegül işin içinde bizim olduğumuzu anlar. Araları bir daha düzelmeyecek bile olsa, hani Ayşegül’le Poyraz diye bir şey kalmayacak bile olsa artık, yani yine de bu düzmecenin arkasında bizim olduğumuzu anlamasa mı acaba?” demiyor? Çınar Ayşegül’ü Nevra’dan habersiz çağırsa yine anlayacağım. Nevra için fazla amatör bir hataydı. Görmezden gelinecek kadar küçük bir ayrıntı olduğunu da pek zannetmiyorum.

Şimdi asıl sorumuz şu: Bu işin altından bir ters köşe çıkacak mı? Bana sorarsanız bunun ihtimali %98 filan. O %2 de yanılırsam rezil olmayayım diye. Böyle kötü bir klişeye gidilmemiş olması bir anlamda iyi. Kötü olan şey, tüm bu düzmecenin arkasından Poyraz ve Eda’nın oyununun çıkacağını tahmin edebiliyor oluşumuz. Çünkü şöyle: Poyraz’ın, gecenin bir vakti evine sarhoş kadın taşıyıp Ayşegül’e yakalanması, yapıldı. Ayşegül’ün kameradan naklen Poyraz ve başka bir kadını öpüşürken/öpüşeyazarken izlemesi, yapıldı. Ayşegül ve Poyraz’ın bizleri ve başkalarını kandırmak amacıyla sahte kavgalar etmesi, yapıldı ve yapılacak. Tabii bunların hiçbiri senaristlerin suçu değil, lütfen kendilerine yerli yersiz küfürler edip canlarını sıkmayalım. ^^ İlla kızacaksanız çalışma şartlarına, dizinin bir bölümünü 130 dakika olmak durumunda bırakan sektöre ve senaryonun mecburen kendini tekrar etmesine yol açan uzun soluklu anlaşmalara kızın. Zira geri kalan sözleriniz ne yazık ki hiç yapıcı değil.

Kötü kadın kahkahası <3

Eda, Nevra’nın kendisine kurduğu tuzağı muhtemelen sarhoş olduğu gecenin ertesinde itiraf ediyor. Biz Ayşegül-Poyraz ve Eda üçlüsünü en son Eda kısacık şortuyla kahvaltıyı hazırlarken görüyoruz. Daha sonra Ayşegül ve Poyraz Meltem’i aramaya dışarı çıkıyorlar. Fakat daha sonra Meltem’i gördüğümüzde, yanında yalnızca Zülfikar ve Poyraz var. Bu yüzden Eda’nın muhatabının Ayşegül olmasına daha çok ihtimal veriyorum. Tabii belki kendisi söylememiş de karakterlerimizden birisi şüphelenip Eda’yı konuşturmuştur, bilemiyorum. Bildiğim şey, o sabah kahvaltısıyla akşamki tokat sahnesine kadar geçen zamanda Ayşegül ve Eda’nın ne yaptığından bihaber oluşumuz. (Ayşegül Eda’nın telefon konuşmasını duyduğunda kameranın olduğu saat 10’u gösteriyor.)

Zaten sonrasında her şeyin oyun olmasına inanmamızı engelleyecek bir durum yok. Eda ve Ayşegül tartışması, daha sonra atılan tokat hep Nevra’ya göstermek için. Apartman kapısındaki Ayşegül ve Poyraz kavgasını da Bülent Bey izliyor. Eda’nın ilacı attığını görüyoruz ama Poyraz’ın birayı içtiğine dair bir ipucumuz yok. Aynı şekilde Eda ve Poyraz’ın öpüşmesini de kameradan izliyoruz. Her şey çok güzel de, Çınar Ayşegül’ü niye çağırıyor ya mantıklı bir açıklaması var mı bunun? Başka bir yolu yok muydu her şeyden habersiz olan Nevra ve Çınar’ın bu durumu Ayşegül’e göstermesinin? Eda ikisinin çıplak fotoğraflarını yollasa Ayşegül’e mesela. ^^ Nevracım, bence biraz daha çalışmalısın. Daha etkili ve daha can yakıcı bir çözüm bulabileceğine eminim.

Sevgili Karayel’ci, bol 7’li bir bölüm olan 77’de (Çağrı Hocam olmadığı için biraz anlamsız.) bir ritüel olarak Ayşegül ve Poyraz cephesinde olumlu gelişmeler göreceğimize inanıyorum. Haftaya görüşmek üzere, kendine çok iyi bak! 


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER