Bayram Babacım, Bahar cesur bir kız haklısın. Annesi gibi...
Bahar, nihayet bulundu. Açıkçası bu hafta bu sürecin biraz uzadığını düşünüyorum. Derdim “Bebek evinden uzakta kaldı, küçücük çocuk perişan oldu.” değil elbet sadece bu kısmı ilk zamanlarda çözsek daha büyük bir keyif alırdım. Ama Bahar’ın bulunması ve sonrasında izlediklerim bu sıkıntımı aldı götürdü. Defne Yazar sen ne minnoş bir bebeksin!

Hüseyin’in babalığıyla ilgili büyük sorunlarım var ama sanırım bu sorunları çözen Ceren’in ta kendisi olacak. Sanki Hüseyin Ceren’e ve yeni bebeğine babalık, yeğenlerine amcalık yapabilecek. Bahar’a sarılışı çok içtendi. 'Babacım' demesi de gözümden kaçmadı.


Güzel bakan adamlar...

Hüseyin, Melek ve Zeynep üçgeni nereye uzanacak, nasıl yol alacak izlemeye devam ediyoruz. Bu hafta HüsMel biraz daha sakindi. Buradaki kilit nokta Hüseyin’in oturup da güzelce geçmişini, geleceğini düşünmesi. Hatta Arda gibi olumlu, olumsuz yanları bile çıkarabilir. Yeter ki attığı adımları sağlam atsın.


"Ben artık seni camda beklemeyeceğim." Ceren Cevher

Bu hafta Ceren’e bayıldım! İdil, çok naif, çok kibar bir kız. Ceren'in babasıyla konuşması, yüzündeki hüzün, tatile gideceklerini öğrenip sevinmesi, her şeyi ne güzeldi öyle. Çok güzel oynadı İdil.



Kalbi güzel dedeler...

Ceren bir yandan da çok şanslı bir kız çünkü Bayram Cevher gibi bir dedesi var. Nasıl da gönlünü yaptı torununun. Bayram Dede ve Ceren parmak sayarken kendi parmaklarını sayan Memo’ya da kocaman kalpler!


Süliş'i delirttiniz!

Cevher Malikanesi’nde durumlar her zamanki gibiydi. Cevherler’in değişmeyen kuralları: 1) O eve kim, hangi duygu durumuyla girerse girsin ayakkabılar çıkarılır. 2) Bayram Cevher, her koşulda karnının açlığını vurgular. 3) Süliş’in eşyaları çok kıymetlidir, el sürülmemelidir.


Acaba şimdi ne yapacağım?

Süheyla Cevher’in canını yakanın canı yanar. Bu kuralı da ben ekledim izninizle. Süheyla Hanım’ın Kerim’in Melisa’da kalacağını söylemesi fitili ateşledi. Böyle bir şey söylemese Hülya biraz daha alttan alabilirdi belki. Fakat Hülyacım o kadar olay olmuş, zamanında türlü yalanlar söyledin, hala da söylüyorsun Kerim’in ciddi anlamda bir şeylerden şüphelenmiş olabileceğini kendi kendine neden düşünemiyorsun?


Birbirlerine kızsalar da kırılsalar da kopamayanlarda bugün.

Bayram Bey’e hala yalan söylüyorsun mesela. Tamam, Cem’i, Bahar’ı anlatamazsın ama bari geri kalan kısmı adam sormadan anlatsaydın. Filiz’le görüşmenizin ortaya çıkması canını yakacaktı ama benim beklediğimden daha az acılı oldu. Şükür. Hülya'nın dizinin sonuna kadar köşeye sıkışacak olması lazım ki hikaye yürüsün ama Bayram Bey, Hülya'yı kendi kadar iyi tanıyor işte bunu da unutmamak gerek. Adam izlerin peşinden giderek pıt pıt sonuca ulaşıyor.

Cevher Malikanesi’nde haftanın en güzel olayı Ceylan’ın da üniversite sınavlarına hazırlanacak olması oldu. En büyük teşekkürler Mahinur Ergun ve ekibine. Ne güzel bir mesaj oldu bu da.


Canım sen hayırdır?

Gelelim Melisa’ya. Melisa sadece fiziksel değil psikolojik olarak da hasta. Bu kadar takıntı iyi değil. Kerim de sağ olsun Kerim Cevher kurallarına göre adım atıyor. Yani Kerim Cevher kurallarının da desteğiyle başına belayı alacak. Melisa hala hikayenin içinde olduğuna göre, artçı sarsıntılardan sonra sağlam bir darbe vuracak demektir. Haydi kolay gelsin Kerim Cevher. Neyse ki Tan Hoca da Melisa’ya aşık, belki o da hırslanır, Kerim’e yardımcı olur. Bakalım göreceğiz.


Cem Karcı rocks!

Cem bu sefer nereden çıkacak çok merak ediyorum. Ortada yanmış bir ceset var, Cem’in hikayesi bitmedi, ölmesi için bir sebep yok, gelir yani. Sadece o hala bir ‘ölümsü’ ve ölümsüler geri gelebilir. Cem, kendine yakışanı yaptı. Kerim’e olanları tam beklediğim gibi anlattı. Fakat onu kaçıran adamlar nasıl buldu onu anlamadım. Kerim ve Cem sahnesinin atmosferini çok beğendim. Cem Karcı’nın ışık oyunlarına bayılıyorum.


Eller anlatır, her şeyi eller anlatır.

Kerim, Hülya, Filiz meselesi çözümlenmişken Kerim, Hülya, Cem meselesine doğru büyük bir adım attık. Kerim için çok zor, Hülya için de... Ama elbet eriyecek karlar, çözülecek buzlar. Kerim dokunacak Hülya’nın ellerine, dizlerine yatıracak, saçlarını okşayacak; Hülya, anlatacak, belki çok ağlayacak.


Sizi yerim! <3

Küçük Kerim, Küçük Hülya'yı karanlıklara götürmek istemiş ya geçen zamanda. Yine birlikte karanlıklara gidecekler. Ve o karanlıklar içindeyken bir mum beliriverecek ellerinde. Dünyaları aydınlanacak o an. O güne kadar alevler arasında mücadele etmeleri gerekiyor sadece. O yangından daha güçlü çıkmaları mümkün, hadi bi' gayret...

Tüm Hayat Şarkısı ekibinin emeklerine sağlık. Yine, yeni, yeniden; iyi ki Hayat Şarkısı…
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER