Aslı sırrı ilk öğrendiğinden beri, söyle dedik hep birlikte. Söyle, söyle, söyle…
Bir ay olmuş, tam bir ay sonra attı üstünden bu yükü. Usulca,
kırmaktan, kaybetmekten korkarak söyledi Ateş’e, üstelik Evren tam yanındayken.
Hani bazı insanlar vardır, hiç olurları yoktur, neresinden
tutsan elinde kalır; Evren o insanlardan.
Evren bir kabus, bir virüs, bir leke… Evren belki de bir
insanın başına gelecek en kötü şey.
Ve arsız… Oğlu dikilmiş karşısına, hesap soruyor hala
kıvırma, hala alt etme, hala üste çıkma derdinde. Aslı’yı çekmiş kenara sevdiği
kişiye yalan söylemesini istiyor.
Çekilecek dert değilsin Evren, çekilebilirsin.
Peki sana ne demeli Ateş parçası?
Aslı’ya “Sen gelme.” demek, diyebilmek hiç mi acıtmadı canını,
hiç mi sızlatmadı içini? Kimse geçemedi karşına o geçti, kimse önemsemedi
üzülmemeni, o önemsedi. Şimdi sen neden onu oyun dışı bırakıyorsun?
Aslı, Evren’in tüm ısrarlarına, ikna çabalarına rağmen usulca
bıraktı geceye onca yılda saklı kalmış sırrı.
Ateş bir iki sendeledi, baktı ağlayacak vakit değil düştü
annesinin peşine.
Yıldız, belki de bu masaldaki en gözü gerçekleri kapalı olan.
Hadi Su her şeyden uzak tutuluyor, hadi ona kimse bir şey anlatmıyor Yıldız bu
bölüme kadar gördüğü hiçbir şeyi sorgulamadı, üzerine düşmedi. Neyse ki bu bölüm
pat pat her şeyi çözdü de hep birlikte rahata erdik.
Faryalı’ya olan aşkını bir liman ve bir kadın uğruna harcayan
kadın Evren’e neler yapmaz, demek isterdim ama yok diyemem. Yıldız’ın ateşi bir
tek Faryalı’yı yakar. Evet, Ateş’i.
Yıldız’ın her şeyi öğrenmesi izleyici olarak bize kısa vadede
etki edecek inanıyorum, hikayenin önü açılacak. Yıldız&Faryalı arasındaki
engeller kalkacak tabii bir diğer sırra kadar. Yıldız’ın vefa borcu da
böylelikle silinmiş olur. Tabii Evren son kozunu da oynamayı ihmal etmedi,
üstelik Ateş’in yüzüne yüzüne. Söyler mi bilinmez ama eğer söylerse, eğer Ateş
babasının Faryalı olduğunu öğrenirse o gün Evren de biter. Gerçi bugün de
bitti.
Evren’in bitişini ülke genelinde kutlasak mı?
Ya da Evren’i okyanus ötesine sürsek? Gözde’ye de yazık çünkü
Gözde gibi bir kadın Evren gibi bir adamla ömrünü tüketmeyi hak etmiyor.
Evet, Gözde’nin yaptığı doğru değil, hiçbir yerden tutulur
yanı yok. Evet, Gözde bir kadın olarak belki de kendini sokabileceği en kötü
konuma soktu ama en azından Gözde’nin haklı bir nedeni var. Aşk.
Gözde, ne olursa olsun, karşıdaki adam Evren bile olsa aşık
bir kadın. Bir kadın, bir dost olarak çok yanlış yaptı ama istikrarından, kendi
doğrusundan asla vazgeçmedi. Elde etme yöntemleri biraz sertti tabii ama Evren
de yola gelmesi kolay bir adam değil.
Gözde bıraksın o hiçbir kimseye faydası olmayan Evren’i
gitsin Gönenç’e, hayatını yaşasın. Gönenç tam sırt yaslanacak, tam ömür boyu
güvenilecek adam.
Uzay ile konuşmalarını kocaman gülümsemeyle izliyorum her
zaman. Hele bu bölüm “Uzay’ım” deyişi...
Uzay’ı ekranda görmekten, onun zekasına tanık olmaktan,
şahane tonlaması ile laf sokmalarından müthiş keyif alıyorum. Uzay çok başka
bir karakter, çok özel ama lütfen Aslı’ya aşık olmasın.
-Bunun için çok mu geç kaldık?-
Bu bölüm Alara ile olan sahneleri… Hayalini kurduğu, uzun
zamandır uğrunda mücadele ettiği geleceğin bir önizlemesini gördüğünde rüyadan
çok kabus olduğunu düşünmesi…
Gerçi o sahnelerde bir an için, minicik bir an için Alara’nın
bu kadar vazgeçilebilir olmasına üzülecektim ki sonra Alara’nın, Alara olduğunu
hatırladım.
Uzay’ın bu duygudan yavaşça sıyrılmasına seviniyorum
Alara’dan daha fazlasını hak ediyor ama bu kişi Aslı olmamalı.
Uzay - Ateş - Kelebek üçlüsünü otelde izlemeyi sabırsızlıkla
bekliyorum, güzel sahneler çıkacak belli. Umarım bu sahneler Uzay & Ateş
dostluğunun da temelini atar.
Yazı devam ediyor...