Gönül İşleri: 0 Gönül Bağları: 1
Geçen bölüm intikam yolunda büyük adımlar atarken bıraktığımız Saadet, Komiser Kemal’le yemekten eve dönünce kendisini bekleyen Asrın’ı buldu. “Seni bırakırsam ellerim kopar” diyen Asrın’ın tatlılığına bir an Saadet de dahil hepimiz kanmak üzereydik ki, ilk toparlanan Saadet oldu ve çığlığı bastı. Kriz zamanlarında aklı harika çalışan Saadet, önce Asrın’ı kovalamayı, sonra da evdekileri fare gördüğünden çığlık attığına inandırmayı başardı. Fareden kurtulmak ilaçla hallolur, peki bu Asrın’ın çekiminden nasıl kurtulacağız?
 
İlaçlanan evi üç gün boş bırakmak gerekeceğini öğrenen Muzaffer Amca ve kızları toplanıp, Servet’le Yılmaz’ın evine geçtiler. Bu beşlinin bir aradaki yaşamları elbette tam bir karnaval… Saadet’le Sevda’nın kardeş kavgalarını, Yılmaz’la Nuri’nin dalaşmalarını izlemekse yine çok eğlenceli. O kadar doğal ve gerçekler ki Gönül İşleri’nin kalbimizi ısıtmasında onların çok payı var.
 
Gönül İşleri'nin güzel bakan adamları listesine bu hafta Kemal Komiser'imi de ekledim.
 
Asrın’ın Türkiye’ye döndüğünü öğrenen Komiser Kemal, iade olan parada Asrın’ın parmağı olabileceği şüphesiyle, Saadet’in ağzını arama turlarına çıktı. Çekicilik konusunda o da Asrın’la sıkı şekilde yarışır vallahi. Ama henüz ona dair birçok soru işaretimiz olduğundan, bu çekim hep yarıda kalıyor, bu yüzden şu ara gönlümüz hala Asrın’dan yana…  Elimize birkaç ipucu verilse de Kemal’in Asrın takıntısının sebebi bizim için hala bir muamma. Saadet’e göreve gidiyorum diyerek elinde çiçeklerle buluştuğu genç kadın ve sonrasında ziyaret ettiği mezarlık aracılığıyla öğrendiğimize göre, Kemal Komiser’in bir kaybı var. Çiçekler elbette, Asrın’ın ardında bıraktığı başka biri olan bu genç kadın için değildi, ama Saadet’in tanık olduğu kısımda böyle görünüyordu. Çiçekler intikamı alınması gereken Kemal’in mezarını ziyaret ettiği “mavişi”i içindi, ama mezar taşında ismi yazmayan bu maviş kimdi, hikâyesi neydi, henüz öğrenmiş değiliz.
 
Kılkuyruk Tibet’in annesini izleyen Bedir’in belalıları,  Tibet’in izini buldu sayılırlar. Bedir de kendini korumak için Yılmaz’ın dükkânından gizlice silahını aldı. Silahın yokluğunu fark eden Yılmaz bağlantıyı kurdu ve Bedir’e gitti. İyi ki de gitti, Bedir’i bulmak üzere olan adamları gönderdi. Gerçi Yılmaz’ın, Servet’lerin dükkanın kapısını elinde silahla zorlayan adamları, okul müdürü edasıyla “hadi sizi bir daha burada görmeyeyim” diye göndermesi, dünyanın en abuk şeylerinden biriydi ama hikayeye verdiğimiz krediyle bunu hemen unutabiliriz. İki dertli, Yılmaz ve Bedir’in kader ortaklığı ile Bedir’in hikâyesinin kan davası olduğunu öğrendik. İkisinin bu kader ortaklığı çok güzeldi, ilerleyen bölümlerde bu bağ umarım daha da pekişir. Nuri’nin Bedir’e anlattıklarıyla da Yılmaz’ın, Gönül İşlerinde ne kadar başarısızsa, Gönül Bağları kurmada o kadar iyi olduğunu öğrendik.
 
Yerinde olsam o lafların kat be katını çoktan bu Alev denen kadına etmiştim Servet'cim. 
 
Bu arada boşanma provası haberini alan Yılmaz, sırf Servet’e inat, mekânını düğün için Alev’e kiraladı. Evlilik provasını duymuştum da boşanma provasını hiç duymamıştım. Yılmaz’la Servet’in inatlaşmalarını izlemek çok eğlenceli olsa da, onlar da o kadar gerçekler ki, insan kendi hatalarını görüyor her defasında. Servet, boşanmaktan vazgeçen Yılmaz’ı ikna etmek için geçmiş anlaşmazlıkları canlandırmaya karar verdi. Tek canlandırdığı anlaşmazlıklar olmadı tabi… Servet kızların ve Bedir’in yardımlarıyla, kendi hatalarıyla yüzleşti. Bozulan hangi ilişkide hatalar tek taraflıdır ki… Hatalarının pişmanlığıyla Yılmaz’a yardıma giden Servet, orada elbette Alev’i görmeliydi. Servet Alev’e çok önce etmesi gereken sözleri, hayal kırıklığının etkisiyle bir anda herkesin ortasında döktü. Yılmaz’sa o arada, Alev’den iş kurması için aldığı parayı Servet’e söyleyiverdi. Ah Yılmaz ah, yine bir çuval inciri berbat ettin, yetmedi bir de boşanmayı kabul ettin.
 
Onlar duruşma salonunda boşanmak üzereyken Servet’in hamile olduğunu öğrenen Üstün Ailesi ise, boşanmayı engellemek için adliyeye koştular. Koştular da neden koştular orasını anlayamadık. Bir de yolda yetişemedik diye vazgeçtiler. Ama bir yetişen vardı. Son sahnede o yetişenin kim olduğunu göremesek de, Bedir olacağı tahmin edilen bu kişi, bakalım boşanmayı engelleyebilecek mi?
 
"O kapıdan kim girecek" sorusunun cevabını haftaya bırakan bir dizimizin daha sonuna geldik. 
 
Bu boşanma gerçekleşirse çok üzüleceğim. Hep diyorum ya Yılmaz’ın kalbinin güzelliğine bu kadar inanmasak, onun Servet’in hayatından yok olmasını isteyebiliriz. Ama onların sorunları; biraz özveri, biraz konuşmayla çözülemeyecek şeyler değil. Biliyorsunuz şimdiye dek her hafta buraya kalbimizi ısıtan bir mutluluk karesi koyuyordum. Bu haftanın mutluluk tablosunu bölümde göremedik. Umarım haftaya şöyle ağız tadıyla güzel mutluluk sahneleri izleriz.

 

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER