Güç... İnsanın ayakta
kalması, kendi kararlarını verebilmesi için bahşedilmiş bir kavram. Her şeyde
olduğu gibi elbet bunda da miktar önemli. Hepimizin bildiği gibi kontrolünü
kaybettiğimiz güç, güç olmaktan çıkar. İnsanın kendini tanımamasına,
gerçeklikle olan bağlarının kopmasına, hata yapmasına ve son olarak da
devrilmesine neden olur.
Celal çok güçlü bir adam ve bunun farkında. Sahip oldukları,
muhtemelen çok karanlık olan geçmişi ve gücünün getirdiği bir de öz güveni var.
Havuz başında kendi kendine konuştuğu sahnede, kendini ne kadar rakipsiz ve
akıllı gördüğünü bir kez daha anladık. Ancak kontrolünü kaybettiği gücü ve özgüveni onun da hatalara mecbur bıraktı. Sonunda devrilir mi bilemiyorum ancak,
günün birinde egosuna yenik düşeceği kesin..
Geçtiğimiz dört haftanın yarattığı aksiyon eksikliğinden
olsa gerek önümüze sunulan ilk oyunda, Celal’in Yusuf Müdür’ü fena şekilde alt
ettiğine inandım. Yusuf’un gözlerini kör eden “20 yılın sonunda Celal’i alt
edeceğim.” hırsı ona hata yaptırdı diye kabullendim. Hoş sonradan fark ettik ki,
Sarp İnterpol olayına dikkat etmese, Yusuf Müdür gerçekten o şemsiyelerle
kalakalacaktı.
Akın Işık... Bakalım içerde misin dışarda mı?
Gerçek Akın Işık’ın bulunmaması için Celal Baba, Melek ve
Mert gayet planlı bir şekilde organize oldular, istedikleri gibi dikkatleri
üstlerine çektiler. Ancak hepimizin gözüne sokulan bir detayı
anlamlandıramadım. Sahte Akın Işık ve Celal Baba odada konuşurken, canım kurban
Mestan’ın odaya jammer koyması... Eğer amaç Yusuf Müdür ve ekibini
yanlış yönlendirmek ise o jammerı oraya neden koydun canım kurban? Neyse ki
Yusuf Müdür’ün ekibi beşinci bölüm itibari ile doğru bir hamle yaparak “Dinleme
cihazlarını, jammerları devre dışı bırakan cihazı da yerleştirdik.” dediler.
Yoksa Celal, daha oyuna başlamadan oyunu kendi elleri ile bitirecekti.
Son düzlüğe kadar “Ee ne izledik biz şimdi?” dedirtip
sonrasında heyecanlandığım beşinci bölüm, sonunda bizlere Akın Işık’ın gül
cemalini de gösterdi. Hoş geldin Ercan Kesal... Çetin Tekindor ile karşılıklı
sahnelerini izlemek çok keyifli olacak, merakla bekliyorum.
Yazı devam ediyor..