Kötü bakışlı Neşe
Eyyy aşk sen nelere kadirsin…

Çaycılar kralı Gazi… Gahraman Gazi… Bir anda patron olduğunu açıkladı. Go Flamingo aslında ondan soruluyordu. Gerçi daha önceden de ondan soruluyordu.^^ Gazi’nin Asena’nın oğlu olduğunu açıklaması değil hayal kırıkları oldu iç parçalayan. Herkesin şok olduğu olay Gazi’nin değişen tavırları. Çünkü içine “Bir tutam Zehr-i Neşe” kaçmıştı. Patron oğlunu hemen avucunun içine alıp, istediğini tek tek yaptırma gücü Neşe Hanım’daydı. Çünkü birçok plaza kadını gibi aslında zengin, kültürlü, modern kılıbık bir erkek arıyordu. Bunu daha önce sanal alemde aradığını görmüştük zaten. Şimdi hazır önüne gelmişken elinin tersiyle itmesi asla olamazdı.

Neşe Hanım kendini henüz tam anlamıyla bulamamış bir kadın. Özgüven eksikliğini yaşayan bir kadın. Neden mi? Eğer kendine güveni tam olsa asla ama asla Deniz Aslan’ı kıskanmazdı. Aksine daha iyi eğitilmesi için yardımcı olurdu. Nitekim İrem ile geçmişte yaptığı çıkar ilişkileri de bu tezimi doğruluyor. Kara sularda İrem ile boğulurken çekirdek çitleyerek sizi izlemek istiyorum.


Yetişkin bir İrem Gündoğan günde ortalama 125 sahte bakış atar

İrem. Sinsi, hain, pislik, üçkağıtçı İrem. Dostunun yüzüne gülüp arkasından kuyusunu kazan İrem. Sen Deniz ile Tuna’yı sevgili yapmaya çalışırken Yiğit’in kalbini kaybeden İrem. Yiğit ve sen baş başa evdeydiniz. Oysa istediğin gibi gitmedi olaylar. Deniz’in şarkılarını kullansan da içindeki hainlik Yiğit’in senden soğumasına neden oluyor. Anlamadın; çünkü videoyu görmedin demiştim. Evet, İrem’in öpüşme videosunu görmesini o kadar içten istiyordum ki bölüm bitmeden gördüğü için çok mutluyum. Hem de kendisi kaşındı? Sen misin yalan söylediğin adama güvenmeyen? Sen misin sevdiğinin ofisine kamera taktırıp peşini dikizleyen? Sen misin kaşınan? Buyur sana her şey müstehak. Sen videoyu izlerken benim içimin yağları eridi İrem Hanım. Sen üzülürken tef çalıyordum. İnşallah bölümler ilerledikçe daha beter olursun. Ben de keyiften dört köşe seni izlerim.

İkinci fragman sonrası tüm Seviyor Sevmiyor izleyicileri ofisten kim gidecek diye fikir üretti. Deniz ağırlıklı listede Tuna ve Yiğit de vardı. Sevdiğine evet evet kalbinin sesini dinleyerek sevdiğine kıyamayan Yiğit Balcı herkese veda etti. Elbette her son yeni bir başlangıç demektir. Nice güzel başlangıçların böyle hüzünlü bir veda busesi olsun. Yiğit tekrar geri döner mi? Başka işe devam eder mi? Amerika'ya geri gider mi hep beraber göreceğiz. 

Tuna ve Deniz’in sevgilicilik oynadığı sahnelere bayıldım. Tuna’nın ağızından duyduğumuz Andy Warhol’un meşhur  “Herkes bir gün 15 dakikalığına ünlü olacaktır.” sözünü yaşattıkları için Yiğit Kirazcı ve Zeynep Çamcı’ya teşekkür ediyorum. Ben de 15 dakika kahkaha attım.


İrTu yakınlığı sadece mecburi sebeple olsun, teşekkür^^

Tuna’nın İrem’e söylediklerine sevindim. Esas olay bittiğinde herkes kendi yoluna. Buradan İrem ve Tuna sevgilisi olamaz sonucunu çıkartıp mutlu oldum, üzmeyin, kırmayın beni. Bir de Tuna ne kadar söylense de hikâyenin en çok üzüleni Tuna olmasın mümkünse. (Lütfennnn, yoksa bağıra bağıra ağlarım.) Hem Tuna demek dobralık da demek. Orijinali olsaydı çoktaannnnn biterdi ey seyirci mesajı veriyor Gölge. Her bölüm daha üst sınıfta çekim yapan, on numara 14. bölümü izlememi sağlayan tüm ekibe kocaman teşekkürler. Reyting pastasının en güzel diliminde yer alalım, inşallah.


Güzel kare


Bu da güzel kare


Bu da başka güzel kare

Sevgiler.

*Bendeniz - Kapında Günlerim 


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER