Bir çocuk için hayatındaki en
büyük hazine ailedir. Aile, çocuğun gururudur. Aile, çocuğun onurudur. Aile,
çocuğun geleceğinin parlayan yıldızıdır. Arkasındaki dağdır. Bilir ki;
kalktığında elinden tutabilecek, O’na yol gösterecektir. Lakin bir aile vardır
ki; o çocuğun ayağına çelme takar. Düştüyse bir tekme de benden gelsin
diyendir. Hayata 4 – 0 yenik başlamasına neden olur. Yangından en son
çıkarılacak olandır.
Tabloya bakmak gibidir aile
Aile, bir insanın oluşumunda
rol oynayan en önemli unsurdur. Bir insanın iyi yönü seçmesindeki ya da kötü
tarafa çekilmesindeki nedendir. Aile paraları tapmayı öğretendir. Aile dediğin,
üç kuruşluk ün sevdasına çocuğunu satan ve satılmasına göz yumandır. Aile
demek; yemediğini de yedirendir. Aile dünyayı yönetendir. Bu nedenledir ki; bir
aile ne ise gelecek nesli de odur. Bir insan demek; aile demektir. Her
davranışımız, her tavrımız ve her hareketimiz geçmişimizden gelen bir sinyale
denk gelir. Bilinir ki; insan ne yaşadıysa geleceğinde onu yansıtır.
Bazen yaşadıkların bir yumruk olur yüreğinde
Eren özünde ne kadar iyi adam
olursa olsun, yaşadıklarının acısını hâlâ çekmektedir. Babasının; ergenliğinde
sivilce çıkarsa bu çocuğu televizyona nasıl satarım, düşünceleriyle büyümek
zorunda kalmış. Nefesi kesilene kadar öksürdüğü hâlde yaka paça sete görülen
bir çocuk olmuş. Tek istediği sıcak bir baba kucağıdır. Şimdi ise dört sene
yüzünü dahi görmediği ama kardeşinin kıytırık bir reklamda oynaması üzerine çat
kapı gelen babasıyla nasıl başa çıkacağını düşünmektedir. Hayri’nin işi gücü
para olduğu hâlde, Sema’nın hâlâ saf âşıklar gibi peşinde koşması ise
acizlikten başka bir şey değildir. Eren'in şansına da, bu hayatta para sevdalısı bir baba ve
erkeğinin boyunduruğu altından kalkamayan, aciz bir anne düşmüştür.
Bana bak, sen de abin gibi beş parasız bırakma babanı
Koloş ve ekibinden sürekli kaza sahnesi izleyesim var
Hayri’nin dikkatsizliği
olmasa o gün, o kaza olmayacaktı. Aslında biraz düşününce iyi ki olmuş,
diyorum. Eğer olmasaydı, Hayri yine Eren’i “yetenekli” olduğu için o setten
diğerine satmaya devam ederdi. Hayri de farkında Derin’in oyunculukta
yeteneksiz olduğunu. Ne yapsın, baba yüreği işte! El kadar yavrucaktan medet umarak,
bir kez daha kürkçü dükkânına geri dönüyor. Adam olup çalışayım, evime, karıma,
çocuklarıma bakayım demektense kızının yeteneksizliğine dem vuruyor. “Oğlum, ne
olduğu belirsiz adamlarla takılıyor. Başına bir hâl gelir mi?” diyeceğine,
oğlunun o adamdan getirdiği parayı birkaç kadeh rakıyla eziveriyor. Esas
babalık yapması gerekenin yerine, ne olduğu belirsiz olan adam Eren'e babalık yapıyor. Sema ise Hayri’den göremediği kocalık hakkı, ilgi ve
alakasını babası yaşındaki Ahmet Bey’den görüyor.
Eren'den aldığı paralar bir gecede suyunu çekince Hayri Efendi tıpış, tıpış gerisin geriye geldi. Eh, Eren'de de film orada koptu.Yumruklar havada uçuşur sanmıştım ama beklediğim gibi bir tartışma olmadı. Eren'in sinirinin bedelini de Sema'ya ödemek düştü. Bakalım Hayri'ye karşı Ahmet Bey'in hesabını nasıl verecek?