Eren kim olduğunu çözememekle
birlikte, yaşadıkları ve yaşamak zorunda bırakılması yüzünden daha çok düğüm
olmaya devam ediyor. Sonunda Derin’in üçüncü sınıf bisküvi reklamı kanallarda
yayınlanmaya başladı. Tabii ki Selma’nın canına minnet! Hâlâ kocasından
kopamayıp, asalak gibi yaşamaya devam ediyor.
Flashback sahnelerinde de bunu
görmek mümkündü. Ciğeri beş kuruş yapmayan bir adam için çocuklarının rızkını
kesti. En önemlisi de psikolojik baskıya maruz bıraktı. O abuk reklamla
kocasının eve geri döneceğini biliyordu. İyi de şimdi ne olacak? Yıllarca
çocuğunun ezilmesine göz yumarak hayatının içine etmişken, o yaralara yenisini
açmak neyine yarayacak?
Sağlıklı erkek dediğin
Eren bu karmaşıklık içinde
kendini bulamayan bireyken, hoşlandığı kızın bile farkında değil. Seda’nın da,
O’nun için aynı duyguları hissettiğini bir bilse, belki kendini bulması ve
kafasındaki onca karışıklığa hükmetmesi daha kolay olacak. Gizem’in böyle haşin
ve vamp durduğuna bakmayın. Onun da sevgiye ve sevilmeye ihtiyacı var. O da
kendince içindeki sevgiyi diğer bir yarılı kuşta, yani Eren’de buluyor.
Eren-Seda-Yunus üçlüsü, hattâ Merve’yi de işin içine kattığımızda dörtlüsü;
Gizem’in oyunlarıyla birbirine dolanıyor. Bilmiyor ki o yaralı kuş gelip kalbin
en kuytu köşesine yerleşecek. Yine de intikam ateşi, bu durumda dahi
körüklüyor.
Kırdığın fındık, fıstığın aklı kaldı
Mutlu bir aile tablosu
karşıdan bakan herkesi etkiler. Özellikle kendi ailesinde o mutluluğu
yaşayamadıysa etkilenmemesi elde değildir. Seda’lar da dışarıdan bakıldığında
mutlu ve iyi anlaşan anne-baba ile biricik yavrularından oluşmakta. Candan’ın
istediği gibi iyi bir hayat yaşıyorlar, paraları ve kariyerleri de var. Her şey
tam düşlendiği gibi… İyi de, hayatlarında eksik bir şeyler var. Olmalı ki Salih
Bey evindeki mutluluğu, huzuru es geçip sevgilisiyle bambaşka hayata yelken
açmış. Hem de eşinin ruhu duymaz iken. Bu nedenle Ayşe ile Salih’in ilişkisinde
huzur olduğunu sanmıyorum.
Bende karısını aldatacak adam gözü var mı? Bi' bak, bakayım
Her erkeğin kırklı yaşlarda
yaşadığı andropoz sendromunu Salih de yaşamış. Bu birliktelikten bir de çocuk
yapmış. Ne ironidir ki, eşi Ayşe ile oğulları olursa diye düşlediği ismi
sevgilisiyle olan çocuğuna koymuş. Ne ironidir ki Yasemin, oğlu Arkın’ın
beşinci yaş doğum günü partisinin organizasyonunu – işinde çok iyi diye –
Ayşe’ye vermiş. Hayatın işine bak ki bu partide Gizem garson olarak görev
yapıyor. Bundan sonrasını siz de tahmin ediyorsunuzdur.
Gizem öyle bir oyun oynuyor
ki, her ipin ucunu birbirine katmayı başarıyor ve birer, birer insanların
hayatını, geleceğini, mutluluğunu ve düşlerini yerle yeksan ediyor. Bütün bu
olanların hepsini içindeki kıskançlık yaptırıyor. Salih’e yolladığı o
fotoğrafla açık bir şekilde ne istediğini anlatıyor. Hayatta bir kız çocuğunun
yıkılan diğer bir domino taşı ise babasının, annesini aldatma fikridir. Bu düşünce önce tüm umutlarını, mutlu aile
fotoğrafını yıkar. Beyninin uyuştuğunu sanarsın. Hayır, babam öyle bir şey
yapmaz. Beni ve annemi aldatmaz. Bize, ailemize bunu yapmaz. Sonra şüpheler
başına üşüşür. Devamında ise yıkılan bir aile, kırık düşler ve yaşanamayacak
güzel gelecekler devam eder.
O telefonu ele geçirmek isteyen kaç kişiyiz?
Gizem tam da Seda ve
ailesinin bunu yaşamasını istedi. Öyle ki tüm bunları gizli kapaklı yapmıyor. Yaptığını
göstererek ve hattâ burunlarına sokarak beceriyor. Sonraki hedefinde Merve
vardı. Merve’nin Yunus’a olan ilgisini kurcaladı. Eğer düşmanını yenmek
istiyorsan savaşmana hiç gerek yok. Psikolojisini bozman yetecektir ve bu da
tam bullseye vurmak anlamına gelir.
Medeni aile dediği böyle olur, cnm^^
Merve’nin geçirdiği kazanın
ayrıntıları ekrana yansımadığı için o – hava yastığı bile patlamayan – arabadan
nasıl sadece kaşı patlamış bir şekilde kurtuldu? Anlamadım. Görecek günleri
varmış! Merve, o kaza kafasıyla her şeyi yapabilecek durumdaydı. Ben de bir
ara, kaza yapmış Merve kafasından istemedim değil. Neyse… O kafayla Yunus’a
açılayım, dedi de Yunus o oltaya gelmedi. Yemedi; ama kıza da fena belli etti.
Yunus, Seda’ya platonik olarak takılmaya devam etsin. Merve ile Arda ise garip
bi’ ikili olacak. Özellikle Leyla’nıın bu arkadaşlığı duyduktan sonraki tavrını
merak ediyorum. Çünkü Merve’ye o kadar çok baskı uyguluyor ki olmayacak birine
vurulacak.
GizEr olcaz biz, Seda'ya Eren'i yedirmem
Açıkçası ArMer’in arkadaşlığını, bu arkadaşlığın ne kadar ileri
gideceğini ve Arda ile birlikte Merve’nin yanlış davranış sergilemesini gelecek
bölümlerden bekliyorum. ErSe’yi de oldu bilin. Arada Gizem ortalığı bulandırsa
bile, iki kalp birbirine çarpmaya başladıysa kimse yaşanacak ilişkiye engel
olamaz.
Benden bu haftalık, bu kadar…
Gelecek bölümde görüşmek üzere. Herkese ailesi, arkadaşları, sevdikleri ile
geçireceği bir bayram dilerim. Çocuklar harçlıksız, büyükler ziyaretsiz
kalmasın. Kendinize iyi bakın.
Mortissa