Ateş,
Alara’yı eski hayatından değişmeyen tek şey olarak görüyor, Ateş Alara’yı da
kaybederse önceki hayatı tamamen yok olacak diye korkuyor. Bundandır bu kadar
çaba, bundandır kovalama. Ama Ateş bilmiyor, bir ihtimal daha var, o da Aslı.
Henüz görmüyor ama görecek ve sevecek.
Alara,
Ateş için önceki hayatından kalan tek parıltı ama Aslı gerçek olan, masalın
başlangıcı, geleceğin ilk adımı Aslı.
Sabırla
bekliyorum, Ateş’in Aslı’nı, Aslı’sı bulmasını. Çünkü Ateş Ergüven o zaman
küçük bir oğlan çocuğundan, genç bir adam olmaya adım atacak. O zaman ne varsa
Ateş’te Ateş’i Ateş yapan onu göreceğiz.
Sen sussan ne fayda, gözlerinde yirmi yıllık hasret var
Faryalı.
Su
yine çenesini tutamadı, biricik babasına gidip yetiştirdi her şeyi, otel için
var olan tek umut tanesi de yerle bir oldu.
Gözde,
ortaklığı ve terk edilen kadınlığı öylesine bir ele aldı ki, gümbür gümbür
geliyor. Evren’i oyun dışı bıraktı, Faryalı’nın da bir güzel gözüne girdi ama
Evren’in sinsiliği bitti mi, tabii ki bitmedi. Bir güzel içine etti yine her
şeyin.
Ya
hu senin çocuklarına harçlık verecek paran yok, bir de ellerinden geleceklerini
alıyorsun, sen ne adi adamsın Evren Ergüven?
Gözde,
giderek daha sevdiğim bir karakter oluyor. Bu bölüm itibariyle herkes biraz
daha oturdu.
Bir dostluğun başlangıcı…
Kelebek’in
hüznü içimde bir yeri çok sızlattı, Faryalı’nın boynunda kolye diye taşıdığı
isim canımı bir kat daha yaktı, Rana’nın Cenk takıntısı güzeldi, Uzay’ın hikayenin
zengin ve kötü adamı tripleri ise şahaneydi. O sürekli pampa diyen çocuk dahi
sevimliydi.
Bölüm
genel olarak güzeldi, temposu olsun, karakterlerin oturması olsun her şey yerli
yerindeydi.
Yüzme
yarışında Kelebek’in fedakarlık yapması ve ardından mükafatını Su’dan alması da
şahaneydi. Kelebek bu bölüm itibariyle Su’yu hak etti, kapıda oturmayla olmuyor
o işler Cenk efendi. -çok sevimliydin o ayrı- Ama Su henüz Kelebek’i hak
etmedi, onun da sırası gelecek.
Ateş
– Kelebek dostluğu da yüzme yarışı sonrası resmiliğini kazandı, mis gibi oldu.
Şimdi Bodrum düşünsün.

Arı gibi uçamam ama paraşütle sınav giriş yerine inerim. –Ateş
Gelelim
dizinin en ütopik son kısmına. Diyeceksiniz ki yerli dizilerde her şey
mantıklıydı da bu sahne mi saçmaydı? Ben mantık aramayı çok zaman önce bıraktım
dizilerde ama bu sahne olmuş mu?
Evet,
çok sevimli ve eğlenceli bir hareket olabilir ama ya hu o sınava girerken pet
şişesindeki kağıttan bozuk paralara kadar her şeyi kapının dışında bırakmak zorundasınız.
Nasıl olur da havadan iniş yaparsınız, nasıl? Hadi yaptınız, üstünüz başınız
aranmadan nasıl içeri girersiniz, giremezsiniz.
Bu
sahne de dizinin nazar boncuğu olsun o vakit, gelecek bölümü heyecanla
bekliyorum, çok heyecanla. Umarım sizin de içinizde bu kıpırtı vardır, gelecek
bölüm görüşmek üzere.