Rüyalar gerçek olsa*
Keşke uyanmasaydım yatışı
“Rüyalar gerçek olsa sana güller verirdim. O güllerle belki de kucağıma gelirdin.” Ne de güzel olurdu Deniz’in rüyaları doğrudan çıksaydı. Bir dakika yoksa hatalı mıyım? Acaba böylesi mi daha iyi oldu? Hayır, hayır. Olamaz, olmadı böylesi. Deniz yaşadıklarını hak etmedi. Bunları yaşatanlara da sıra gelecek.

Deniz yalnız değildi. Rüyalar aleminde Tuna da vardı. Tamam yanında değildi. Lakin sürekli yanındaydı. Bir önceki bölümde Yiğit’in “Oğlan çocuğu olma da.” lafının peşine masaya gelen Deniz nasıl muhteşemdi. Ağzı açık, gözleri öylece merdivende kalan Yiğit vardı. Fragmanda Tuna &Yiğit atışmasını görüp de “Wawwwww, işte şimdi ikisi de Deniz’e açılıyor.” diye içimizden geçirmedik mi? (İtiraf edin, şurada biz bizeyiz.^^)

Rüyalarda Tuna, her yerde Tuna…

Şile’de yemek masasında 2 adam 1 kadın olarak gördüğümüz yerdeki olay meğerse Tuna’nın hayaliymiş. Çadır içi ışık altında karşımıza çıkan mükemmel Tuna, kitabını yazarken Yiğit’i dövdüğünün hayalini kurmuş. Ben eridim, bittim. Nasıl güzel cevap verdi sevdiği kızın yanında Yiğit’e? Tuna değil miydi zaten dk 1 gol 1 olarak ilk gördüğü anda “Deniz’im, benim!” diye haykıran? Bakmayın siz Tuna’nın Deniz’i mülakat odası diye tüm binayı koşturmasına. Bakmayın siz çarpmasına, bakmayın dalga geçmesine. Bunlar hep aşktan Sebastian, hep aşktan. Aaaaa bu arada hayal dünyası geniş adam olabilir Tuna. Sürekli yemek yiyip, Deniz’e yemek ısmarlatıyor olabilir. Bunlar bir kalbinin olmadığı, Deniz’i sevemez demek değildir. Aslında kitap cümlelerinde değil, kafasında dövüyordu Yiğit’i. Deniz’e aşığımmmmmm, seviyorum uleynnnn derken şaka yapmıyor, hislerini -bence şimdilik- yazılara döküyor.


Tuna'nın güzel bakışından alırım bi' dal^.^

Neden Tuna ille de Deniz diyor?

Tuna’nın ağzından Deniz ile ilgili aşk sözcükleri çıktı mı? Benimlesin dedi mi? Sevgilisi olması için etrafında pervane oldu mu? Hepsine kocaman bir HAYIR! Eeee zaten aşk her zaman “Aşkım.” demek değildir ki. Önce kendine itiraf edersin. Bazen de edemezsin. Eğlenirsin, birlikte zaman geçirmekten hoşlanırsın, yemek ısmarlatırsın. Bir bakmışsın sen aşıksın arkadaş. Hem de ilk aşkını hâlâ düşündüğünü bile bile sana kanka dediğini duya duya… Evet, TuDen’ciyim. Çünkü “Aşk, birlikteyken eğlenebilmektir.”


Aşkın omuzlarında YiDen

Oysa ilk aşk, oysa Yiğit…

Deniz’in güzelliği karşısında mum gibi eriyen Yiğit. Deniz’in gerçekleri itiraf etmesine 3 numaralı bakışıyla engel olan Yiğit. Sesiyle Deniz’i bir kez daha büyüleyen Yiğit. (Hakkını yemeyeyim sesi güzel.^.^) İlk aşkı, ilk sevdası. Yüreğine söz geçiremeyen Deniz. Güvenini yitirip yalana başvuran Deniz. Kara talihli Zuzu. Keşke yeni yaşın sana bir şey getirmeseydi de, eskileri de götürmeseydi. Keşke gözlerin görmeseydi, kulakların duymasaydı. Gözyaşlarınla denizin içinde boğulmasaydın. İlk aşkın, en büyük sancın, kardeşim dediğin İrem’in şeytan yüzünü görmeseydin. Yerin dibine girseydin, gökdelenin en üstüne çıksaydın, dipsiz kuyularda kaybolsaydın da yeni yaşındaolmasaydı bunlar. Yeni yaşında değil, dününde, yarınında da olmasaydı. Varsın, tembel stajyer olarak kalsaydın, varsın beceriksiz, işe yaramaz Deniz Aslan olsaydın da bunlar olmayaydı be kuzum. Gözyaşlarımı ne izlerken tutabildim ne şu anda tutabiliyorum. İstemsizce akıyor, İrem’in yaşattıklarından ötürü. Gelip sırtından bıçaklasaydı bu kadar ağır gelmezdi bana, bu kadar koymazdı sana…

Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER