Yalandan ağlacağına yalan söyleme!
Beter ol İrem…

Hangi kötü cümleyi kursam az gelecek. Sayıp sövsem ayrı, vurup dövsem ayrı az kalacak. “Eğer o yemeğe gelseydin söyleyecektim.” cümlesi yanlış. O yemek ya da başka toplantı bahane değil, olamaz. Kardeşim dediğin kıza nasıl tekrar ve tekrar yamukluk yapıyorsun. Nasıl bir insansın? Kardeş dediğimiz değil arkadaşım dediğimiz insanın sevdiğine yan gözle bakmazdık, bakılmaz. Ki ortada bir şey yokken bile. Burada senden yardım isteyen Deniz’e hainlik yapıyorsun. “Herkes herkesle olabilir. Sen Yiğit ile olamazsın.” Bir dakika. Asla demedim, olmaz demedim. Sahte isminle sevgili olamazsın. Deniz her şeyi açıklasın, varsın Yiğit seni sevdiğini söylesin. O zaman eyvallah. Hatta Yiğit ile beraber ol. İstersen yarın gizlice nikahına al. Ben sıkı TuDen’ciyim. Yalnız bugün yediğin hurmalar bir gün gelir seni tırmalar. Atalarımız bir şey biliyor ki söylüyor. Yiğit’e şirinlik yapacağım diye arkadaşını tanımamak ne demek be vicdan yoksunu İrem? Ah o arkadaş ben olacaktım ki bitmiştin, bitmiş. Sadece o kısım olsa ne güzel. Üvey annenin eline şeker gibi koz verdin. Zaten bol erkek sevgilisi kotasından sabıkalısın. Bu da tuz biber oldu. Kadına haksızlık mı ettim diye düşündüm? Sen babana olan kızgınlığını bir sürü sevgiliyle deniyorsan, kim bilir yalan dolana alışmışsan kadın sonuna kadar haklı. Serçe parmağını sehpaya çarpsan, başına saksı düşse hiçbir şey hatırlamasan ve sana kimse bakmasa, kazaya kurban gitsen üzülmem. Sen içindeki şeytanı durdurmadığın sürece inancım yok. İnsandır hata yapar, insandır hatadan döner. Bir kere yaptığın hatayı tekrarlıyorsan sen bunu görev edinmişsindir. Keşke iyi haller için yapsan. Deniz Aslan olduğuna inanması için puzzle parçasını Yiğit’e göstermek ne demek? Seni nasıl affedebilirim? Üstelik kanatsız melek Deniz’im de sana her şeyi anlatıp gerçek kimliğimi söyleyebilirim diyebiliyor. Senden yardım isterken, seninle özelini paylaşırken nasıl bunları yapıyorsun? Bu kadar mı pisliğe bulandı kalbin? Bu kadar mı acımasız oldun Deniz’in Zuzusu? Puzzle parçasını gizlice aldın hırsızsın İrem! Üstelik bu maddi bir şey olsa telafi edilebilir. Şimdiyse zor çok zor. (Kalbi güzelliğe çalışan Deniz, affeder mi affeder gerçi, hofffff.)

Neşeli halim İrem’in yaptıklarına acayip kızıyor. Delleniyorum. Böyle İrem’e her hafta saydırabilirim. İki iyi kız arkadaşın hala iki iyi kız arkadaş olduğuna ikna ettiğinde Zuzu kardeşliği devam eder. Şu anda İrem benim düşmanım.
Oysa Deniz… Adı gibi Deniz. Baktıkça için açılıyor, gördükçe kopamıyorsun. Makyaj yok da tın modunda. Tuna kankası, Yiğit ilk aşkı. İrem’in ona yanlış yapacağını aklının ucundan bile geçirmiyor. Yanlışlıklar içinde Yiğit ile çıktığı yolculuğun detaylarını bile İrem’ine anlatmak için çırpınıyor. Çünkü öyle içten öyle samimi ki.


Biricik Tuna'ya kocaman alkış


Karşısında oğlan çocuğu bekleyen Yiğit'in şaşkın bakışları


Keyifli ekip çalışması için oley oley oley^.^

Tebrikler, alkışlar…

Uzun dizi saatlerinde her hafta yeni bölüm çekmek zor çok zor. Yalnız işini sevmek, işine saygı duymak da ayrı bir durum. Bölümü izlerken “İlla bir yerde hata olur.” kısmını aklıma yazarak izliyorum. Yalnız hatanın ‘H’si mevcut değildi. Bunun için tebrik ederim. Oyuncuları, karakterlerini üstlerine tam giydikleri için ayrı tebrik ederim. Ben izlerken Zeynep Çamcı’nın içindeki Deniz’i, Yiğit Kirazcı’nın bedenindeki Tuna’yı görüyorsam ve o şekilde sesleniyorsam bu oyunculukları tamamdır, merkez demektir. Müzikler ile 90’lara gidip, sevenlerini her hafta “Çalan güzel müzik neydi?” sorularını sormalarını sağladıkları için tebrik ederim. Veeee o sahnelerin çekimin mükemmelliğin muhteşemliği için başta Yusuf Pirhasan olmak üzere tüm ekibi tebrik ederim. Resmen dizi değil film izliyor gibiyim. Üstelik biterken “Biraz daha devam etseeeee…” diye sızlandığım doğrudur. Emeklerinize sağlık. Yalnız her hafta çıta daha üste çıkıyor, haberiniz olsun.^^

Sevgiler…
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER