Bu kadar kısa sürecek bir mutluluk
için mi biz de aşka yenik düştük? Galip bu yolda mağlup olan da nasılsa! O evde
olabilecekleri günlerdir hayal edenler vardı! Bu gece hepsi, Feride gibi kalbi kırık
uyudu. Böyle bir yenilenme gerekliydi bize kabul ediyorum. Yalnız bu kadar sert
geçiş biraz ağır oldu, acıttı, dokundu. Şarttı bu, sıkılmıştık talimlerden,
canımız yanacaktı, yandı! Çok söylendik evet, "haydi artık geçelim bu
kısımları, ne olacaksa olsun" diye. Sanırım "ileriye geçme"
faslının ilk bölümünü başarıyla atlattık! Hepimize geçmiş olsun.
Geçen hafta korktuğumu söylemiştim. Şimdi daha
çok korkuyorum! Bir rüzgar esti, iki sevdalı içi acıya acıya ayrı düştü. Mahir
gibi zeki biri çözüm bulamadı, Yasin'in ilk aklına gelen şahane fikri
uyguladı. Kadın kıskanırsa o aşk biter! Niye milyonlarca fikirden bu dahiyane
fikir seçildi, onu da bilemiyorum. Çünkü biz bu filmi daha önce gördük. Hatta
bir işe yaramamıştı. Sinan - Feride ikilisini izlemek nasıl eziyet olduysa, Belgin
-Mahir'i izlemek daha büyük bir eziyet olacak bundan sonra. Mahir çünkü bu,
öyle güzel inandırıcı olur ki bu mesele bir buseyle kalmaz. Ardı gelir. Gerek
kalmadı gibi gerçi! Kökten bir çözüm buldular güzelim sevdaya.
Mahir uzun bir süre o fotoğraflar ve tokaya bakar artık.
Kime, nasıl hak versem Feride'ye haksızlık oluyor
bugün! Feride'nin resmini, tokasını yastığının altında saklayan bu adam mı
sahi? Şimdi nasıl dayanacak bu acıya, hasrete? Nasıl rahat nefes alacak? Özlem
duygusunu yitiremediğini gördük intikamla da. Ya kapıdan çıkarken
Feride'nin "başkasını mı seveyim?" sözüne verdiği sözsüz tepki? Her
gün yeniden ölecek belki de! Feride gibi üzgün, şaşkın, bitmiş gibiyiz. Sanırım
onunla dibe vurduk. Feride bu aşkın en naif tarafıydı. O naiflik onda durur bir
ömür. Öyle güzel taşıdı ki bu aşkı, en sahicisinden.
Ama benim izlediğim aşk
saflığını yitirdi bu gece. Feride'nin Sinan'la olan münasebetinde kıskançlık
krizine giren Mahir, kendi bile isteye öptü mü şimdi Belgin'i? Ama sebepleri
var, ama haklı, ama mecbur! İnsan birinin canını yakacaksa bile, en az acılı
olanı seçmeli! Bu hiç adil olmadı. Dizinin ilk bölümünden bu yana Mahir gibi
baktım olaylara ya da bakmaya çalıştım. Bugün olmuyor. Bugün kendisine çok
kırgınım. Bence Mahir artık Feride'nin gazabından korkmalı. Paramparça
ettiği bir kalp var artık. Bu iş loca gösterisine de benzemez. Mahalleyi
toplayıp hayır yapmak gibi de olmaz.
İlknur'un acısına yürek dayanmıyor.
İlknur'un Seyis eliyle hayata dönüşü mutlu etti.
Seyis ve vicdanı sürekli devrede, resmen ecel gibi. Peki, İlknur gerçeği
öğrenince yeniden yıkılmayacak mı? Ama bir çocuğa yeniden dokunduğuna göre,
belki hayatında bir yerine yeniden temas eder. Seyis sırf vicdanını susturmak
için 'ben yaptım' dese bile şaşırmayacağımı da ayrıca belirtmek isterim. Yalnız
Ayten gümbür gümbür geliyor. Onların Feride ile güçlü hallerini izleyelim artık.
Necdet Ayten'i bulursa ne olur, göreceğiz orası da ayrı. Bakan Bey aba altından sopayı
gösterdi Suna'ya çaktırmadan. Bari Suna hayal kırıklığına uğratmasa Feride'yi.
Bülbül gibi şakımadığını ummak istiyorum. Sen nasıl güzel bir insansın Nazif Baba? Herkesin rızkını takdir eden var deyip, yeni gelen meslektaşına 'içini
ferah tut' dedi kısaca. Dalyan Rıza tek dostuydu o da gitti kaldı iyice tek
başına. Sosyete Yusuf; locanın kesinlikle en renklisi elbette Belgin'den sonra.
Kötü de olsa bu karakter şahane oturdu. Mahir, Belgin'in kabadayı aleminden
olduğunu bilmiyor. Kime yardım ettiğinin farkına vardığında yüz ifadesini
merakla bekliyorum.
Burada bir olay çıkmayacak mı şimdi?
Medet diyene koşan Mahir'in, yarine en ağır
faturayı kesmesi en ilginç detaydı bu bölüm. Acının kılavuzu olduk biz de
onlarla beraber! Evet, askıya aldık bir süreliğine tüm mutlulukları. İlk emre
kadar ertelendi. Öyle saf hayaller kurmak için zaten "fazla saf"
olmak gerek artık. Belli ki bu gecenin bir kazananı var. Nasılsa göreceğiz
ileride. Yoksa aşk; bu viran kalbi nasıl yeniden imar edecek? Dikkatinizi
çektiyse bu defa hiç "umut" demedim. Umudu dair tek kırıntı şu an
ortada yok çünkü. Yollar nasıl ve nerede kesişir bilmiyoruz. Ama tek derdim bu
aşkın bundan gayrı bir yara daha almaması. Keşke kalpleri de alıp atabilsek
kolayca yüzükler gibi!
İnsanın kalbi olmadan yaşayamayacağını Mahir de
anlayacak. Döndüğünde ne umacak, ne bulacak işte bunları hep beraber izleyip
göreceğiz!