Ulan İstanbul severlerin
için yine tadı damağında bir bölüm daha izledik. Önümüzdeki haftalar için daha
da heyecanlandık.
17. bölüme şöyle kısa bir dönüş
yaparsak Nevizadelerin bu sefer hedefinde Sevilay Karam vardı. Sevilay, gariban
çaycısını oyuna getirip şirketin içini boşaltmıştı. Nevizadeler de Sevilay’ın
tekerine çomak sokmak için gerekli tezgâhı hazırlamıştı. Kandemir, görme
engelli yazar Demirkan Asmalı kılığında Sevilay’a yaklaşmış, bir şekilde toplantı
odasına girip kamerayı yerleştirmiş ve avukatıyla yaptıkları konuşmaları
kaydetmişti. Sıra şantaj-montaj
kısmındaydı. Ama Maşuka da kendi tezgâhını kurmuş, Tuncer’den Nevizadelerin
nereye gittiğini öğrenmiş, Ceyhun ve Şehriban’ı yanında sürükleyiğ Ağva’ya
kadar gitmişti. Tezgahın tam ortasında 3x3 maça çıkar gibi bir yanda Ceyhun,
Şehriban ve tabi ki Maşuka diğer yanda tezgâh halleriyle Kandemir, Ferdi ve
Derya.
Ağva’da bir gece
Maşuka, Kandemir’in o halini
görünce bastı feryadı. Maşuka, tamam, problem yok. Alerjik bir durum. Derya’da da
sıkıntı yoktu ama Ferdi’nin o saçlarını açıklayacak en mantıklı açıklama üzüntü,
stresti. Aklın yolu bir. Öyle de dediler. Ama artık Nevizadeler öyle bir
seviyeye geldiler ki Ceyhun klozetten çıksa şaşırmıyorlar. Neyse, Ceyhunlardan
Ağva’da da kurtuluş yoktu. O gece cümbür cemaat otelde kalınacaktı. Ama ilk
önce yemek. Akşam yemeğinde eski defterler açıldı. Şehriban nikâh günü alma
konusundaki baskısını kaldığı yerden devam ettirdi. Eski Türk filmlerindeki
gibi, Kandemir’in gözleri fazla doz stres ve dünürcülükten açılıverdi. Yemekler
yendi, gözler açıldı, goygoy da yapıldığına göre herkes yataklara. Ama gece
yeni başlıyordu. Odalar arası trafiği şu şekilde anlatabilirim:
Odada
olması gerekenler ve aslında olanlar.
1-Maşuka,
Kandemir’in odasına gitti. (Libidosu arş-ı alaya uzanmış bir şekilde Kandemir’e
yürüdü. En sonunda Şehriban tuttuğu gibi odaya attı. Kandemir güvende
diyebiliriz.)
2-Bahadır,
Sevilay’a hazırlayacakları video için Kandemir’in odasındaydı. (Kandemir ve
Bahadır tezgahın video ve gönderme adımı için odaya kapandılar. Ses ve
görüntüsünü değiştiren Kandemir, Sevilay’a video mesajını gönderdi.)
3-Yaren,
Karlos ile başbaşacılıkta. (Oda servisleri, şaraplar ve dünyanın en orijinal
yürümeciliği. Söyleyecek sözüm yok.)
4-Ferdi,
Derya’nın yanındaydı. (Karlos ve Yaren birbirlerine yürüyüşcülükteyken Ferdi’nin
orada işine. O da tabi ki sevdiceği Derya’nın yanındaydı. Ama Derya’nın geleni
gideni hiç eksik olmadı. İlk önce Kandemir sonra ailemizin polisi Ceyhun Derya’yı
ziyaret ettiler. Kandemir’e diyecek bir şey yok ama Ceyhun’un en kısa zamanda
sepetlenmesi gerekiyordu. Ferdi de bunu yaptı.)
5-Şehriban,
hem Maşuka’nın hem de Ceyhun’un hormonlarının peşinde. (Kıyamam Şehriban’a ya.
Ceyhun yine laftan sözden anlıyor da Maşuka, Kandemir’in kapıdan kovulsa
bacadan girmeye çalıştı durdu.)
6-Ceyhun,
sözlüsü Derya’nın peşinde. (Yemekten bu yana Ceyhun’un bir karın ağrısı vardı. Konuşmak
arayı düzeltmek istiyordu. Kahve ve kurabiyeleri kaptığı gibi soluğu Derya’nın
odasında aldı.)
Odalarda
trafik yoğun ama akıcı devam ededursun video Sevilay’a ulaştı. Biraz panik olsa
da Sevilay yaş tahtaya basacak kadın değildi. Ama aklına da Demirkan Asmalı
gelmemişti. Ta ki ertesi sabah tesadüfen Nevizadelerin kaldıkları otelin
önünden geçerken Kandemir’i yani Demirkan’ı normal bir şekilde görene kadar. Sevilay,
hemen arkalarından Nevizadeleri takip etmeleri için adamlarını gönderdi ama bir
anlık bir boşlukta adamlar da Nevizadeleri gözlerinden kaçırdılar. Akılsız başın
cezasını ayaklar çeker misali adamlar teker teker Demirkan aramaya çıktılar. Ne
o öyle “sarı çizmeli Mehmet Ağa” gibi Demirkan mı aranır? Onlar bulana kadar
Sevilay’dan ses soluk çıkmadı, Nevizadelerin videosuna cevap vermedi. Bir video
daha hazırlayıp gönderdiler. Sevilay hala sessiz. En sinir bozucu şey bir
kadının sessizliği.
Hedef şaşırtmaca
Tüm bunlar
olurken Şehriban da müstakbel gelini Derya ve Yaren’i eve davet etti. Meğerse evde
konferans varmış: “Ceyhun’u tanıma ve onu hoş tutma konferansı.” Oğluşu için
bildiği her şeyi nesilden nesile aktarmaya niyetli olan Şehriban Derya ve Yaren’e
turşu kurmaktan, evde erişte ve mantı yapmaya, Ceyhun’un her akşam içtiği sütün
kıvamına kadar herşeyİ Derya’ya öğretmeye başladı. Yaren bir ara darlandı ve kendini
dışarıya atmayı başardı. İyi ki de darlanmış yoksa Hayati ile karşılaşamayacak
ve Sevilay’ın burunlarının dibine kadar geldiğini öğrenemeyecekti. Durumu Kandemir
niyetiyle aradığı Karlos’a anlattı. Kandemir ve Ferdi tam da Sevilay’ın evine
girerken onları yakaladılar. Ama asıl sorun tezgah bitene kadar kendi evlerine girmemelilerdiydi.
Yoksa maazallah Sevilay… Yapılacak tek şey vardı: hedef şaşırtma. Neee?! Evi üç
harfliler mi basmış?!
Aynı günün
gecesi Ferdi ve Derya Şehribanlarda, Kandemir ve Bahadır Hayatilerde, Karlos ve
Yaren de Servet abiyle sokaktalardı. Maşallah Nevizadelerin her gecesi başka
bir gecesini aratmayacak kadar hareketli. Gece boyunca Ferdi ve Derya Şehribanlarda
dünürcülük oynamaya devam etti. Yaren ve Karlos’un zaten Servet abiyle
keyifleri yerinde. O gece tek sorun Hayati’ydi. Evin boş olmasını fırsat bilen
Hayati elinde fenerle Nevizadelerin evine daldı. Ama bir de ne görsün? Gazenfer
ve yenge Nevizade’nin ruhu tam karşısında duruyordu. Hayati’nin yaptığı tüm
gıcıklıkların da intikamı alınmış oldu. Bu tezgâh da Kandemir Nevizade’den tüm
altın severlere gelsin.
Alçaklara kar
yağıyor üşümedin mi, sen bu işin sonunu düşünmedin mi, Hayati!
Ve ertesi
sabah olan oldu. Sevilay, Nevizadelerin kapısına dayandı. İlk önce Hayati sonra
da Ceyhun olay mahalline geldi. Ceyhun’un polis olduğunu öğrenince Sevilay ve
adamları aynen topuk tabi. Bu saatten sonra Sevilay için tek yol görüşmeyi
kabul etmekti. Eli mahkum 800.000’i ödeyecekti. Çaycısını oyuna getiren
insandan ne bekliyoruz ki? Teslimat sırasında görüntüleri alıp parayı bırakıp
gidecek miydi? Tabi ki hayır’ Görüntüleri alır olmaz Nevizadeleri de ortadan
yok etmeyi planlıyordu. Aralarındaki teslimat gerçekleşti. Ateş açtılar
ama polise yakalanmaktan kurtulamadılar.
Ama yine ufak bir problem vardı. Bahadır’ın kurduğu düzenekte paraların bir
kısmı dağıldı. Canları sağolsundu. Sevilay yakalandı. Gariban, suçsuz çaycı
kurtuldu. 200.000’nde kasalarına girdi. Adalet
yerini buldu.
Yeni çiftlerimiz
Karlos’un
Yaren’e nasıl “yandığını”, Ferdi’nin Derya’dan başka kimseyi gözünün
görmediğini sağır sultan bile duydu. Sıra kavuşamayanlarda. Hayati ve Cemile
çifti 23 yıllık evli olmalarına rağmen aksiyona geçmeleri zaman almış
gözüküyor. Bu bölüm Cemile çocuklar gibi şendi. Biricik, tatlişko eşi Hayati
ile parklarda gezdiler. Hatta çocuk yapma fikrine bile sıcak baktılar.
Hayat
sevince güzel/Sevince tatlı günler/Bir kuşu, kelebeği/Bir Hayati’yi sevin
yeter.
Gelelim Tuncer’im
ile Maşuka’ya. Hoşuma gitmeyen sahnelerdi. Tuncer’im gece “yürüyüşüne” çıkmış, ellerinde
çiçek, damarlarında alkol Maşuka’nın kapısındaydı. Tuncer’im için hem üzüldüm
hem de sevindim. Üzüldüm çünkü o da üzüldü. Sevindim çünkü yine bana kaldı.
Kıyamam ben
sana.
Sonun başlangıcı
Bir şehir
düşünün ki nüfusu neredeyse 20 milyon. Bu koskoca şehirde sadece tek bir hrsızlık
bürosu var ve orada da Esra ve Ceyhun çalışıyor. Ya da Nevizadeler tam bir
bahtsız kutup ayısı. Bölümün başlarında Esra komiser son zamanlarda hırsızlık
olaylarının çok yaşandığı bir pavyondan bahsetti. Esra, baskına gitti. Ceyhun’u
da çağırıp durumlara bakacakken gördüğü manzara:
19.bölüm için sabırsızlanıyoruz!
Not: Çok eğlendik, çok iğrendik, çok saçmaladık. Şimdi de çok ağlamak istiyoruz. Yaren ve Karlos'un hikâyesini merak ediyoruz. Arz ederim.