"Çok şirin oldum." By Deniz
Sabahlar olmasın…
Sabah mutluluğu görülmeye değerdi. Büyük hevesle önce iş görüşmesine gidecek, ardından biricik Yiğit’i ile görüşecekti. Heyecan tüm vücudunu sarmıştı. Eli ayağı titriyordu. Hava kararmış, buluşma yerine varmıştı. Olanlar burada oldu. Geçmişindeki Yiğit’i ararken, Deniz’i tanımayan Yiğit’i gördü. Bu olayı yaşayacağına yerin altına girseydi. Benim için sorun yok da bu durumu sorun yapan Deniz Aslan. Hemen bir ampul yandı kafasında. İrem’i yollayacaktı. Görüşme yapılacaktı, vedalar edilecekti. Bir daha Yiğit’i görmeyeceği için olay kapanacaktı.

Evdeki hesap çarşıya uyar mı?
Deniz’in düşündüklerinin hepsini sil, sil! Çünkü Yiğit, bir kez daha görüşmek istedi. İlk başta kabul eden İrem, Deniz’den aldığı komutla ret cevabını verdi. Bu sefer de İrem, “Ben, Londra’ya gidiyorum.” dese de Deniz artık her gün Yiğit’i görecekti.


Havalı düşüş modu^^

Peki nasıl?
Yiğit ile buluşacağı akşam vardı ya hani. İşte o gün gittiği iş görüşmesinde şanslıydı. Tamam canım, çok da şanslı değildi. İlk başta tepetaklak oldu, büyük bir düşüş yaşayıp deyim yerindeyse yeri öptü. (Bildiğin öptü.) Ona elini uzatan Tuna (Yiğit Kirazcı), uzun parkurlar sonrası mülakata girmesini sağladı. Normal zamanda zeki ve hazır cevap olan Deniz, konu iş olunca biraz sersemleşiyor. Zaman içerisinde bunlar aşılacak, işte o kadar! (İçime İrem kaçmışsa...) İşte o gün girdiği zorlu maratondan başarıyla çıktı. Artık “Go Flamingo” dergisinin stajyeriydi. Ve derginin yeni koordinatörü de Yiğit Balcı. İşte asıl şimdi başlıyoruz…

Eğlenceli geçen ilk bölümden kısa kısa notlarımı yazmazsam olmaz. İlk bölüm yorumlarınızı bekliyorum, daha çok konuşacağız… Çok hem de çok. ^^


Go Flamingo


Güzel sahne


Cankurtaran yok mu?

*Kızların evine bayıldım. Sarı kedinin koluyla aynı anda oynayan Deniz’in kolu detayı hep olsun. Halay kısmı da favoriler arasında. Zaten bu yüzden toplumumuza uygun olarak uyarlamıyor muyuz? Bunlardan hep olsun.

*Diziyi mutlaka Kore versiyonu ile kıyaslayacağız. Birkaç bölüm sonra ise “Kendi yolunu çizmiştir.” diyeceğiz. Bakınız örnek : Baba Candır

* Go Flamingo, Güney Kaya İnşaat’ın restorasyonu olmuş.^^ (Baba Candır dayanışması) + Go Flamingo güvenliği de oradan desteğe gelmiş. (Tamam, tamam yapım aynı.)

*Deniz’in mimikler kalp ben!

*İlk defa izlediğim Gonca Sarıyıldız’ın İrem karakterini yorumlayışını beğendim. Umarım yükselerek devam eder.

*Yiğit ve Tuna karakterlerini ilk bölümde göremedim. Yalnız Go Flamingo ofisinden çok malzeme çıkar.

*Deniz, Yiğit’ten gelen maili okumuştu. Oysa ilerleyen sahnede okunmamış olarak göründü. Sanırım gözden kaçmış^^

*Üniversite ismini gösterme, kabul. Ama yer belirtme bari. Gebze Organize Bölgesi’nde İstanbul Akademi Üniversitesi yok canım. (İroniden anlamayan bir nesiliz evet)

*Kırmızı şemsiye. <3

*Favori sahnem açık ara farkla: Deniz’in odasında depresyona girdiği zaman.

Sevgiler...


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER