Teşbihte hata olmaz Anadolu Hocam’ın hikayesi iyice tenis maçına benzedi. Bir orada, bir burada gidip gidip geliyor. En son Gölge aldı ama onda da kalmaz. Huyu değil bir yerde kalmak. Gölge güzel bir baskın yaptı. Her çatışmada kendince espirili bir yorumu oluyordu. Bu bölüm de Rambo gibi ileri atıldı ama, ne yazık ki bu sefer tutmadı. Kendi canını düşünmemesine falan bir şey demiyorum. O taramayla adam vurabilmesine takıldım. Umarım gelecek sezon bu işler bu kadar basit gösterilmez.
Abbas’ı anlayamıyorum. Savunduğum gibi bir yerlerin adamıysa da anlamıyorum, saf Anadolu insanıysa da anlamıyorum. Karakterin bir çizgisi yok. Kukla gibi oynatılıyor. Abbas’ı tutarlı hale getirmek lazım. Mesela Hüsnü’ye bakalım. Bin türlü manyaklık yapıyor ama hepsi Hüsnü’nün karakterinde yerine oturuyor. Ayak üstü Gölge’yi de yedi. Hiç güleceğim yoktu vallahi.
Heeeeh Polat da buyur etti operasyon tamam.
Dua okunurken Yusuf’u görmeyi hiç beklemiyordum. Asya çağırmış. Zaten bir yere umulmadık biri geliyorsa olayın arkasında mutlaka bir kadın vardır. Kadınlar böyle ayarlamaları sever. Bu sezonun ciddi bir bölümünde Yusuf-Elif karşılaşmasını beklemiştim ama sonradan ümidimi kesmiştim. Gerçekten sürpriz oldu. Çok kısa ve çok sade bir görüşmeydi. Yine de iki kardeşin birbirine ilk gülümseyişleri çok hoşuma gitti. Elif gibi daha o yaşında sevdiği pek çok insanı kaybeden bir çocuk için Yusuf’un varlığı büyük bir zenginlik olacaktır.
Karun gene Hitler’den girdi, Irak’dan çıktı. Bir de Türkler için "övünmeyi çok severler" derler. Bu adamların yanında gayet mütevazıyız vallahi. Gölge’yi eskiden ayakta bekletirken şimdi oturtunca meraklandım. Önce Gölge’ye son şansın dediler. Sonra üç köprüyü de uçur Babil’i al dediler. Şimdi benim anlamadığım Karun’un temsil ettiği güç hala Polat’ı en büyük düşman olarak görmek yerine Polat’a rağmen işlerini yürütmenin derdinde mi? En son Gölge böyle davranıyordu ki Polat’dan kurşunu yedi. Hala Polat’a gereken saygıyı göstermiyorlarsa çok eğleneceğiz demektir.
Konseyin kralı burada gel vatandaş gel!
Asya, konseyin önüne çıkmak istiyormuş çünkü ömrü boyunca kaçmayacakmış. O zaman Polat’a katıl ve ömrün boyunca kovala sevgili Asya. Bak en büyük kazığı Cahit attı hiç kaçıyor mu? Karun’a olayı öyle bir anlattı ki sanırsın Ozzy’nin karşı tarafa neler dediğini kelime kelime öğrenmiş. Karun’un da hemen ikna olmasıyla dev bir problem şıp diye çözüldü. Karakterler yeter ki ikna olmak istesin. Her şey kolayca hallediliyor.
Evet, Semra Hanım’ın Mete’den sonra ortaya çıkacağını bekliyorduk ama Fehmi’nin karşısında oturacağını? Hayır… Hem oğluna, hem Polat’a kızgındı. İki durumu da anlayabilirim. Fakat Polat’dan bunun hesabını sormak da ne demek? Oğlun haindi Semra Hanım. Evlattır, eyvallah ama sırf evladın diye hainliklerine göz yumulmaz. Biri çıkıp hainliklerine dur dediğinde de böyle kin güdülmez. Anlaşılan o ki Semra Hanım ileride sorun çıkartacak. Mete kime çekmiş anlaşılıyor.
Yazı devam ediyor...