Yaşamak ne güzel şey!
Haftaya nasipse bir kaşığa kırk mantı bekliyoring<3
Kiralık Aşk ile çok garip bir bağım olduğunu ben diyeyim on, siz deyin otuz kere anlatmışımdır. Garip bir şekilde  başıma gelen bir olay ya da aklımdan geçen şarkı pat diye karşıma çıkıyor. Hepsine eyvallah ama bu hafta ile artık “tesadüften” çıkarak, azıcık ürküten bir bağımız olduğunu anladım. Bu hafta da size bu cümleleri bir düğün evinden yazıyorum. Ertesi güne bir sürü iş var ama ben ne yapıyorum, görün artık nasıl bir “fangörl” olduğumu. Neyse.. Bir de bizim evde Türkan Teyze’den beş tane daha vardı. “Evi yeni temizledik” meselesinden tutun da “oğluşum yarın gidiyooo” ağlamalarına kadar hepsi bizim gerçekliğimiz. O nedenle bu hafta apayrı bir keyif aldım. O zaman gelsiiinii bölüm yuvarlaması.

Haziran 2016’yı dağlara taşlara yazınca, “Ee olduk Haziran 2016” dediniz değil mi? Şahsen ben ufak tefek bekliyorum artık. Önümüzde ballandırılan kocaman bir sır var ve sezon finaline bırakılmasından çok korkuyorum. Çünkü haftalardır bize sunulan bu sırdan sonra oyunun ikinci ve en önemli kısmına geçiş yapmış olacağız. Dolayısı ile sırrın yükünü en az Defne kadar biz seyirciler de yüklendik. Artık yalnızca Ömer’in affetme sürecini izlemek bize yetmeyecektir. Hikayenin nasıl devam edeceği ve bizleri nasıl bağlayacağı önemli, zira hepimiz bir “mucizeye” tanık olacağımızı biliyoruz, önemli olan bize nasıl anlatılacağı.. Hem yazın kızgın güneş altında güneşlenirken, “ Ömer ne yapacak, düğünden sonra ne oldu, öğrendiği an hangi şarkıyı duyarız acaba?” diye kederlenmek istemiyorum, şu biçare izleyiciyi de düşünün lütfen.


Bölüm başlarken biz.

 Uzun zamandır anlatmak istediği küçük derdinden sapan bir Kiralık Aşk izliyorduk. Açık konuşmak gerekirse, işin romantik kısmını epeydir kaçırmıştık. Elli bölümlük Kiralık Aşk izleyicisi olarak iddia ediyorum ki, “Aşk Lazım” şarkısının çaldığı bölümün keyifli olmama ihtimali yok. Bize çakılan bir selam gibi. Gelin konuyu önce teorik olarak ele alalım. Misal bana “Ilgazcığım dün neler oldu lafı uzatmadan bir anlatıver” deseler, “Defne ananesini postaladı, Ömer’e kaçtı. Öpüştüler, seviştiler…” tadında cümlelerle anlatacağım ben de. Karşımdaki garibim de ne güzel bölüm oldu diye sevinecek.  Peki kelimelerle bu şekilde ifade ettiğim bölümde bazı sahnelerin hakkı verildi mi? Verilmedi be Kiralıkçı  kardeşlerim, siz de biliyorsunuz zaten. O nedenle madem çekesiniz yok çekmeyin öpüşme falan, ciddiyim. Biz gözlerinizden anlarız sevginizi (Yazar burada yalandan çarpılıyor) Neyse keyfinizi kaçırmayacağım güzel şeylerden bahsedelim, zira bu hafta bolca vardı.



Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER