Cesaret, bir insanın kalbinde yer edindiyse yaşadıkları
karşısında neler yapabileceğine akıl sır erdiremezsin. Hiç beklemediğin anda,
hiç beklemediğin bir durumla karşılaşıverirsin cesur insanların karşısındayken.
Bir bakmışsın, hayatındaki en değerli insanlardan biri eline yüzüğü vermiş,
arkasını dönmüş gidiyor.
15 haftadır Hülya’nın hem kendi içinde, hem de dış dünyaya
karşı verdiği mücadeleyi izliyoruz. Kızıyoruz, ağlıyoruz, gülüyoruz ama yine de ne
yaparsa yapsın seviyoruz. Çünkü Hülya, yapamadıklarımızı yapıyor. Çünkü Hülya,
kendince bize de yol gösteriyor. Ve Hülya, içi kan ağlasa da güçlü durmayı
biliyor.
Öyle değil böyle gidilir Kerimcim...
Cesaretsiz bir insan değilimdir ama Hülya kadar cesur
olduğumu da elbette ki söyleyemem. Ben Hülya’nın durumunda olsam bu kadar
soğukkanlı davranamazdım. Önce bir kıyameti koparır, sonra kendimi yollara
vururdum. Hülya’nın önce Kerim’i öperek etrafa verdiği cevap, sonrasında yüzüğü
uzatarak Kerim’e söyledikleri çok iyiydi. Rest gibi rest!
Hülya: Karnım acıktı mutfağa mı insem. Yok yok, gece vakti yemeyeyim. Ee ama açım.
Kerim’in Hülya’yı kaybetme korkusuyla ciddi anlamda
yüzleşmesi gerek. Hülya’nın bu meseleyi biraz uzatması taraftarıyım. Bir dargın
bir barışık da ilişki yürümez ama artık sağlam bir restleşme sonrası daha
durağan bir ilişkiye geçmek gerekiyor. İlk günden bu yana HülKer cephesinde tasarlanan
her şeyi doğru buluyorum. İlişkiyi ilmek ilmek örmek diye bir kavram varsa işte
onu Hülya & Kerim ilişkisinde görüyoruz. O yüzden Mahinur Ergun onlara dair
ne yazdıysa, Cem Karcı ne çektiyse başımın üzerinde yeri var. Ne zamandır
HülKer’e uzun uzun bakmıyorduk, bu hafta biraz deşelim diyorum. Hazır mısınız
HülKer’ciler? Bekleyin o zaman. :)
Hülya: Neee, 25 dakika reklam mııı??
Hülya’nın yine bir şekilde kurtulmasına rağmen başarısız bir
plana imza atmış olmasına sevindim. Biraz komiseri bayılttı, biraz karakollarda
sabahladı, sonrasında yine başarılı bir planla döndü ama tökezledi mi
tökezledi. Bu önemli. Arada her karakterin nefes deliklerine ihtiyacı vardır,
zaman zaman Hülya’yı böyle görmek isterim. Aslında Hülya’yı biraz da planlardan
bağımsız izlemek istiyorum. Mahir’in de dediği gibi Hülya artık yakalanmak
istiyor zaten. Yakalanmasın ama biraz geride dursun.
Müfit meselesinin böyle kapanacağını düşünmüyorum. Ama artık
Kerim’in, Hülya ve Mahir’in iş birliğinden haberdar olmasının önemli olduğunu
düşünüyorum. Nihayetinde o belgeler havadan gelmedi, illa ki bir şeyler
yaptılar. Kerim de şüphelenecekse böyle şeylerden şüphelensin.
Kerim: Hülya bana bu tribimi yedirir ya, haydi bakalım hayırlısı.
Kerim’in Hülya’ya tepkisine, bağırıp çağırmasına hiç
takılmadım. Çünkü Hülya’yı kaybetmekten korktu. Ama evde daha ciddi bir konu
varken triplere girmesine de gerek yoktu. Tribini Hülya’ya yapsın, o yemek
masasında biraz daha uyumlu olsun isterdim. Yemek masasında Bayram Baba’nın
dilinden dökülen sözcükler çok güzeldi ama ondan da güzeli vardı ki Süheyla
Hanım’ın içli içli Mehmet’le konuşması. Yaktı geçti kalbimi, sessiz sessiz
ağladım.
Bir de Müfit’i alt etmeyi elbette ki ben de istiyorum ama
hala Cevher Holding’in de bir bedel ödemesinde ısrarcıyım. Evet, ailecek hapse
girecek değiller ama bir şekilde Bayram Bey cezasını çekmeli. Çünkü ortada bir
hukuksuzluk var.