Nazan Hanım'ın sahnelerini izlerken kafamın içinde Demet Akalın'ın Rekor şarkısı çalmaya başlıyor. Bir de Defne'ye sen ne zaman böyle oldun? Seni ben mi bu hale getirdim diye sormuyor mu? Sanırsın önceki bölümlerde part-time kanatsız meleklik yapıyordu, kızları okuldan attırmak isteyen de bendim zaten. Çok gülünç duruyor iyilik üzerinde. İyilik yapan Nazan Hanım= Cenk'in formasıyla dolaşan Güney. Gerisi sizin hayal gücünüzde artık.
Hazır laf Cenk'ten açılmışken verdiği kilolardan ötürü kendisini tebrik eder ve aynı zaman da taş gibi çocuğu alt etmeyi başardığı için alkış yağmuruna tutarım. Her yiğidin harcı değil. Mert'i kendi okulundan çıkartıp buraya getiren, kızlar için bu kadar iyilik yaptıktan sonra ortada bırakan senaristten tek bir arzum var insanlık namına Mert'in içinden Defne'ye yardakçılık edecek bir canavar çıkarmayın. Zaten Defne bir kaç bölümdür pasif duruyor. Her an bir yerde patlayabilir. Çocuğu buna kurban etmeyin. Arkadaş kontenjanından devam etsin o da.
EySerciler uzuuuuuuuuun bir aradan sonra beraber bir sahne göre bildi çok şükür. Kendileri gibi tatlı, sevimli ve huzurlu bir sahne ama o da ağızlarına bir parmak bal çalmaya benzedi. En azında arada sırada bu çocukların da 16 yaşında oldukları hatırlanıyor da biraz yüzleri gülüyor neyse ki. Metin'e şeker verip kandırmaya benzemez bu iş, hazır bahar da gelmişken, güzel çift sahnelerinin başlangıcı olur bu sahne belki.
Happy birthday to youuu!
Bu arada bölümün yayınlandığı gün dizimizin altın saçlı ve altın kalpli Serkan'ına hayat veren Mehmet Aykaç'ın da doğum günüydü. Kendisini kutlar, başarılarının devamını ve mutlu bir yaş dilerim.
Oyunculukları, replikleri ve hikayesi ile mükemmel bir bölümü de geri de bıraktık. Kendinize ve sensiz yaşamak istemiyorum dediklerinize iyi bakın "Sevgili Çiçek Okurlar”