Aslında bu hafta sadece Hülya ve Kerim değil, tüm
karakterlerimiz dalgalanma aşamasındaydı; güzel kırılma noktaları izledik.
Geçen hafta Hüseyin’i Melek ve Kaya’nın yüzüğünü takarken bırakmıştık. Bu hafta
da Melek ve Hüseyin’in ilişkilerinin sıkıcı tarafında boğuştuk. Nerede ilk
bölümlerdeki halleri, nerede şimdiki halleri. Hele Melek’e ne demeli? Sen kalk
kendi çıkarların için Kaya’yla evlenmek iste, sonra neden Kaya yüzük almış!
Dizinin en itici karakterlerinden Zeynep’in varlığı bile sana sempati duymamı
sağlamıyor artık Melek, üzgünüm. Bi' silkelen, kendine gel.
Hüseyin, geçen hafta söylediği saçma sapan sözler dışında
tutarlılığını koruyor. -Onu da bunalımına vermek istiyorum, o sözler Hüseyin gibi bir adama hiç yakışmıyordu.- Kendini bildi bileli sıkıştığı köşesinde bir yandan yer
açmaya çalışırken bir yandan büzülmeye devam ediyor Hüseyin. Bu noktada Bayram Bey’in işi
bırakması güzel oldu. Melek’ten sıyrılıp, Zeynep’e teslim olmayan bir Hüseyin
izlemek isterim. Bence en güzel Hüseyin, o Hüseyin olur.
Yine ağlattın be Bayram Bey...
Baba ve oğullarının hesaplaşması, sonrasında aynı evde
sabahlaması ne güzel oldu. Kerim ve Hüseyin, Bayram Bey’e biraz fazla yüklense
de meselenin tatlılığa bağlanması ne hoş. Yine ne kadar doğru şeyler
söylediler… Geçen hafta Bayram Bey’e kızmış, hatta kırılmıştım; bu hafta ise
içim gitti bakışlarına. Bayram Bey, hareketlerinin nedenini anlatınca her şey
nasıl da yerine oturuyor değil mi? Belki de onu tam anlamıyla anlayabilmem için
benim de onun kadar görüp geçirmem lazım. An geliyor mahcup oluyorum Bayram
Baba’ya karşı…
Torunlarıyla oynayacak, Süheyla Hanım’la didişecek ve Cevher
malikanesinde daha çok vakit geçirecek olan Bayram Bey bize de iyi gelecek,
Mehmet ve Ceren’e de. Neticede Mehmet ve Ceren, Bayram Bey’in geleceği ve
onların dedelerinden öğrenecek çok şeyi var.
Bahsetmeden geçemeyeceğim, Cem’den paraları geri alan Hülya
ve Mahir ikilisi beni çok eğlendirdi. Cem, bir an evvel uzak diyarlara göç
edebilir mi? Bir karakter, bir diziye bu kadar mı yakışmaz? Üzgünüm ama dizide
oynayamayan tek oyuncu. Dublajı ise hala korkunç. Neyse canım Mahir ve şefi
Hülya, şahane bir planla o parayı Cem’e yedirmedi.
Ne demek paraları alamadım Mahir?
Şimdi gözüm, kulağım Hülya ve Mahir’in Filiz için kurduğu
planda. Yine bizi şaşkınlıklara sürükleyecek bir adım atacaklar ama acaba ne?
Tabii, Hülya bir plan da Kerim için kurmuş durumda. Belki de birbiriyle
bağlantılı planlardır, kim bilir? Hülya’ya yetişmek ne mümkün.
Hülya’nın sakin sakin bavulunu topladıktan sonra söylediği
birkaç çift söz Kerim’in bakışlarında dondu kaldı, benim kalbimi eritti. Çünkü
biliyorum, Hülya o sözleri bilinçli olarak sarf etmiş olsa da bir an geliyor
onun kalbi de acıyor. Ortalarında her şeyden habersizce duran Mehmet bebekse
hikayemizin en tatlısı. Pamuklara sarılası; nasıl güzel, nasıl masum…
Gül Hülya, inanırım. Ağla Hülya, inanırım. Kork Hülya, ona da inanırım. Anlat Hülya, anlat...
Bir hikaye anlatmak kolaydır, anlatır geçersin. Karşındaki sana ne kadar inanır, orası muamma. Peşinden sürükleyecek bir hikaye
anlatmaksa emek ister. Hayat Şarkısı, ufkumu açıyor. Daha çok konuşmak, daha
çok düşünmek, daha çok yazmak istiyorum. Ve heyecan duyuyorum. Bu hisleri
yaşamama neden olan tüm ekibe teşekkürler. Yine şahane bir bölümdü.
Emeklerinize sağlık!
Sizler 11. bölümü nasıl buldunuz?
Ve izlemeye doyamayanlar için "Hülya" şarkısının klibi de burada. İyi seyirler. :)