İlişki Durumu Karışık: Kaybetmek için çok erken!
Beni affet! Daha doğrusu #BeniAffet

Ne zaman bu kalıbı duysam aklıma sözleri İbrahim Sadri, müziği Sunay Özgür’e ait olan ve ilk defa Neredesin Firuze filminde duyduğum parça gelir. Sanki bizim çocuklar için yazılmış. AyCan için kaybetmek için çok erkendi, sevmek için ise çok geç…

***

Hadi itiraf edelim: Uzuuuun süredir AyCan’lı bölümlere hasret kalmıştık. Yok, Elif’in hamilelik oyunuydu, yok Mediha’nın entrikalarıydı, yok Murat’ın evlilik telaşıydı derken sonunda AyCan’a kavuştuk. Zaten o düğünde Can Ayşegül’ü kaçırmasaydı AyCan tayfası örgütlenip Ayşegül ile Can’ı ayrı ayrı kaçırıp bir yer kapatacaktı.

Herkesin tapeciliği kendine.

Aslında AyCan’ın Can kısmında sıkıntı yoktu. Karşımızda bildiğimiz, özlediğimiz Can vardı ve yapacağını yapmıştı. Düğünden, kucaklamalı kız kaçırdı, daha ne yapsın? Can, Ayşegül’ü kaçırdığında, zaman kaybetmeden Murat’ın ipliğini pazara çıkarma telaşına girdi, haklı olarak. Ne olursa olsun o kaydı Ayşegül’e dinletme konusundaki ısrarı ve başarısından dolayı Can’a kocaman alkış! Hangi kayıt diyenler için aşağıya bırakıyorum.




Kabul edelim ki 33.bölümün yıldızı tartışmasız, açık ara ve kesinlikle Can’dı. Bir Can Tekin’den beklenebilecek her şeyi yaptı. Romantikti, komikti. Ama her şeyden önemlisi netti. Eskiden “Seninle mutluyum ama şimdi Elif’in yanına dönmem gerekiyor.” diyen Can gitmiş; yerine 2016 model, yepisyeni ne istediğini bilen bir Can gelmişti. Hoş, biz o kafası gidik Can’ı da seviyorduk ama böyle çok iyisin be Can! Can’ın ağzından çıkan o romantik cümleleri duyup yelkenleri suya indirmeyecek ya da şakalarına ağız dolusu gülmeyecek bir insan var mıdır?

Can'ı dışarda unutmak da ayrı bir başarı, niiitfen takdir edelim Ayşegül'ü.

Lafı Ayşegül’e getirmeye çalışıyorum.

Ayşegül ne ara böyle inatçı oldu? Pardon, pardon soruyu yazarken cevabını da buldum. Kızcağız, aniden Can Tekin ile evlendi. Aşık oldu. Boşandı. Tam her şey yoluna girdi, yeniden evleniyorlar derken organize bir yalan ile nikah masasında kalakaldı. En yakın arkadaşlarını kaybetti. Onlardan geriye bakması gereken bir İso bebek kaldı. Hafızasını kaybettiği dönemi atlıyor; Murat’ın aşk darlamalarından bahsetmiyorum bile. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de düğününden kaçırıldı. Bu kadar debdebeye Ayşegül’ün akıl sağlığı yine de çoğumuzdan iyi gözüküyor. Yalnız bu sefer Ayşegül, duvarlarını daha önce hiç görmediğimiz kadar yükseğe dikmişti. Can ile baş başka kaldığını barınakta Can’ı dinlemek yerine Can’dan kaçmayı tercih etmesi bu durumun ispatıydı adeta. Bu kadar olay, o kadar aksiyon… Keşke biraz dinleseydin şu çocuğu Ayşegül’cüğüm. Hem ne demişler insanlar konuşa konuşa. Ağlatarak sorunlarına çözüm bulan tek varlık bebekler, biliyorsun.


Yazı devam ediyor...

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER