Kaybetmek için çok erken!
Sevdiklerimi sinirli gördüğümde an olay yerini terk etmeyi seçerim. Bu davranışımın kendi içimde, bana da mantıklı gelen, bir nedeni var. O insanlarla ne kadar mutlu olursam olayım sanki onları hep sinirli hatırlayacakmışım gibi gelir. O çatık kaşlı ifadeleri, yüksek ses tonları zihnimden gitmez. Bu bölüm Murat’ı sinirli gördükçe gözlerimi, bağırdıkça da kulaklarımı tıkadım.

Ahh O Murat yok mu ya?! Sinsi ve hain planlarının ortaya çıkacağı belliydi. Buna rağmen, hala ve hala “Kırımı kıçırdılar.” diyerek polise kadar gidebildi. Pardon da hangi karın? Ayşegül, Murat ile beraberken mutluluktan ölüyordu da biz mi görmedik? Ayrıca hangi imza ile karın oldu?

Sen mi kimsin?!?

Düğündeki kaçırma aksiyonun ardından acaba Murat tüm asaletiyle kenara mı çekilir yoksa pençelerini daha mı gösterir diye düşünmüştüm. Bazen düşünmek resmen zaman kaybı. Murat bu ya! Elbette intikam yeminleri edecekti. Ama bu kadar sinsiiiiiiğğğ olabileceğini hayal bile edememiştim. Resmen Elif’i, çocuk kaçırmaya azmettirdi. Kendisi işe elini sürmedi. Evet, planı istediği gibi işledi. Elif, Mediha birleştirip İso’yu Gülendam’dan aldılar. Sonunda Ayşegül ve Can ortaya çıktı. Peki, bu Murat’ın ne işine yaradı? (Burada yorumcunun göz yaşları klavyeyi ıslattı.) Murat’ın yaptıklarını her zaman olduğu gibi halının altına süpürüyorum. Çünkü Muratçılık bunu gerektirir. Murat’tan dönenin kaşığı kırılsın. Konuyu müsait bir zamanda, kendisiyle de bilahare konuşmak isterim.
Ayrıca Gülendam’ın Murat’a taktığı çelmeyi de görmedim sanmayın.

Kayıtlara geçsin.

Elifcim, canım sen ona "oyuna girmek" diyorsun ama bildiğin maşa olmuşsun.

Elif de hep başkasına uyuyor. Mediha’ya uydu da başına neler geldiğini unuttu mu 2-3 bölümde? Dünya’yı gizli güçler mi yönetiyor bilmiyorum ama Elif’i bir süre Mediha yönetti. 33.bölüme baktığımızda ise boynuzun kulağı geçmişti. Murat, uzaktan kumanda ile Elif ve Mediha ile oynadı.

Yunan kardeşlerimizin keyiften kırdığı o tabakların sesi gibi kalp kırıklarının sesi İlişki Durumu: Karışık dizisinin 33.bölümü için fon müziğiydi adeta. Hadi Murat sinsi; Elif saf. Peki, ya Mediha ile Naci? Mediha ile Naci çiftinin dışı sizi içi bizi yakar gibi bir durumu vardı aslında, değil mi? Naci fazla karikatür olduğu için midir bilinmez, Mediha’ya olan aşkını çok ciddiye almamıştık. Goygoy gibi geliyordu. Ta ki İsmail Dede Naci’yi evden kovana kadar. Yeri gelmişken söyleyeyim İsmail Dede’nin bu bölümde eksik 2 aksesuarı vardı: İlki viski bardağı, ikincisi ise bordo renk bir röpteşambır. Çünkü Yeşilçam filmlerinde fakir oğlanı evden kovan babalar öyle giyinir.

Su gibi akan bir bölümün ardından gelelim finale. Aslında finalin herkesi ilgilendiren bir final olduğunu fragmandan anlamıştık. Can ve Elif kameralar önünde, Ayşegül ağlıyor vs. Elif, kameralar önünde Can’ın boşanmak istediğini duyduğunda yüzyılın gölünü yemiş gibi oldu, o kesin. Ayşegül’ün Can’ı televizyonu izlemeden atması ise bir Ayşegül klasiği, o da tamam. Ancak Can’ın Ayşegül’ü öpmesi ve Murat’ın bu sahneye şahit olması… 11.bölümden bir hatırlatma:
 



“Bir gün herkes Ayşegül ile Can’ı mutlu görecek.” der gibi final yapmışlar çok da güzel olmuş. Bakıııııın:

AY-CAN!
 
***

İlişki Durumu: Karışık yine tadı damakta bırakan bir bölüm ile ekranlara geldi. Can ve Ayşegül ile güldük, hüzünlendik, derinlere daldık. Murat ile Elif ile şaşırdık. Hepsinden önemlisi her zaman olduğu gibi bizi kendi dünyalarına misafir ettiler, kurdukları dünyaya inandırdılar ve güzel vakit geçirmemizi sağladılar. Herkesin ellerine, kollarına, emeklerine sağlık! Kalp!

Yazının içinde yer almayan fotoğrafları bir sonraki sayfada bulabilirsiniz.



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER