Legends of Tomorrow: Beyaz Atlı Şövalyeler iş başında!
Firestorm ikilisinin tartışmaları da beni patlama noktasına getirdi. Tartışın tartışmasına da dizi kırk dakika ve yaklaşık yedi tane karakter barındırınca bu durum seyircinin canını sıkıyor. Neredeyse her bölüm kavga ediyorlar. Henüz dört bölüm oldu ve bu durum devam ederse ileride daha büyük problemlerimiz olacak demektir. Yine de son sahnelerde Stein yakalanmadan önce barıştılar sayılır. Yani benim gözümde öyle... Stein’ın birisinin kafasında olması durumunu anladığını varsayıyorum en azından. Gerçi profesör kafasında olmasa Jax ne haltlar yer, en ufak bir fikrim yok.


İnsan arada sırada kendisiyle tartışmalı di mi?

Bölümün sonunda ki hengameyi de gemiden emirler savurup uygulanmasını bekleyen Rip Hunter’ın üstüne yıkıyorum. Ekibin yarısının yakalanmasına ve girilmez bir Sovyet deney kampına kapatılmasına izin verdi. Bravo Kaptan! Zaman Lordlarından gelen teklifi de kabul edecek sandım bir ara. En baştan beri gözümün nuru olan Rip Hunter bu bölüm gözümden düştü kısacası.

Hikayenin sonunda yaşanan duygusallıklar ekibin yarısının yakalanmasının tek nedeni oldu. Bırakın ölsün kız, size ne? Pardon size değil, Rayciğim sana ne? Ray’in saçma duygusallığı yüzünden ekibin yarısı yakalandı. Bir sonraki bölüm onları nasıl kurtaracakları merak konusu. İnşallah kurtarma sırasında herhangi birine bir şey olmaz. Birine bir şey olması derken Carter beklediğim gibi bu bölüm de dönmedi ama dönecek. O Carter buraya gelecek! Dizi bu kez beklentimi karşılamasa da yeterince iyi bir bölüm izlediğimiz kanısındayım. Haftaya buhranlarından kurtulmuş yeni bir bölüm izleriz umarım. Diğer bir bölümde görüşmek üzere.

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER