Öyle
kankimle konuşuyoruz ya...
İtiraf
etmeliyim ki Dr. Stein’ın genç halinin bu kadar eğlenceli olabileceğini
düşünmüyordum. Sara’yla olan diyalogları bile güldürmeye fazlasıyla yetti. Ve Stein söylemedi ama ben söyleyeyim. Evet.
Sara’cım acayip seksisin. Öte
yandan ekibin diğer kolu yani Ray, Snart ve Rory evden hançeri çalma
peşindeydi. İki suç dehamız evi dikkatlice incelerken zeki Ray Palmer’ın planı
da çok etkiliydi. "Bizim evde de aynısı var." diyerek bahçeye daldı. Bütün
bunların hepsi acemilikten. Demek ki neymiş, işi ehline bırakacaksın. Eve girmesi
pek zahmetli olmasa da evin içinde epey bir zahmet çektiler. Snart hançeri
alırken Mike kasayı aramaya gitti ama Snart’ın tarafında işler pek iyi gitmedi. Üzerlerine kafes kapandı! Kafesin mekanizmasını açmaya
çalışırken yaptıkları ufak konuşma da epey bir etkiledi. Snart’ın
aslında hırsız olmak zorunda bırakıldığını gördük o konuşmayla. Babasından bunu
görmüştü adam sonuçta. Sonra birden Mike belirdi. Beyler bir sorunumuz var
diyerek ve Savage’ın kollarının arasında.
Bütün
bunlar olurken parçacık detektörünü alan Stein ve ekibi sinyalleri takip edip
Ray’in elbisesinin parçasını buldu ve Sara’nın hünerleriyleonu alıp gemiye geri
döndüler. İşin önemli kısmı Stein’ın genç halinin onları takip etmiş oluşuydu.
Zaman çizgisiyle bir güzel oynayan Stein bu olanlar yüzünden üstelik bir de
karısını kaybetme tehlikesi yaşadı. Çünkü Stein karısıyla bir partide
tanışmıştı fakat genç halinin onları takip etmiş oluşu partiye gitmesini
engellemişti.
O
sırada bir çağrı geldi. O da ne? İlgimi çeken tek cümle vardı. "Evin sahibi Savage’mış!" Ekibimiz
koşa koşa onları kurtarmaya geldi tabii. Firestorm’un Savage’ı defetmesinin
ardından Carter koşarak hançeri aldı ve Savage’a saldırdı. Bahsetmeyi
unuttum, hançeri kullanırken bazı şeyler söylemek gerekiyormuş. Carter
söyledi söylemesine ama aslında o şeyleri Kendra’nın söylemesi gerekiyormuş. Durum böyle
olunca Savage önce Carter’ı öldürdü sonra Kendra’yı yaraladı. Atom’un ateşiyle
Savage’ın savrulmasını şans bilip oradan kaçtılar.
Ooo Kaptan n'aber?
Bölümün
sonunda nihayetinde herkesin Rip Hunter’ı dinlemeye karar verdiğini gördük.
İşini biliyordu sonuçta. Dinlemek lazımdı. Bunu Carter’ın ölümünü izleyerek
öğrendiler. Son sahnede de Rip Hunter’ın yine Stein’a bir iyilik yapmasını
gördük. Onun genç halini partiye gitmeye ikna ederek Stein’ın karısını kaybetmesini
engelledi. Bravo Kaptan. Adamın dibisin.
Ekibimiz
çok dengesiz ve bir o kadar da patavatsız. Zaman çizgisinin bozulması hiç
umurlarında değil. 70’lerde insanlar nükleer bombayı zor yaparken Atom
kostümüyle kavgalara karışan bir Ray Palmer izledik bu bölüm. Savage da salak
değil tabii. Tüm bölüm ‘’Selam, biz gelecekten geliyoruz!" edasındaydı. Bu
arada değinmeden duramayacağım geçen bölümün incelemesinde bahsettiğim bir
teorim vardı. Zamanın tek gerçeklik olmadığı üzerine bir teori. Bunu Flash’in bu haftaki bölümünde CW net bir biçimde ortaya koydu.
Geçmişte başına gelen şeyler için gelecekte bunları yaşaması gerekiyordu yoksa
zaman çizgisi bozulurdu. Bilmeyenler için de onu şöyle anlatayım. Flash’ın geçtiğimiz sezonunda Reverse-Flash’la kapıştılar. Reverse-Flash zamanda yolculuk
edebiliyordu ve o sezonun geçtiği zaman sürecinin biraz daha ilerisine gidip Barry hakkında bir şeyler öğrenmiş. Bu
bölümde ise o bilgileri öğrendiği kısmı gördük. Yani tam olarak değil ama
bunlar zaten yaşanmak zorundaydı. Yani demem o ki kahramanlarımızın kaderinde
zaten efsane olmak varmış. Sadece bunu yapıp zaman çizgisinin ilerisine
geçmeleri gerekiyor.
Genel
olarak muhteşem bir bölüm izledik. Gerçekten eğlenceliydi. Bölümde
izlediklerimden etkilenmiş olmalıyım ki inceleme de epey bir uzun oldu. Bu bölüm
favorilerim odunluklarıyla Mike ve Stein’ın genç haline olan tavırlarıyla Sara
oldu. Carter konusunda da üzülmüyorum geri geleceğine neredeyse eminim. Başrol
sonuçta. Umarım sezon bizlere böyle bölümler vermeye devam eder.
Gerçekten harikaydı. İzlenmesi tavsiye
olunur.