İyyyki doooğduuuuun Vaaaaaadiiiiiii, iyyyki dooooğduuuuun Vaaaaaaadiiiiiiii, iyyki doooooğdun, iyki doğdun, iyki doğ-dun Vaaaa Diiiiiiiiiiiiiiiii Alkışlar, alkışlar alkışlar! Dile kolay tam 13 sene olmuş. 13 sene önceki halime bir bakayım dedim de aman aman.. O halim, bu halimi görse üzülür; bu halim, o halimi düşününce üzülüyor. Neyse ki Vadi’nin geçmişi başarılarla dolu da böyle gururla yaş günü kutluyor. Helal olsun, ömrü uzun olsun.
Geçen hafta kısaca “bu spermi nasıl elde ettiniz” diye sormuştuk. Kurtlar Vadisi Pusu da ilk iş seyirciye bunun cevabını vermek istemiş. Polat ameliyattayken falan alınmıştır tahminlerinde bulunulmuştu ama başta karşı çıksa da kendisi bile, isteye vermiş. Hatta bunu unutmuş, bir de nasıl olur diye Öktem’e atarlanıyor. Şahsen ben bir yere bir şekilde kendiminkileri emanet etsem her an aklımın ucunda “lan bi çocuğum var mı acaba?” sorusu olur. Neyse...
Yusuf çoktan buluşma yerinde annesini bekliyordu. Biz de ne zamandır bu sahneyi bekliyorduk. Gerçekler bir bir ortaya çıktı. Tabii ölümcül bir bilgi de ortaya salıverildi. “Polat da o ekibin içerisindeydi..” Bu bilgi ilerde bomba patlatacaktır. Zira bir şeylerin alt yapısını oluşturmayacak olsa verilmezdi. Yusuf'a göre bundan sonra hiçbir şey değişmeyecekmiş. İşte bunlar hep miras... Hani derler ya kız çocuk babaya, erkek çocuk anaya düşkün olurmuş diye. Son derece doğrudur. Yusuf zaten annesini hiç tanımamış biriyken birden anne sahibi olunca geri basıyorsa ben bunu mirastan başka bir şekilde yorumlamam. Yusuf sahneye gerçekten iyi hazırlanmak istemiş. Çok çabaladı ama ne yazık ki bunun bir çaba olduğunu seyirciye hissettirdi. Defne Samyeli için ise ilk defa “budur” diyorum. Hem vereceği tepki güzel yazılmıştı hem de nefis oynadı.
Oğlak burcu muymuş? Ben oğlaklarla hiç anlaşamam ki hoff Aslan Amca hof!
Belki Aslan amca yoktu ama maşallah varlığını iliklerime kadar hissettim. Öktem’in bizi götürdüğü ev tam Aslan Amca’nın mekanı olabilecek bir yer. Adam tam bir “old school.” Gizli geçitler, evraklar falan izlemesi keyifliydi. Polat’ın da gizli geçit ilk açıldığında verdiği tepkiyle Aslan Amca’nın varlığını hissettiğini söyleyebiliriz. Resmen "Sene olmuş 2016 hala bir numaralar" der gibi baktı. Öktem gibi bir doktorla tuttuğu kayıtlara bakılırsa Aslan Amca için bu çocuk işi bir tür sapkınlık haline gelmiş. Polat orayı havaya uçurarak dosta düşmana muazzam bir iyilik yapmış oldu. Varsın herkes baba sandığını baba bilsin. Gerçekler o kadar da gerekli değil.
Bütün ailenin bir şekilde gerçeği öğrendiği gece bu yük doğal olarak hepsine ağır geldi. Polat sığınacak bir liman olarak çocuğuna gitti. Asya anılarına, geçmişine döndü. Peki Yusuf ne yapsın, nerelere gitsin? Belli ki deli tavuk gibi dolanmış durmuş. En sonunda doğal olarak camiye gitti. Kimsen yoksa Allah var. Yalnız o soğuk ve karlı dış gecede adama bir de yüz yıkatmak, enseyi ıslattırmak zorunda mıydınız be kardeşim? Vallahi izlerken Yusuf’a acıdım.
Yusuf caminin bir köşesine kıvrıldığında anneannemin defni geldi aklıma. Rahmetli çok karlı bir sabah aniden göçüp gitmişti. Ben de bütün gece uyumamıştım. Hızla tabuta koyup evden memlekete doğru bir minibüsle yola çıkmıştık. İçerde tabut olduğu için o soğukta minibüsün kaloriferlerini de yakamıyorduk. Tabut'un yanında bir gece yolculuk yapmıştım. Ertesi gün de yine her taraf buzdu. Nasıl üşüyorum, nasıl açım anlatabilmem mümkün değil. Mecbur ısınmak için köydeki camiye sığınmıştım.
Üşüdüysen dış mihrakları yakayım :DdDdddDDdDd
Köyde kalan hiçbir akrabamız yoktu ama adettendir ya bizimkiler hemen pide, helva, meyve suyu hazırlamışlar herkese dağıttılar. Son bir poşet kalmıştı. Azıcık ısınmışım, karnımın gurultusunu hissettim. Helva, pide bana bakıyor ben onlara bakıyorum. Alsam ayıp olur mu diye düşünürken gelip biri aldı. Canım hala o helvayı çeker. Şimdi bunu niye anlattım bilmiyorum. Yaşlandıkça Ranini’ye benziyorum herhalde… Tabii biz onun kadar keyifli anlatamıyoruz ama olsun.
Ertesi sabah Asya’nın evindeki geçmişi hatırlama sahnesi gerçekten muazzamdı. Bana bunlarla gelin işte. Çok dokundu. Hani bunun bir operasyon olduğunu hep biliyormuş ama ana yüreği işte yine de gitmiş neler almış. Son anına kadar kendini izlerken telefon görüşmesi sonrası kendiyle göz göze geldiği sahneyi ancak Avrupa sinemasında falan izlersiniz. Kanımca gecenin en şık hareketiydi. Bir süredir Vadi’de böyle değerli sahneler görmüyordum. Umarım çoğalırlar.
Gece kalmasını anladım da günü de Elif’le geçirmiş olması Polat’ın en azından benim tahmin ettiğimden çok daha fazla sarsıldığını gösteriyor. Neyse ki bu durum Elif’e yaradı. Çocukların rüyaları ne güzel. Ben daha bugün rüyamda birilerinden 600 milyon dolar kaçırıyordum. Neden 600 diye sormayın inanın bilmiyorum. Doğal olarak son derece stresli ve yorgun uyandım. Elif’in enerjisine diyecek yok.
O soğukta turuncu direkli salıncak bularak RaniniTv'ye selam çakan Kurtlar Vadisi Pusu ekibine teşekkür ederiz.
Baba kız iyi eğlendiler doğrusu fakat zamanlama biraz ters oldu tabii… Yılın en soğuk günü çocuğu parka götürmek sorumlu bir ebeveynin yapacağı iş değil. Yine de Polat’ı karlara uzanmış görmek güzeldi. Bu adamın da karlara yatma hakkı var. Fakat Anadolu hocamızın sahneleriyle ilgili aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.
Ayla Algan’a saygımız sonsuz ama ne yazık ki sahneleri artık komik yazılmıyor. Komik olması için son derece zorlanıyor. Bu zorlama hali, durumu daha da vahim bir hale getiriyor. Tohumlarla ilgili verdiği bilgiler, bu kadar çok izlenen bir yapımda duyurulması açısından çok değerli ama öncesindeki sıkıcı sahnelerden dolayı o sahnenin de etkisi düştü. Elif’in her tarafı kar olan parktan aynı gün içinde yemyeşil doğaya açılması konusunda yorumsuz kalacağım. Herhalde 151 dakika olması şarttı.
Bu Ariel de ne pis bir adam çıktı yahu. Polat’a karşı kötü olmasına bir şey demiyorum. Adam işini yapıyor. Eyvallah ama gitti resmen Karun’a Gölge’yi ispiyonladı. Tabii bu bizim açımızdan görünen manzara. Fakat esasında Ariel’in empati duygusu yok. Daha önce bir süper zeka olduğundan bahsetmiştim...