Konuyu deşmeden Muratçığımın durumundan bahsetmesek olmaz!
Fragman içinde en fazla merak ettiğim sahne (tabi ki)
Can ve Muratçığımın karşı karşıya geldiği sahneydi. Muratçığım kendi kendine Ayşegül ile
yaşayacağı evi seçerken Ayşegül’ün durumunu kimse Muratçığıma haber vermedi.
Tabi Murat kim ki? Ama o kadar kişi içerisinde olaya en bilimsel yaklaşan yine
Muratçığım oldu! Hemen de nasıl terapisti kolundan tuttuğu gibi getirdi. Yine bir
Murat Soykan prodüksiyonu olan “İyilik yapayım derken insanların başına nasıl çorap örülür?” programını izledik. Yalnız Ayşegül için yapılmaya çalışılan hipnozla Mediha Hanım Teyze’nin zamanda yolculuk etmesi
muhteşemdi. Nurseli İdiz rocks!
Isısısısısıs. Çok tatlı değil mi ya?
Murat ile ilgili başka bir durum daha var
ki o durum canımı, Ayşegül’ü öpmesinden daha çok acıttı.
“Benimle
ne kadar mutlu olduğunu hatırlayacak?”
Pardon da ne zaman, ne kadar mutlu olmuştu? Ayşegül
ile Murat’ın çılgınlar gibi mutlu olduğu bir anı hatırlayan bir adım öne çıksın,
lütfen! Muratçığımın da kafası gidiyor mudur nedir? Getirdiği terapiste kendi
gitsin! (Muratçığımların ayarlarını bozuyorlar.)
Bu hafta telaşın büyüğü Elif’teydi. Elif'e geçen hafta pasif kalıyor, harekete geçeceği vakitler yakındır
demiştim. Harekete geçti: Mektup yazıp, giderek. Sonuçta Mediha
Hanım Teyze “anne”. Bir şekilde işin içinden sıyrılabilir. Ancak Elif’in İlişki
Durumu: Çıkmaz Sokak sanki. Bir yandan Mediha Hanım Teyze, diğer yanda ailesi, Can diğer yandan...
Ayşegül'ün kafasındaki kısa devreden dolayı Can, İso'yu aldığı gibi Elif’in kucağına bıraktı.
Elif çıldırdı, İso ağladı; İso ağladıkça Elif daha da çıldırdı. Madem Elif'ten bahsediyoruz, konuyu ayrıntılandıralım. Bu dizide Elif’e haksızlık yapılıyor mu ya? İlk bölümleri, Elif’in,
barda Murat’ın suratı bardağı boca etmesinin ardından Muratcığım, Elif’in
kapısına gelmemiş miydi? Sonra biz de “O nasıl öpüşmek, ooo yandı buralaaaar!”
dememiş miydik? (
BURADAN izleyebilirsiniz.) Tarih acı bir tekerrürden ibaret işte… Can da Ayşegül’ün Muratçığım
ile görünce gidip Elif’i öptü. Ay, pardon ama beyler Elif sizin oyuncağınız mı?
Her seferinde de şaşırıyor.:)
Normalde hep Ayşegül’e bencil deyip duruyorum. Hafızasının
gitmiş olması bencilliğinden bir şey eksiltememiş çok şükür. Bu sefer yanında
bir de yaren bulmuş: Can! Ne yalan söyleyeyim Can’ın İso’yu Elif’e bırakıp,
Hababam Sınıfı’ndaki Damat Ferit gibi kaçıp kaçıp Ayşegül’e gitmesi beni hiç
rahatsız etmedi. Aksine bundan memnun bile oldum. Annesi, Elif, Elif’in ailesi,
Ayşegül, Murat derken… Can’ın Ayşegül’ün yanında gerçekten nefes aldığını
hissettim. Yorumun girişinde bahsettiğim romantizmin doruklarına Can ile
çıktık.
Bakın herkes bilmez. Bu sarılışın adı "Alayım koynuma, sarayım boynuma."dır.
Adam resmen romantikliğin kitabını yazdı. Can’ın hayallerini dinlemek ise
çok güzeldi. Can’ın Ayşegül’ü sevdiğine ikna oldum ama 3 çocuk işini bir daha
düşünsün derim. ^.^ Can ile Ayşegül’ün romantizmin en tepelerinde gezdiği sahne
ise Can’ın Ayşegül’e hatırlamadığı yerleri hatırlatmak, boşlukları doldurmak
niyetiyle gittiği sahneydi. Zamanı durduran teknoloji ne zaman mümkün olur
bilmiyoruz ama her anı güzel ve dolu yaşamak gerektiğini bir kere daha
anlıyoruz. Bu bölüm Can’ın ağzından Ayşegül’e doğru çıkan her kelime masal
gibiydi ve ancak masallara inanırsak gerçek olurlar. (Bu da kendime not olsun.)
Hayır ya, saçmalamayın, gözlerim dolmadı tabi ki!
***
Hadi şimdi herkes cebindeki misketlerini çıkartsın
sayalım, kimde ne var?
Elif, mektubu bıraktı bastırdı gitti.
Can, elinde Elif’in mektubuyla kalakaldı. Okuyabilecek
mi? Elif’in hamile olmadığını mektuptan mı yoksa başka bir şekilde mi
öğrenecek, göreceğiz.
Muratçığım, Ayşegül’ün peşinde devam ederken;
Ayşegül de boşluklarla dolu aklıyla bir hafta bekleyecek.
Anlayacağınız bu bölüm de "Sevenleri sevdiğine vermediler!" Şarkısı bile var:
BURADA***
Bu hafta da ekran karşısında geçirdiğimiz her anın hakkını veren,
İlişki Durumu: Karışık adının layık güzel bir bölüm izledik.
İlişki
Durumu: Karışık’ın yirmi yedinci bölümünde bakalım
bizleri neler, hangi sürprizler bekliyor.
Eksi bilmem kaç derecede çalışan ve böyle güzel şeyler
izlememize vesile olan herkese tekrar çok teşekkürler!