.....Tanık olsaydı belki de her şey başlamadan bitecekti. Bunun anlamını bir türlü çözemiyorum. Yapılacak hiçbir şey kalmadığı anda bunu o adama göstermekteki ilahi kurguya benim aklım yetmiyor. Sizin yetiyorsa bana da anlatın.
Peggy, Ed’i kaybettikten sonra ne yaptı? Tıpkı o filmdeki gibi ölümün üzerine yürüdü. Fakat ne duman ne de Hanzee vardı. Vallahi yedim. Hem de öyle böyle değil tıka basa yedim. Elbette kapı açıldığında karşısında Lou’nun olabileceğini tahmin ediyordum ama duman ve yangın? Hepimize afiyet olsun.
Bazen ön koltuk ile arka koltuk arasında kocaman bir uçurum olur.
Peggy’i aldılar ve aynen paket ettiler. Artık Sioux Falls’dan gidiyoruz. O ne uzun araba sahnesiydi ama!? Sıktı mı? Beni sıkmadı. Peggy’nin derdini anlayabiliyoruz değil mi? Fakat bir yandan da fena şekilde The Pyscho filmindeki Norman Bates’in son hallerine benzettim. İkisindeki hayata bakış paralellik gösteriyor. Sadece sorunlarının boyutları farklı. Yine de umarım manzaralı hapishanene kavuşursun Peggy... Ufak bir kaç mutluluk bulmaya seninde hakkın var.
İnsanın başına ne gelirse meraktan gelir demişler ya, bence yanlış söylemişler. İnsanın başına ne gelirse tamahtan geliyor. O berbat çatışmadan bir şekilde yırtmış. Mola dahi vermeden memleketine gitmesi gerekirken bir kaç parça gümüş için eve dönüyor. Mike Milligan son bir kez daha ukala ukala konuştu ve pompalı ateşlendi. Silahlardan hoşlanmayan biriyim ama pompalının etkisi gerçekten muazzam!
Anam beni kadir gecesi doğurmuş bro!
Hanzee her şeyin sonunda tabii ki yakalanmadı ve daha uzun yıllar kaçacağa benziyor. Tabii şu öfke kontrolünü sağlamayı başarabildiği ölçüde kaçabilecektir. Milligan’a verilen ofis beni epey güldürdü ama patron haklı. Her şeyin yavaş yavaş değişmeye başladığı yıllar. Stilin ölmeye, kârın egemen olmaya başladığı dönem. Fakat Milligan’ın bunu hazmedebileceğini düşünmüyorum. Milligan bundan taviz vermeyecektir ve kısa vadede olmasa da orta vade’de bir köşe kaldırımında veya ucuz bir halıfleks üstünde ölüsü bulunacaktır. Solverson ailesi ise bir müddet daha mutlu ve huzurlu bir şekilde hayata devam edeceğe benziyor.
Fargo, ikinci sezon finalinde uzay gemileri dahil her konuda bize bir cevap vererek güzel bir şekilde bitti. Öyle ki Molly’nin dedesinin garip şekillerinin cevabını bile aldık. Dayı sen ne güzel bir adammışsın öyle yaaa… Uzay gemileri konusunun da hükümetlere dahi gerek kalmadan nasıl örtbas edildiğini bir kez daha gördük. Bilinçli yapmamışlardır ama bir replikle resmen X-Files efsanesini gömdüler.
İçimdeki Fargo heyecanını 10 bölüm boyunca sizinle paylaştığım için mutluyum. Umarım siz de bana vakit ayırdığınız için mutlusunuzdur. İyi anlaştıysak kim bilir, belki seneye tekrar görüşürüz. O zamana kadar tamahkar olmayın ve karlı yolda bulduğunuz çantaları mutlaka arabanıza alın. Son olarak böylesi nefis bir yapıma destek verdiği için FX Türkiye'ye de teşekkürü borç bilirim.
Vay be! Gitti gönlümün efendisi :(